BAZ ETKİSİYLE DÜÅžÜÅž
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Enflâyon AraÅŸtırma Grubu (ENAG), Aralık ayına iliÅŸkin “tüketici ve üretici fiyat endekslerini” yayımladı. TÜİK verilerine göre, TÜFE’de aylık artış yüzde 1,18 ile Kasım ayına göre gerilerken; Aralık ayında tüketici fiyat endeksi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 64,27 ile medyan beklentinin altında arttı. Keza “çekirdek enflasyon” ise yüzde 51,93 olarak ölçüldü.
TÜİK verilerine göre “TÜFE yıllık deÄŸiÅŸim oranları”, aÅŸağıdaki grafikte Aralık 2020’den bu yana aylık olarak izlenebilmektedir:
Kaynak: TÜİK
ENAG’a göre TÜFE Aralık ayında yüzde 5,18 oranında arttı. Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE)’deki 12 aylık artış oranı ise yüzde 137,55 olarak gerçekleÅŸti.
Böylece ülkede 2022 “manÅŸet enflâsyonu” TÜİK'e göre yüzde 64,27, İstanbul Ticaret Odası’na (İTO)’nın hesaplamasıyla yüzde 93, ENAG'a göre yüzde 137,55 olarak açıklandı. Her iki veri serisi, enflâsyon oranlarında “baz etkisiyle” düÅŸüÅŸ olduÄŸunu ortaya koymaktadır.
ÖNCÜ GÖSTERGELERDE ENFLÂSYON BEKLENTİLERİ
Aralık ayında öncü göstergelerden gelen sinyaller de, enflâsyonda baz etkisini göstermekteydi. Bu baÄŸlamda İTO Ücretliler Geçinme Endeksi’ne göre İstanbul’da perakende fiyatlar, Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre (yıllık) yüzde 92,97 oranında arttı.
Benzer eÄŸilim Türk-İş'in gıda enflâsyon oranlarında da görüldü. Türk-İş tarafından hazırlanan “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” Aralık 2022 araÅŸtırmasına göre, Ankara’da yaÅŸayan dört kiÅŸilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarında bir önceki aya göre yüzde 4,41 oranında, son 12 ayda yüzde 98,41 oranında artış gerçekleÅŸti.
TCMB’nın son yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 65,2 olarak açıklanmıştı.
Reuters ajansının yaptığı ankete göre de enflâsyonun, baz etkisiyle düÅŸüÅŸ göstermesi ve yüzde 66,8 olarak gelmesi bekleniyordu.
Bu durumda, UÄŸur Gürses’in de iÅŸaret ettiÄŸi gibi, TÜİK'in açıkladığı enflâsyon oranı, İstanbul iÅŸ dünyasını temsil eden İTO'nın açıkladığı orana göre 28,7 puan daha düÅŸüktür. Kısacası "Hükümetin enflâsyon tahminini TÜİK tutturmuÅŸ" olmaktadır!!
Zaten bu beklentiyi, bizimle birlikte Aralık başında söylemeye baÅŸlayan ve her yazısında “bir grubun” kötü sözlerinin muhatabı olan Mahfi EÄŸilmez hocamız da 5 Aralık’ta vurgulamıştı.1
GÜNCEL GÖSTERGELERİN YORUMU
AÅŸağıdaki grafik, bu fiili durumun bir sonucu olarak enflâsyon ile faiz arasındaki “güya” iliÅŸkisizliÄŸi (!), ülkenin enflâsyon ateÅŸindeki hâlini resmederek göstermektedir.2 Böylesi durumlar, eski Akbaba Dergilerinde ve Cumhuriyet Gazetesinde “yorumsuz” alt yazısı ile geçerdi. Başı ve sonu olmayan, mantık ve bilimsel verilerle açıklanamayan, hatta “alt yazı yazmaya deÄŸmeyen” olgular için.
Kaynak: Bloomberg HT, 3.01.20233
BaÅŸlangıçta da belirttiÄŸimiz gibi, Üretici Fiyat Enflâsyonunda (Yİ-ÜFE) Aralık yıllık artış yüzde 92,2 oldu. Bu oranın Kasım ayı karşılığı yüzde 136 idi. Böylece 3 yıl sonra ÜFE’de, aÅŸağıdaki grafikte net olarak izleyebileceÄŸiniz, ilk kez “negatif aylık enflâsyon” gerçekleÅŸmiÅŸ oldu.
Kaynak: Bloomberg HT, 3.01.2023
Aralık ayı rakamlarında beklentilerle örtüÅŸmeyen bir diÄŸer veri, İTO’nın yayınladığı İstanbul enflâsyonu ile TÜFE enflâsyonu arasındaki farkın zirve yaparak 29 puana yaklaÅŸması oldu. İTO enflâsyon hesaplaması, her ne kadar sadece İstanbul bölgesi için hesaplanan ve farklı bir tüketim sepetini içeren bir hesaplama olsa da, TÜFE ile arasında (son iki yıl hariç) gözlenen yüksek bir korelâsyon bulunmaktaydı. Ancak bu iliÅŸki TÜİK’in, “enflâsyon sepetini” açıklamaktan vaz geçmesinden sonra iyicene koptu.4
2022 yılı içinde TÜFE enflasyonu beklentilerin altında kalırken, bu iki seri arasındaki fark giderek açıldı ve aÅŸağıdaki grafikte de görüleceÄŸi gibi fark, “görülmemiÅŸ seviyelere” yükseldi. Bir diÄŸer anlatımla, TÜFE giderek İTO enflâsyonun serisinden “negatif ayrışarak” sürpriz yarattı.
Kaynak: TÜİK ve İTO
TUİK verileri, 2022 yılındaki en yüksek yıllık artışın “konut fiyatlarında” yaÅŸandığını göstermektedir. Ana harcama grupları içinde konut, yüzde 79,83 oranındaki artışla birinci sırada yer almaktadır. Konutu, yüzde 77,87 sayısıyla “gıda ve alkolsüz içecekler”, yüzde 73,02 ile “ev eÅŸyası” izledi.
Ana harcama gruplarına göre deÄŸiÅŸim aÅŸağıdaki tabloda özetlenmiÅŸtir:
Kaynak: Bloomberg HT, 3.01.2023
Bunun sebeplerini aşağıdaki başlıklarda toplayabiliriz:
- Her ÅŸeyin başında, “Dolar / TL kurunun Aralık ayı boyunca neredeyse deÄŸiÅŸmemesi”, bu konudaki en “baÅŸat belirleyici” olmuÅŸtur. Döviz satışıyla piyasaya yönelik “müdahale” dışında, bankalar ve tasarruf sahipleri üzerinde çeÅŸitli baskılara yol açan uygulamaların yürürlüÄŸe konulması da bu sonuçta etkin olmuÅŸtur.
- Pek çok kez benzin fiyatlarında yapıla indirimler, kira artışlarındaki yüzde 25 oranındaki sınırlama, piyasada fiyatlara müdahaleler yapılması, fiyat artışlarının daha fazla olmasını önlemiÅŸtir.
- Bankalara yüzde 8 – 10 civarındaki faizle Devlet Tahvili satılarak, merkezi yönetim bütçe açığının bir bölümünün bankalarca karşılanması saÄŸlanmıştır.
- “Enflâsyon muhasebesi” uygulanmasına izin verilmeyerek, ÅŸirket kârlarının enflâsyon etkisiyle “yanıltıcı” olarak yükselmesi sonucu Kurumlar Vergisinin artması; böylece vergi gelirlerinin olması gerekenden fazla gerçekleÅŸmesi.
- Bütün bu yarıda saydığımız uygulamalar sonucunda Aralık ayı “aylık enflâsyonu”, beklendiÄŸi ve kurgulandığı gibi yüzde 1,18 olarak çıktı. Halbuki 2021 yılının Aralık ayı enflâsyonu yüzde 13,59 idi. İşte böylece “baz etkisi”, yıllık enflâsyon hesabında kendisini gösterdi.
Kısacası, 2021 yılının son aylarındaki “kur krizinin ardından sıçrayan enflâsyon” nedeniyle bu yıl enflâsyon artışı, 2021 Aralık ayına göre daha az olduÄŸu için enflâsyon düÅŸüyor gibi görünmektedir.
BAZ ETKİSİ NEDİR? ENFLÂSYONDA “DÜÅžÜÅž” ANLAMINI TAÅžIR MI?
Ülkenin ekonomi yönetimin enflâsyon için dört gözle beklediÄŸi “baz etkisi”, yukarda da belirttiÄŸimiz gibi Aralık ayında devreye girdi.
Son bir yıldır yüksek oranlarda seyreden “yıllık enflâsyon”, ilk kez Aralık ayında “bir miktar” gerilemiÅŸ oldu veya göründü. YaÅŸanan gerileme, anılan “baz etkisine” baÄŸlı olarak gerçekleÅŸti. Yazımızın bu bölümünde, enflâsyonu gerilemiÅŸ gösteren bu baz etkisinin “ne olduÄŸu” ve “nasıl hesaplandığı” üzerinde kısaca durmak istiyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanı, Kasım ayında yaptığı bir açıklamada, “Enflasyon, Aralık ayından itibaren baz etkisiyle de olsa hızlı bir ÅŸekilde düÅŸmeye baÅŸlayacak ve hedefimiz olan tek rakamlı enflasyonu yakalayacağız” demiÅŸti.5 Nebati’nin bel baÄŸladığı “baz etkisi”, ekonomi haberlerinde büyüme ve enflâsyon gibi verilerle birlikte sıklıkla karşılaşılan bir tanımdır.
Baz etkisi, iki dönem arasındaki deÄŸiÅŸim oranı hesaplanırken, deÄŸiÅŸime referans alınan dönemde (yıllık enflâsyon hesabında 12 ay öncesi) sıra dışı bir ÅŸekilde artışların ya da azalışların yaÅŸanması durumunda, “deÄŸiÅŸim hesaplandığı döneme yansıyan etkiyi” açıklamak için kullanılır.
Bu tanımı örneklersek, 2022 yılı Kasım ayı yıllık enflâsyonu hesaplanırken 2021 yılı Kasım ayına bakılması gerekir. 2021 Kasım ayında, ortalamalardan daha yüksek bir deÄŸiÅŸim ortaya çıkmışsa bu veri, 2022 Kasım yıllık enflâsyonu üzerinde bir “gerileme etkisi” yaratacaktır. Devam eden aylarda da, baz alınan 12 ay önceki dönemde enflâsyon, bugün gerçekleÅŸen enflâsyonun daha üzerinde seyrediyorsa baz etkisi nedeniyle yaÅŸanan gerileme sürecektir.
Bu matematiksel temelli baz etkisi olgusunun bir tür “yanılsama” olduÄŸunu, baz etkisi nedeniyle yıllık enflâsyon verisindeki “gerilemenin”, kesinlikle “enflâsyonda bir düÅŸüÅŸ olarak nitelendirilmemesi” gerektiÄŸini söylemeden geçemeyeceÄŸiz. 2022 yılının son ayında tanık olunan ve yeni yılın ilk aylarında da görülmesi ”olası enflasyondaki düÅŸüÅŸ” sadece bir baz etkisi olup, maalesef fiyatlardaki artış, satın alma kabiliyetini aÅŸağı çekmeyi sürdürecektir.
Çünkü mevcut bozuk ve yıpratılmış kurumsal yapıda hiçbir deÄŸiÅŸiklik olmaması; hesapların sulandırılması ve algı bükülmesi uygulamaları yanında; yaklaÅŸan seçimler nedeniyle “sorumsuzca” dağıtılan mali tatlandırıcılar, bozuk yapıyı daha çok yıpratacak ve acılaÅŸtıracaktır.
Ersin Dedekoca 4 Ocak 2023