KABOTAJ VE DENİZCİKİK BAYRAMI KUTLU OLSUN.
KABOTAJ KANUNU VE MONTRÖ BOÄžAZLAR SÖZLEÅžMESİ
Dr. Lale Nur Ece
Kabotaj bir devletin karasuları, gölleri, nehirleri ve iç suları ile bunların liman, iskele vb. kara sınırlarında deniz ticareti olup, Kabotaj, bir devletin kendi limanları arasındaki deniz ticaretinden sadece yurttaÅŸlarının yararlanmasıdır.
Osmanlı Devleti’nin Karadeniz, Akdeniz, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’ndaki hükümranlık alanlarında yabancılara kapitülasyonlar vermesi ile birlikte deniz ulaÅŸtırmasının büyük bir bölümü ile önemli limanların iÅŸletilmesi yabancıların idaresine geçmiÅŸ,
Türkler, kendi denizlerinde ticaret yapamaz duruma gelmiÅŸlerdir.
Mondros Mütarekesi ve Cumhuriyetin kuruluÅŸ sürecinde de denizciliÄŸimizin büyük bir kısmı yabancıların imtiyazındaydı.
Osmanlı Devleti‘nin kapitülâsyonlar çerçevesinde yabancı ülke gemilerine tanıdığı kabotaj ayrıcalığı Lozan Barış AntlaÅŸması ile 1923 yılında kaldırılmış olup,
Türk denizlerinde gemi iÅŸletme (kabotaj) hakkı Türklere bırakıldı.
Kabotaj hakkının kullanılmasına iliÅŸkin teknik ve yasal çalışmalar tamamlanarak denizlerimizdeki bağımsızlığımız ve hükümranlık haklarımızı kazandığımız 19.04.1926 tarih ve 815 sayılı “Türkiye Sahillerinde Nakliyatı Bahriye (Kabotaj) ve Limanlarla Kara Suları Dahilinde İcrayı San’at ve Ticaret Hakkında Kanun” (Kabotaj Kanunu) yürürlüÄŸe girmiÅŸtir.
Kabotaj Kanunu ile Türkiye sahillerinin bir noktasından diÄŸerine yük ve yolcu taşımak ve sahillerde limanlar dahilinde veya akarsularda, göllerde, Marmara denizi ile boÄŸazlarda, bütün kara sularında ve bunlar içinde kalan körfez, liman, koy ve benzeri yerlerde, makine, yelken ve kürek vb. hareket eden araçları bulundurma;
bunlarla yük ve yolcu taşıma hakkı Türk gemilerine ve Türk yurttaÅŸlarına verildi.
Ayrıca; dalgıçlık, kılavuzluk, kaptanlık, çarkçılık, tayfalık, arayıcılık, deniz bakkallığı ve benzeri meslekler Türk vatandaÅŸlarınca yerine getirilebilecektir.
Yabancı gemilerin yalnız Türk limanlarıyla yabancı ülkelerin limanları arasında insan ve yük taşıyabileceÄŸi kabul edildi.
Kabotaj Karasuları dahilinde balık, istiridye, midye, sünger, inci, mercan, sedef ve saire saydı, kum ve çakıl vb. gibi deniz kaynaklarının çıkarılması ile söz konusu kaynakları çıkaracak bu gemilerde çalışan kaptan, çarkçı, katip, tayfa, hamal, iskele ve rıhtım hamallığı vb. bilumum deniz esnaflığının icrası Türk vatandaÅŸlarınca yerine getirilecektir.
Özetle; Kabotaj Kanunu ile Türkiye sahillerinin bir noktasından diÄŸerine yük ve yolcu taşımak, ticaret, kılavuzluk ve araÅŸtırma yapmak, deniz kaynaklarının çıkarmak hakkı Türk gemilerine ve
Türk yurttaÅŸlarına verilmiÅŸtir.
İkinci Dünya Savaşı baÅŸlangıcında Avrupa'da ortaya çıkan siyasi konjonktür ve silahsızlanma konferansının baÅŸarsızlığı nedeniyle Lozan AntlaÅŸması’nda BoÄŸazlarla ilgili alınan kararın deÄŸiÅŸtirilmesi için Türkiye Cumhuriyeti’nin yaptığı giriÅŸimler sonucunda,
Montrö BoÄŸazlar SözleÅŸmesi
20 Temmuz 1936’da Türkiye,
Büyük Britanya, Avustralya, Fransa, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya, Yunanistan, Japonya ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri BirliÄŸi arasında İsviçre’nin Montrö ÅŸehrinde imzalanmıştır.
Montrö BoÄŸazlar SözleÅŸmesi Konferansına katılmamış olan
İtalya BoÄŸazlar SözleÅŸmesi'ne
2 Mayıs 1938'de katılmıştır.
Montrö SözleÅŸmesi 31 Temmuz 1936’da 3056 sayılı yasa ile TBMM tarafından onaylanmış ve
9 Kasım 1936’da yürürlüÄŸe girmiÅŸtir.
Türk BoÄŸazlarından hem ticari hem harp gemilerinin uÄŸraksız geçiÅŸi 1936 yılından beri Montrö SözleÅŸmesi’nin ÅŸartları çerçevesinde düzenlenmiÅŸtir.
Montrö SözleÅŸmesi 29 Madde,
dört ek ve bir protokoldan oluÅŸmakta olup,
Birinci Kısmında ticaret,
İkinci Kısmında savaÅŸ gemilerinin, Üçüncü kısımda uçakların geçiÅŸine iliÅŸkin düzenlemeler,
Dördüncü Kısımda ise
Genel Hükümler yer almaktadır.
Montrö SözleÅŸmesi ile
Türk BoÄŸazları Türkiye’nin egemenliÄŸinde altında uluslararası ulaşıma açık bir su yolu statüsüne kavuÅŸmuÅŸ olup,
Türkiye’nin kendi toprakları ve BoÄŸazlar üzerindeki egemenliÄŸini tamamen ortadan kaldıran Lozan AndlaÅŸması ile kurulmuÅŸ olan “Uluslararası BoÄŸazlar Komisyonu” ve “askerden arındırılmış bölge” kaldırılarak,
BoÄŸazlar Komisyonu’nun bütün yetkileri Türkiye’ye bırakılmıştır.
Montrö SözleÅŸmesi ile ile barış zamanlarında ticaret gemilerinin gündüz ve gece, bayrakları ve yükleri ne olursa olsun,
BoÄŸazlardan serbestçe geçebilmeleri kabul edilmiÅŸ olup, kılavuzluk ve römorkaj ise isteÄŸe baÄŸlıdır.
Montrö SözleÅŸmesi ile Karadeniz’e sahildar olmayan ülkelerin savaÅŸ gemileri, denizaltılar, uçak gemileri ve büyük zırhlı gemilerinin geçiÅŸlerine, toplam tonajlarına (en fazla 15.000 ton) ve bunların Karadeniz’de kalma süreleri
(en fazla 21 gün) ve tonajlarına
(en fazla 45.000 ton) sınırlamalar getirilmiştir.
Askeri uçakların söz konusu BoÄŸazların üstünden geçiÅŸleri
Türk yetkili makamlarının vereceÄŸi izne tabi olup, Türk yetkili makamlarının göstereceÄŸi rotadan geçmek ÅŸartıyla,
BoÄŸazların üstünden uçma hakkına sahiptir.
Uçak gemileri ve denizaltıların boÄŸazlardan geçerek açık denizlere çıkmaları yasaktır.
Montrö SözleÅŸmesi hem ticaret gemileri hem de savaÅŸ gemilerinin geçiÅŸini barış zamanı, savaÅŸ zamanı ve savaÅŸa yakın durum olmak üzere üç sınıfa ayırmaktadır.
Böylece savaÅŸa yakın durumda da savaÅŸ durumundaki gibi BoÄŸazlar’dan savaÅŸ gemilerinin geçiÅŸi konusunda Türk Hükümeti’ne tümüyle istediÄŸi gibi davranma hakkı tanınmıştır.
Montrö SözleÅŸmesi’nin feshi durumda 28. Maddeye göre SözleÅŸmenin 1. Maddesinde yer alan geçiÅŸ ve gidiÅŸ-geliÅŸ (ulaşım) özgürlüÄŸü ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktır.
Sonuç olarak, Türkiye Cumhuriyeti kendi karasularında egemenlik haklarını ve bağımsızlığını
Kabotaj Kanunu,
Türk BoÄŸazları üzerindeki egemenlik haklarını ise
Montrö BoÄŸazlar SözleÅŸmesi ile kazanmıştır.
Denizlerimiz ve Türk BoÄŸazları’ndaki egemenlik haklarımızın korunması için;
Kabotaj Kanunu ve Montrö BoÄŸazlar SözleÅŸmesi’nin titizlikle korunması ve devamlılığının saÄŸlanması konusundaki titizliÄŸin devam ettirilmesi gerekmektedir.
Tüm denizcilerin ve denizcilik sektörünün
1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramını kutlarım.