"GeçmiÅŸten günümüze Kıbrıs GerçeÄŸi" kitabımdan ve bazı konuÅŸmalarımdan doÄŸalgaz üzerine özet paylaşımım.
"...Kıbrıs Adası, Anadolu sahillerine 71 km, Yunanistan'a 800 km, Rodos'a 400 km, Mısır'a 370 km ve Suriye'ye 98 km kadar mesafede olup, DoÄŸu Akdeniz bölgesinde üç kıtanın kavÅŸak noktasında yüzen bir gemi görünümündedir. Buradan da anlaşılacağı gibi Kıbrıs'ın en yakın olduÄŸu ülke Anadolu yani, Türkiye'dir. Havanın açık olduÄŸu günler Kıbrıs'tan Türkiye kıyıları rahatlıkla çıplak gözle görülebilir. Kıbrıs Adası, iÅŸaret parmağını İskenderun körfezini gösteren bir ele benzer.
OrtadoÄŸu ve Kıbrıs Adası, civarındaki zengin petrol ve doÄŸalgaz kaynakları ile dünyanın en hassas ekonomik, politik ve stratejik yerlerinden biridir. Bölgenin kalbi ise İskenderun - Basra - SüveyÅŸ üçgenidir. Kıbrıs, coÄŸrafi yapı itibariyle bu üçgenin iki köÅŸesi olan İskenderun - SüveyÅŸ'i kontrol altında bulundurmaktadır.
DoÄŸu Akdeniz'deki 10 - 15 trilyon metreküp keÅŸfedilmiÅŸ doÄŸalgaz rezervinin dışında 10 trilyon metreküp keÅŸfedilmeyi bekleyen doÄŸalgaz rezervi vardır. Kıbrıs, Lübnan, Suriye ve İsrail arasındaki Levant Havzası'nda 3,45 trilyon metreküp doÄŸalgaz ve 1,7 milyar varil kadar petrol bulunuyor. Nil Delta Havzası'nda 1,8 milyar varil petrol, 6,3 trilyon metreküp doÄŸalgaz ve 6 milyar sıvı doÄŸalgaz vardır.
Kıbrıs Adası çevresinde ise 3 trilyon metreküp doÄŸalgaz, 8 milyar varil petrol rezervi bulunmaktadır. Ayrıca, Girit Adası'nın güney ve güneydoÄŸusunda Heredot alanında ise 3,5 trilyon metreküp doÄŸalgaz vardır.
Bu nedenle bölgede; Türkiye, Yunanistan, İngiltere, Fransa, ABD, İsrail, Mısır'ı ve hatta Çin dahil bazı ülkelerinde içinde bulunduÄŸu bir denklem ortaya çıkmıştır.
DoÄŸalgaz ve petrol arama projelerinin hayata geçmesiyle Türk tarafı ile Rum tarafı da refaha kavuÅŸabilecektir. Ama bugün, GKRY doÄŸalgaz İsrail ile paylaÅŸma gayreti içinde AB, ABD, Yunanistan ve bazı çevre ülkelerin de desteÄŸiyle KKTC'yi görmezden gelip, Türkiye'dir safdışı bırakmak istemektedir...
Bugün; AB, ABD, Yunanistan, İsrail, Mısır gibi ülkelere ilave özellikle Fransa ve İngiltere, İspanya, İtalya DoÄŸu Akdeniz'deki enerji pastasından pay istemektedir. Bu nedenle de, bu mücadeleye "DoÄŸu Akdeniz Enerji Savaşı" demek gerekir.
Kıbrıs ile ilgili bir önemli unsur da bölgedeki MEB paylaşımı üzerinedir. Bu bakımdan, gecikmeksizin doÄŸalgaz arama bölgemizin hukuken MEB (Münhasır Ekonomik Bölgesini) ilan etmeliyiz.
1974 baharında önce Hora, sonra MTA ve Piri Reis sismik araÅŸtırma gemileriyle Adalar Denizi'nde baÅŸlayan deniz kaynaklarını araÅŸtırma faaliyeti bugün Barbaros Hayrettin, Oruç Reis sismik gemileri ve Fatih, Yavuz, Kanuni sontaj gemileriyle geliÅŸerek sürdürülmektedir.
Bu durumda; Rum - Yunan ikilisi ya ortak ve eÅŸit paylaşıma razı olacaklar ya da Kıbrıs Adası civarındaki ve DoÄŸu Akdeniz'deki DoÄŸalgaz ve Petrolü bulan bu kaynaklardan yararlanacaktır.
DoÄŸu Akdeniz'deki doÄŸal kaynakların kullanımında bölge ülkelerin deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında birlikte hareket edilmesi gerekir. Zira, ülkelerin biri veya birkaçı denklem dışında kalırsa çözümsüzlük devam eder.
Ayrıca; ABD, İsrail ve GKRY anlaÅŸarak DoÄŸu Akdeniz'de çıkan doÄŸalgaz Eastmed boru hattıyla Kıbrıs ve Girit üzerinden Yunanistan'a oradan İtalya'dan Avrupa Pazarına ulaÅŸtırabilir. Böyle bir uygulama halinde biz de kendi kaynaklarımızı deÄŸerlendirebiliriz...
Ancak, üretilen Petrol ve DoÄŸalgaz'ın maliyeti düÅŸük boru hattıyla Avrupa Pazarına aktarılması için Türkiye'nin topraklarına ihtiyaç vardır...
Türkiye ile Libya arasında imzalanan antlaÅŸmalar DoÄŸu Akdeniz'deki dengeleri deÄŸiÅŸtirebilecektir..."