DOMATES HAKKINDA

Domatesin hikâyesine baÅŸlarken onun aslında bir meyve olduÄŸunu söylesek ne dersiniz? Bilimsel adı Solanum lycopersicum L. olan domates, bitki bilimciler için sebze deÄŸil meyve. Ancak yıllardır yemeklerde diÄŸer sebzelerle birlikte kullanıldığından ve insanların çoÄŸu domatesi sebze olarak deÄŸerlendirdiÄŸinden bu konunun üzerinde fazla durulmuyor.

Yabani domatesin ilk olarak ne zaman ve kimler tarafından tarımının yapılmaya baÅŸlandığı uzun zamandır tartışılan bir konu. Bitki bilimciler, arkeologlar, fosil bilimciler, tarihçiler ve dil bilimciler olmak üzere farklı alanlardan pek çok bilim insanı domatesin kökenini belirlemeye çalışıyor. Yine de ilk domatesin Peru’da mı yoksa Meksika’da mı yetiÅŸtirildiÄŸinin cevabı henüz bilinmiyor. Ancak bu araÅŸtırmaların sonuçlarından öÄŸrendiÄŸimiz pek çok ÅŸey var. ÖrneÄŸin domatesin deniz seviyesinden And DaÄŸları’nın yüksek kesimlerine kadar farklı koÅŸullarda doÄŸal olarak yetiÅŸtiÄŸi ve Avrupalıların Güney Amerika’ya gelmesinden kısa süre önce insanlar tarafından yetiÅŸtirilmeye baÅŸlandığı biliniyor. Ä°lk domates Amerika'dan Türkiye topraklarına 1692 yılında girmiÅŸ ve İstanbul pazarlarında satılmaya baÅŸlamıştır.

Nereden mi biliyoruz?
Liman belgelerinden ve Osmanlı saray mutfak listesinden. Domates daha sonra manavlar tarafından üretilmeye baÅŸlanmıştır.
Manavlar kimdir?
"Türk oturursa manav, gezerse yörük" sözündeki "gezmeyenler" imiÅŸ.
Manavlar ürettikleri ne varsa yılda bir kez Osmanlı sarayına bedelsiz gönderirlermiÅŸ.
Manavlar domatesi tıpkı saraydaki gibi yeÅŸil tüketiyorlarmış.
"YeÅŸil domates çorbasını" da yine manavlarda gördük.
Osmanlı Sarayı bu çorbaya "kavata çorbası" demiÅŸ.
Bu çorbaya Bandırma ve Balıkesir'de iki köyde rastladık.
Bir de Bilecik'te OÄŸuz beyin'in tarifi ile yedik.
Kavata çorbası, yeÅŸil ham domates, kaplıca buÄŸdayı unu(Iza) , keçi sütü, ve kemikli etinin suyu, keçi tereyağı, biber ve dere otu ile yapılıyormuÅŸ.
Aynı sofrada "umaç çorbası" dedikleri yine undan yapılmış bir çorba vardı.
Buna fazladan keklik eti veya bıldırcın eti de koyuyorlarmış. Aslında konmazmış.
(Ziyafet resimleri paylaÅŸmak adetim olmadığı için sofrayı deÄŸil, ekli resmi koyuyorum.)
Yine aynı kaynaklarda, domates kızardığı zaman bozulduÄŸu düÅŸünülüp atıldığı görülüyor.
Domatesin tüm ülkemize yayılıp yerel çeÅŸitlerin ortaya çıkması 300 yıl aldığını, bugün atalık domateslerin ATA'sının küçük yabani yeÅŸil domates olduÄŸu gerçeÄŸini, bilin istedim.
Türk mutfağında ise domates önce “Avrupa patlıcanı” olarak adlandırıldı. Ardından çeÅŸitli ÅŸekillerde (taze, kurutulmuÅŸ, salça, konserve ve püre) kullanılmaya baÅŸlandı. Mehmet Kamil’in 1844’te yayınladığı yemek kitabı Melceü’t-Tabbâhîn’de domates yahnisi, domates dolması, domatesli pilav ve domates salatası tarifleri bulunuyordu. Türk mutfağı domatesi o kadar sahiplendi ki ÅŸu an yıllık yaklaşık 12 milyon tonla dünyanın en fazla domates üreten dördüncü ülkesiyiz.
 Güney Amerikadan Sofralarımıza Domatesin YolculuÄŸu