ATATÜRKÇÜLÜK VE SOSYAL DEMOKRASİ

Ahmet AKKÜÇÜK

BİRİNCİ BÖLÜM

BildiÄŸiniz gibi Cumhuriyet yazarlarından sayın Prof. Dr. Örsan K. Öymen ve Prof. Dr. Emre Kongar hocalarımız dizi yazıları ile Kemalizm / Atatürkçülük - Sosyal Demokrasi sentezi üzerine bir tartışma baÅŸlattılar. Son derece yararlı ve ufuk açıcı bir giriÅŸim, kendilerini kutluyor ve teÅŸekkür ediyorum. Her iki hocamızın savunduÄŸu Kemalizm (Atatürkçülük) ile sosyal demokrasinin birleÅŸimi, sentezi veya alaşımı, hangi adı verirsek verelim, CHP’nin rotasını belirleyen  ideolojik–politik pusula olması gerektiÄŸi tezi bizim de sürekli savunageldiÄŸimiz bir tez.   

Cumhuriyet yazarları hocalarımızın yazıları hakkında Birgün Gazetesi’nden sayın Merdan YanardaÄŸ bir eleÅŸtiri yazı dizisi baÅŸlattı. BaÅŸlığı “Sosyal demokrasi mi, devrimci demokrasi mi – 1, 2, 3), muhtemelen devam edecek. Sayın YanardaÄŸ konunun tarihi konusunda yanlış bilgilere dayanıyor. Yazısının içeriÄŸi üzerindeki eleÅŸtirilerimizi daha sonra yapacağız. Ancak yazısında “Türkiye’de CHP geleneÄŸini, "Sosyal demokrat" diye nitelendirmek, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra ortaya çıktı” diyor ki bu tamamen yanlıştır. 
CHP’nin sosyal demokrat niteliÄŸi üzerine tartışmalar, 27 Mayıs devrim anayasasında Türkiye Cumhuriyeti’nin “laik, demokratik, sosyal (halkçı)  bir hukuk devleti…” tanımlaması ile baÅŸlamıştır. Aynı anayasanın getirdiÄŸi özgürlük ortamında ülkemizde sosyalist düÅŸüncelerin yaygınlaÅŸması, TİP’in kurulması; CHP’de, deÄŸiÅŸen ülke ve dünya ÅŸartlarına göre, siyasi yelpazedeki konumunu yeniden tanımlama ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Bu ihtiyacı dayanarak CHP’de ORTANIN SOLU hareketi baÅŸlamıştır. 

  CHP’nin tarihsel Ortanın Solu hareketi; içeriksiz, basit, sığ bir slogandan ibaret deÄŸildir. 1960’lar Türkiyesi’nin; en seçkin cumhuriyetçi, laik, demokrat, halkçı (toplumcu ) bilim, düÅŸünce, kültür ve siyaset insanlarının yoÄŸun ve yaygın fikri katkıları ve eylemleri ile yürütülen bir zihniyet devrimidir. Bu hareketin en önemli fikir öncülerinden iki ÅŸahsiyeti saygıyla anmadan geçemeyiz. Her ikisi emperyalizm uÅŸağı, gerici, faÅŸist güçler tarafından katledilen Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Prof.Dr. Ahmet Taner Kışlalı’yı minnet ve ÅŸükranla anıyorum, ruhları ÅŸad olsun. 

Rahmetli Aksoy hoca; Forum dergisinde bir araya gelen seçkin cumhuriyet aydınları ile birlikte, CHP’deki Ortanın Solu hareketinin ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel vbg. alanların kapsam ve içeriÄŸini, fikri katkıları ile zenginleÅŸtirerek, tüm toplum kesimlerini heyecanlandıran bir zihniyet devrimine önemli katkılar yapmışlardır. Sayın Aksoy; Forum dergisindeki birçok yazıları ile ve Cumhuriyet gazetesinin 10-25  Kasım 1973 tarihlerinde yayınlanan “Atatürk günlerinde Sosyal demokrasi “ baÅŸlıklı yazı dizisi İle 1976’da yayınlanan Sosyalist Enternasyonal ve CHP  adlı kitabı ile bir Atatürkçü Sosyal Demokrasi modelini CHP’ye önermiÅŸtir ve CHP örgütü de bunu tüzük ve programına almıştır; Muammer Aksoy’la beraber Forum Dergisi’nin yazı ailesinden belli baÅŸlılarını anmak hem bir vefa borcumuzdur, hem de CHP ile Sosyal Demokrasi iliÅŸkisinin tarihi ve içeriÄŸi konusunda yanlış bilgileri düzeltmiÅŸ oluruz. Muammer Aksoy, Bekir Ekinci, Fikret Ekinci, Cevat Geray, Bekir HamitoÄŸulları, Alpaslan Işıklı, Cahit Talas, Åževki Vanlı, Hayrettin Uysal, Bülent Ecevit, Ziya Gökalp Mülayim, Osman Nuri Koçtürk, Besim Üstünel, Türkkaya Ataöv … ve nice yüzlerce seçkin cumhuriyet aydını bu sürece emek vermiÅŸtir. Sayın Cumhuriyet yazarlarını da, sayın Merdan YanardaÄŸ gibi, bu sürece hiç atıf yapmamaları nedeniyle yadırgadığımı belirtmek isterim.
Aksoy hoca, fikri öncülüÄŸün ötesinde politika ve sivil toplum alanında sahaya inmiÅŸ, düÅŸüncelerini pratiÄŸe yansıtmıştır. Milli petrol davasının bayraktarlığını yapmış, CHP’de politik mücadeleye katılmış, CHP’nin Ortanın Solu programını kabul ettiÄŸi 18 Ekim 1966 tarihinde baÅŸlayan 18. Kurultayında divan baÅŸkanlığı görevini yürütmüÅŸtür. 1970’lerde 2 dönem milletvekilliÄŸi yapmış, parti meclisi üyeliÄŸi yapmıştır. Sivil toplum alanında, Türk Hukuk Kurumu ve  ADD’nin kurucu genel baÅŸkanlıklarını yapmış, Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonunun kuruluÅŸunda gençlere rehberlik etmiÅŸtir. Muammer Aksoy’un fikri mirası, varisler arasındaki anlaÅŸmazlıklar nedeniyle, kitaplaÅŸtırılmamakta, yeni kuÅŸaklara aktarılamamaktadır. En azından Cumhuriyet gazetesi, geçmiÅŸ yazılarını yeniden yayınlamasında bir engel olmaması lazım, yapılırsa ufuk açıcı olacaktır. 
CHP’deki Ortanın Solu adıyla baÅŸlayan zihniyet devrimi aÄŸrısız, sancısız düz bir yolda yürümedi. Hem CHP içindeki statükocular deÄŸiÅŸime direndiler, bir grup  ayrıldı Milli Güven Partisini kurdu. Aynı zamanda parti dışından saÄŸ cenah parti ve politikacıları da CHP’deki bu deÄŸiÅŸime çeÅŸitli cephelerden saldırdılar. Dönem soÄŸuk SavaÅŸ dönemi idi, en beylik suçlama komünistlik suçlaması idi. MeÅŸhur “Ortanın Solu Moskova’nın Yolu“ sloganı dönem sağının sakızı oldu. 
Sonuç olarak; 10 yıllık (1965-76) bir teorik- pratik birikim, parti içinde ve parti dışında yapılan tartışmalar, çatışmalar sonucunda CHP örgütü1976’da yapılan 23. Kurultayda nihai kararını verdi. İdeolojik- politik ekseninin temel dayanaklarını yeniden tanımladı. Altıok ilkelerinde ifadesini bulan Milli kurtuluÅŸçuluk ve Cumhuriyet aydınlanması dayanaklarına ilaveten evrensel sosyal demokrasinin 6 ilkesini ( eÅŸitlik, özgürlük, dayanışma, emeÄŸin üstünlüÄŸü ve önceliÄŸi, geliÅŸmenin bütünlüÄŸü, demokratikleÅŸme) de ideolojik – politik fikri ekseninin bir dayanağı olarak programına ekledi, Evrensel sosyal demokrasinin 6 ilkesi aslında Kemalist Devrimin içeriÄŸinde ve nihai hedefleri arasında vardır. 20. Yüzyılın başında, savaÅŸ ve devrim yıllarında Kemalist devrim hedeflerini  6 Ok’la ifade etmiÅŸtir. 20.Yüzyılın 2. Yarısında deÄŸiÅŸen Dünya ve Türkiye koÅŸullarının ihtiyaç ve taleplerine göre bir uyarlama bir sentezdir yapılan. 
1976’dan sonraki CHP’nin ve CHP mirası üzerinden siyaset yapan partilerin  programatik dökümanlarında ve parti yöneticilerinin beyanlarında sık sık  ideolojinin kaynağı olarak 2 referans verilmektedir. Bunlardan birincisi Ulusal kurtuluÅŸ Savaşımızın ve cumhuriyetimizin kurucu felsefesi, ikincisi de Evrensel Sosyal Demokrasi ilkeleri olarak ifade edilir. Benimsenen bu politika Kemalist Devrim ile Evrensel Sosyal demokrasinin bir sentezidir. Bu Atatürkçü (Kemalist) Sosyal Demokrasi’dir. Mazlum milletler için devrimci antiemperyalist bir sosyal demokrasi modelidir. 12 Eylül 1980’den sonraki CHP mirası üzerinden siyaset yapan partilerin yöneticileri bu sentezi ne kadar anladılar, ne kadar partilerinin kadrolarına anlattılar, öÄŸrettiler??? Bu soruların da gerçekçi olarak yanıtlanması gerekiyor. CHP hakkında; kamu oyunda ve parti içinde sık sık çıkan eksen kayması- eksen sapması tartışmalarının kökeninde bu sentezin parti yönetici ve kadrolarınca ÖZÜMLENEMEMİŞ olması yatmaktadır.    
Burada rahmetli Ahmet Taner Kışlalı’yı anmadan geçemeyiz. Kışlalı hocamız, gazeteci, yazar. Siyaset bilimci-akademisyen, aktif siyasetçi ve sivil toplum örgütçüsü kimlikleri ile hayatının sonuna kadar KEMALİST SOSYAL DEMOKRASININ militan bir savunucusu olmuÅŸtur. Aktif siyaset olarak 1970’ler CHP’sinde parti meclisi üyeliÄŸi, 1 dönem milletvekilliÄŸi, Ecevit’in 11’lerle kurduÄŸu hükümette kültür bakanlığı görevini yürütmüÅŸtür. ADD’de 1 dönem genel baÅŸkan yardımcılığı yapmıştır. Kitapları ve muhtelif yayın organlarında ve özelikle Cumhuriyet’teki köÅŸe yazılarında Kemalist Sosyal Demokrasi’nin fikri takipçiliÄŸini yapmıştır. Kendisini saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. Kışlalı hocamızın fikri mirası Kırmızı Kedi yayınları ile yaÅŸatılmaktadır. Kitapları ve kitaplaÅŸtırılan gazete yazıları 5 ciltlik bir Ahmet Taner kışlalı Külliyatı olarak yayınlanmaktadır.   
Bu yazı serimizi 5 bölüm olarak tasarladık. Burada birinci bölümü sonlandırıyoruz. İkinci bölüm “Kemalist Sosyal demokrasinin ulusal ve uluslararası anlam ve içeriÄŸi” üzerine olacak. Üçüncü bölüm “Dogmatizm-revizyonizm ikilemi baÄŸlamında Kemalizm-Sosyal Demokrasi sentezi karşıtlarını “ irdeleyeceÄŸiz. Dördüncü yazımızda yönetiminde olduÄŸum Sosyal demokrasi DerneÄŸi İstanbul Åžubesinde Kemalist Sosyal demokrasiyi tanıtma ve anlatma konusunda 2011’denberi yaptığımız etkinlikler konusunda bilgileri paylaÅŸacağız. BeÅŸinci yazımızda Sosyalist Enternasyonal’i irdeleyeceÄŸiz.