Yanlış gündemli CHP kongreleri üzerine

Ahmet AKKÜÇÜK

 www.gazetetekirdag.com

Nasrettin Hoca’ya “Hocam tuvalette sakız çiÄŸnemek caiz midir ?” diye sormuÅŸlar. Hoca ÅŸöyle yanıtlamış : “Caiz olmasına caizdir de dışardan duyanlar bir ÅŸey yediÄŸinizi zanneder.”CHP kongreleri de o hesaptan cereyen ediyor. 

Bu köÅŸede bundan önce yayınlanan yazımızın baÅŸlığı “CHP’de alelacele (yalapÅŸap) kogreler çözüm getiremez” idi. O yazımızda, gündemdeki kongrelerin yapılış amacının daha önce yasal süresinde ertelenen ve yapılmayan kogrelerin tamamlanması olduÄŸunu ifade etmiÅŸtik. 14/28 mayıs genel seçimlerinden 10 ay sonra yerel yönetim seçimleri yapılacak.  
Buna karşılık CHP’nin önünde iki ölümcül gündem maddesi var. Birincisi CHP’de geçmiÅŸin muahsebesini yapma zorunluluÄŸunun inkar edilemeyecek kadar açığa çıkması. Bu çok boyutlu bir irdeleme, sorgulama, eleÅŸtiri, özleÅŸtiri, durum analizi (Dünya – Türkiye), ve geleceÄŸin kurgulanması bir senteze ulaşılmasını gerektiriyor. Tüzük ve program deÄŸiÅŸimi bundan sonra gündeme alınması gerekir. İkinci ölümcül gündem maddesi Kongreler maratonundan hemen sonra yerel seçimler maratonuna koÅŸulacak. Bu maratona hazırlık tartışılmalıdır. 

Bu iki ölümcül gündem maddeleri, iki seçim arasına sıkıştırılmış kongreler maratonunda saÄŸlıklı bir ÅŸekilde müzakere edilemez. 
Neler YAPILABİLİRDİ de YAPILMADI şimdi NE YAPMALI ?
CHP kongreleri yanlış gündemleri konuÅŸmaktadir. GeçtiÄŸimiz 14/28 Mayıs seçimlerde yasanan örgütsel ve yönetimsel sefaletin irdelenmesi ve bu sefaletin bu kısa zamanda (yerel seçime kadar) telafi edilmesi yollarını gündeme alması gerekirken,  acelesi olmayan ve iki seçim arasına sıkıştırılamayacak kadar ciddi ve önemli olan  tüzük ve program konusu gündeme sıkıştırılmıştır. YanliÅŸ yapılmaktadir. 
2022 eylul ayinda gazeleler yazmış, seçimlere kaç kiÅŸilik bir saha görevlisi hazırladıkları partilere sorulmuÅŸ. AKP 3 milyon kiÅŸi bildirmiÅŸ,  CHP 241 bin kisi görevlendirdiÄŸini bildirmiÅŸ. Oran 1'e 12. 14/28 Mayıs maçlarının (seçimlerinin) sonucu 9 ay önce belliymiÅŸ. Böyle bir durumda, bu haberi okuyan bir yöneticinin derhal kırmızı alarm düÄŸmesine basip seferberlik ilan etmeyi önermesi gerekmezmiydi? Bu haber yoneticilerimiz tarafında ya hiç okummamış veya okuyan iÅŸin ciddiyetini anlayamamış. Bu partinin eski-yeni yüzlerce miletvekili var, yüzlerce parti meclisi üyesi var, yüzlerce kurultay delegesi var, binlerce il-ilçe YK üyeleri ve baÅŸkanları var. Hiç birisinin aklına böyle bir durumda alarmı çalma ve seferberlik önerisi gelmemiÅŸ. Neler yapılabilirdi? 
1- Bu partinin rakip partilerin hal ve hareketlerini izleyen bir birimi neden yok (istihbarat) ? Amatör küme futbol takımlarının yöneticileri bile rakip takımlar hakkında bilgi toplayıp arÅŸivliyorlar. Böyle bir birim kurulması gerekirdi, hala gerekiyor. 
2- AKP aldığı oyun yarısı kadar seçmenini parti üyesi yapmış. Aldığı her 100 oyun 58’i parti üyesi zaten. CHP’de bu oran yüzde 10. Aldığı her 100 oyun ancak 10’u CHP üyesi. Seçmenlerimize niçin gerçekler açıklanmadı, seferberliÄŸe çaÄŸrılmadı? Seçmenlere üye olma ve seçimlerde görev alma çaÄŸrısı niçin yapılmadı? Parti maalesef  niteliksiz, siÄŸ bir siyaset esnafı azınlığının elinde taraftarlarına, seçmenlerine ve halka yabancılaÅŸmış bir örgüt görüntüsü veriyor. Partiyi bu hale getirenler kuruluÅŸundan beri yönetimlere hakim olan hizip yapılanmalarıdır. Hizipler kalabalıktan korkarlar. AKP seçmenlerinin yuzde 58‘ini üyelik ÅŸemsiyesi altına almiÅŸ. CHP’de bu oran yüzde 10 bile deÄŸil. Hizipler partiyi; mahallelerdeki, ilçelerdeki deÄŸnekçileri vasıtası ile yönetirler, kalabalıklarla uÄŸraÅŸmak zor gelir onlara. Partiyi uzun yıllar Baykal Hizbi yönetti, arkasından gelen KılıçdaroÄŸlu yönetimi 10 Aralık Hizbi’nin klavuzluÄŸunda yönetti partiyi. Klavuz karga olunca sonuç böyle oluyor. (Gelecek yazımızda bu konuyu daha derinlenmesine irdeleyeceÄŸiz)  
3- İttifak partileri niçin seferberliÄŸe çaÄŸrılmadı? Hatta ittifak partilerine CHP listelerinde yer verirken onların verecekleri saha görevlileri 
sayısı kriter olabilirdi.

Bunlari konuÅŸmadan tartışmadan yapilan kongrelerden, kurultaydan ve önumuzdeki yerel seçimlerden ne bekliyoruz ??? Bu durum insana; mevcut yönetimin, geçmiÅŸ seçimlerde yaÅŸanan örgütsel ve yönetimsel sefaletin  tartışılmaması için tüzük ve program yemlerini oltaya baÄŸladığini düÅŸündürüyor. 

Yazımızın başında andığımız Nasrettin Hoca saÄŸ olsaydı da kendisine “Hocam CHP kongrelerinde tüzük ve program tartışması yapmak caiz midir ?” diye sorsaydık herhalde “caiz olmasına caizdir ama, dışardan bakanlar biÅŸ ÅŸey yediÄŸiniz zanneder” derdi. 

DEĞİŞİMCİLER VE DEĞİŞMEMCİLER ÜZERİNE 
CHP içinde; deÄŸiÅŸim, dönüÅŸüm, yenileÅŸme, güncellenme vbg adı tam konamamış bir tartışma devam ediyor. Hiç kimse TARİH Hoca’nın derslerine çalışmayı düÅŸünmyor. CHP tarihinde bu konuda baÅŸarı getirmiÅŸ bir deneyim vardır. 1965 – 76 aralığında CHP’nin geçirdiÄŸi yenileÅŸme sürecinin arkasında; dönemin en seçkin cumhuriyet aydınlarıının, akademinin, sivil toplumun, partinin üyelerinin ve  seçmenlerinin katkı ve katılımları ile yürüyen 10 yıllık bir beyin fırtınası süreci vardır. Arkasında yoÄŸun bir entellektüel emek ve siyasal pratik deneyimi vardır. Dolayısıyla halkımız bu emeÄŸi yüzde 40’ı aÅŸan desteÄŸi ile ödüllendirmiÅŸtir. Bu tarihsel deneyimin dersleri çalışılmadan havanda su dövülmektedir. Baykal’ın Yeni SOL’nun da, KılıçdarÄŸlu’nun YCHP’sinin de arkasında böyle bir emek ve beyin fırtınası yoktur. EMEKSİZ YEMEK YOK. 

Bu tarihsel süreçte CHP’nin belirlediÄŸi ve halıkımız tarafından da büyük bir heyecanla benimsenen deolojik – siyasi çizgi ATAÜRKÇÜ SOSYAL DEMOKRASİDİR. Bu düÅŸünce sistemi CHP'nin 1965-1976 yıllarında 10 yıllık ulusal düzeyde bir beyin fırtınası ile kurucu ilkelerin güncellenmesi (update) ile üretilmiÅŸ ideolojik – politik bir çizgidir. Mazlum milletlerin antiemperyalist mücadelelerini de kucaklayan gerçekten evrensel DEVRİMCİ ANTİEMPARYALİST bir sosyal demokrasi modelidir. Ne Avrupamerkezci sosyal demokrasinin bir taklidi veya tercümesidir ne de tarihi tekrar etme hareketidir. Kemalist devrimin teorik ve pratik mirası ile Evrensel Sosyal Demokrasinin insanlığın geneli tarafından kabul görmüÅŸ ilkelerinin bir sentezidir.
Parti üyelerine bu tarihsel sürec adeta unutturulmaya çalışılmaktadır. Ne deÄŸiÅŸimciler ne de deÄŸiÅŸmemciler bu tarihsel deneyimi hiç anmamaktadırlar. Oysa bu tarihsel süreç doÄŸru anlaşılırsa CHP'nin ÅŸaÅŸkın ördek misali yol arayışlarına ihtiyaç kalmayacaktır. 
AHMET AKKÜÇÜK / 21.09.2023