Doların, yaÅŸanan son geliÅŸmelerle deÄŸer kaybetmeye baÅŸlaması, Türkiye gibi göreceli olarak Dolar cinsi dış alımı yüksek ve dış satımı düÅŸük ekonomiler için iyi bir haberdir.Çünkü daha “zayıf bir Dolar”, gıda ve enerji ithalâtını daha ucuz hale getirebilir ve Dolar cinsi borcu olan ülke ekonomilerinin acısını azaltabilir
ERSİN DEDEKOCA
ABD Merkez Bankası (FED), iki gün süren (13-14 Aralık) toplantısının ardından “politika faizini” 50 baz puan artırarak, 15 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 4,25 – 4,50 aralığına yükseltti. GeçtiÄŸimiz haftalarda Powell’ın açıklamaları, 75 baz puanlık artışlardan 50 baz puanlık artışlara dönüleceÄŸi algısını güçlendirmiÅŸti. Böylece 2022’in son 9 ayında FED, toplamda 4,25 puana ulaÅŸan 7 kez faiz artışı yapmış oldu. 2022 yılı, Banka’nın son 40 yıldaki en hızlı ve büyük faiz artırım dönemi oldu. FED’den yapılan açıklamada, faiz oranının artırılması kararının oy birliÄŸiyle alındığı belirtildi.
Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC)’nin, maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflâsyon amaçladığı vurgulanan açıklamasında, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 4,25-4,50 aralığına yükseltilmesine karar verildiÄŸi bildirildi. Böylece FED, politika faizini 2007’den bu yana en yüksek aralığa çıkarmış oldu. Bir diÄŸer anlatımla, art arda dört toplantısında 75 puanlık faiz artırımına giden FED, piyasa beklentileri yönünde, yılın bu son toplantısında “faiz artış hızını” yavaÅŸlattı.
DOLARIN “YÜKSELİŞ” YOLCULUÄžU
ABD ve küresel ekonomide yükselen enflâsyon karşısında, geçtiÄŸimiz Mart ayında “varlık alım operasyonunu” tamamlayarak faiz artışlarına baÅŸlayan FED, Mart ayı toplantısında yaptığı 25 baz puan artışla, 2018’den bu yana ilk kez “faiz artırımına” gitme kararı almıştı.
FED, Mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını gerçekleÅŸtirmesinin ardından Haziran toplantısındaki 75 baz puanla, 1994’ten bu yana en güçlü faiz artırımına gitmiÅŸ, Temmuz, Eylül ve Kasım toplantılarında da politika faizini aynı oranda artırmıştı. Son artışla birlikte FED, faizleri Mart ayından bu yana toplam 425 baz puan artırmış oldu. 2000’li yılların başından bu yana Fed faiz oranının seyri aÅŸağıdaki grafikte gösterilmiÅŸtir.
Kaynak: TradingView
2023 yılı içinde de faiz artışları devam edeceÄŸini söyleyebiliriz. Çünkü reel faiz henüz “negatif banttan” çıkmamıştır. BaÅŸkan’ın konuÅŸmaları, faizlerin bir süre daha yükselmeye devam edeceÄŸini, 2023’te zirveye çıkacağını ve bir noktada sona ereceÄŸini; ancak uzunca bir süre “yüksek kalmaya devam edeceÄŸini” ortaya koymaktadır.
DiÄŸer yandan ABD’de enflâsyon, Haziran ayında “yıllık yüzde 9,1” oranıyla, 1981’den bu yana en yüksek seviyeyi görmesinin ardından, son olarak Kasım ayında yüzde 7,1‘e; Eylül ayında 6,6 olan da “çekirdek (core) enflâsyon” da yüzde 6’ya gerilemiÅŸtir. ABD enflâsyon oranlarının beÅŸ yıllık geliÅŸimini de aÅŸağıdaki grafikten izleyebiliriz.
Kaynak: Trading Economics
Önceki gün açıklanan ABD enflasyon verisi piyasalarda “pozitif bir sürpriz” yarattı. Beklenti yüzde 7,3 iken gerçekleÅŸme yüzde 7,1 oldu. Böylece Haziran ayında yüzde 9,1 ile tepe noktasını görmüÅŸ olan enflâsyon, arka arkaya beÅŸ ay gerilemiÅŸ oldu. Eylül ayına kadar yükselerek biraz kafaları karıştırmış olan çekirdek enflasyonun da yüzde 6 seviyesine düÅŸmesi, ekonominin bariz bir ÅŸekilde “dez-enflâsyon” sürecine girdiÄŸini ortaya koydu. Artık ABD’deki beklentiler, enflâsyonun 2023 sonuna kadar yüzde 3’lere düÅŸeceÄŸi yönündedir.
- Dolar Endeksinin( DE) Seyri
ABD Doları Endeksi (USDX), Dolar’ın, diÄŸer yaygın olarak iÅŸlem gören uluslararası para birimlerine göre deÄŸerini ölçmek için kullanılan bir piyasa endeksi ölçütüdür. 1985’ten bu yana DE, Intercontinental Exchange (ICE) tarafından hesaplanmakta ve sürdürülmektedir.
Euro’nun 1999 yılında yaratılmasının ardından DE formülü yeniden ayarlandı ve günümüzde sepet sadece “altı para birimi” içermektedir: Euro (EUR), Japon yeni (JPY), İngiliz sterlini (GBP), Kanada doları (CAD), İsveç kronu (SEK) ve İsviçre frangı (CHF).
Dolar Endeksinin son beÅŸ yıllık hareketi aÅŸağıdaki grafikte açıkça görülmektedir. GrafiÄŸin son bölümü, söz konusu endeksin Eylül ayı başından bu yana sürekli düÅŸtüÄŸünü göstermektedir.
Kaynak: Investing.com.
Daha önce de deÄŸindiÄŸimiz gibi, enflâsyondaki yavaÅŸlama ile birlikte FED’in faiz konusundaki yol haritası netleÅŸiyor. Bu arada DE’ndeki düÅŸüÅŸ de sürüyor. Eylül ayında 114’ü aÅŸan zirve seviyelerinin ardından yönünü aÅŸağı çeviren Endeks, bugün 104,62 seviyesine geriledi. DE’ndeki kayıp yüzde 6’yı aÅŸarken; Dolar, son bir ayda 10 geliÅŸmiÅŸ ülke para biriminin tamamına karşı zayıfladı.
DE, ticaretle uÄŸraÅŸanların ve yatırımcıların ABD dolarının endeks sepetinde yer alan altı para birimine göre satın alma gücünü izlemelerine olanak yaratmaktadır. Yatırımcılar, özellikle ithalât ve ihracat söz konusu olduÄŸunda DE’ni, ABD ekonomik performansı için bir turnusol kâğıdı olarak da kullanmaktadırlar. Çünkü ABD ne kadar çok mal ihraç ederse, bu malları satın almak için Dolar’a o kadar çok uluslararası talep oluÅŸmaktadır. Bu olgu da, Dolar’a olan talebi ve bu yolla DE’ni yükseltmektedir.
Geçen yıl DE, yaklaşık 94’ten 110’un üzerine yüzde 17,3 tırmanarak 110’un üzerine çıkmıştı. Güçlü bir dolar ve DE’inin yükseliÅŸi, diÄŸer küresel para birimlerinin nispeten zayıf olduÄŸu anlamına gelmekte ve Lynch, bunun enflasyonist baskıları ve finansal piyasa oynaklığını ÅŸiddetlendirdiÄŸini söylemektedir.
FED’in 2022’deki en büyük önceliÄŸi, enflâsyonu birkaç on yılın en yüksek seviyelerinden aÅŸağı çekmek ve bu yöndeki en iyi silah olan “faiz oranlarını yükseltmek” seçeneÄŸini kullanmak oldu.
ABD tüketici harcamalarının Ekim’de saÄŸlam bir ÅŸekilde arttığını gösteren verilerin, enflâsyonun yavaÅŸlayarak FED’in beklentileri artırmasının ve faiz oranlarında zirveye ulaÅŸmaya daha yakın olmasının ardından Dolar, baÅŸlıca para birimleri karşısında 16 haftanın en düÅŸük seviyelerine geriledi ve DE giderek düÅŸmeye baÅŸladı.
DOLAR’IN RALLİSİ SONA MI ERİYOR?
Bir yıl önce, geçen Aralık ayında, Londra merkezli Economist, “Doların yükseliÅŸi neden uzun sürmeyecek” baÅŸlıklı bir makale yayınladı. Yazıda, üç koÅŸulun gerçekleÅŸmesi durumunda Dolar’ın zayıflayacağını ileri sürülmüÅŸtü: “küresel büyüme açığının” daralması, ABD enflâsyonunun düÅŸmesi ve FED’in faiz oranları konusunda “daha az ÅŸahin” duruÅŸu.
Makale, Rusya’nın Ukrayna’yı iÅŸgalinden önce yayınlanmıştı, Bu nedenle iÅŸgalin enflâsyonist sonuçları veya Doların saÄŸlayacağı “güvenli liman” yükseliÅŸi hesaba katmamıştı. Bununla birlikte, üç koÅŸuldan son ikisi ufukta görünmekte, hatta yaÅŸanmaktadır.
Bu arada kısaca ABD ekonomisine baktığımızda öncelikle, bazılarınca iddia ettiÄŸi gibi bu faiz artırımları ABD’yi gereksiz bir resesyona ve iÅŸsizliÄŸe sürükleyecek mi? sorusunu yanıtlamaya çalışalım. Görünen ÅŸartlarda buna cevap “hayır” olmaktadır. Son gelen enflasyon verileri ile birlikte daha önce bu hafta 50 ve ÅŸubatta 75 baz puan olarak öngörülen Fed’in faiz artışı tahminleri 50 ve 25 olarak deÄŸiÅŸmiÅŸ gözüküyor. Bu da yüzde 4,50 gibi bir noktada durulabileceÄŸini göstermektedir ki, bu oranlar “reel olarak” hâlâ oldukça eksi bir pozisyona iÅŸaret etmektedir.
Öte yandan, önemli bir “resesyon göstergesi” olan “uzun vadeli faizlerin kısa vadeli faizlerin altında kalma” durumu söz konusu. Ancak, bu gösterge, resesyonun boyutu hakkında bir bilgi ihtiva etmemektedir. Biden’ın biraz da fazla iddialı bir ÅŸekilde ifade ettiÄŸi gibi, yüzde 3,5 büyüme ile bu sene ABD’nin uzun seneler sonrasında Çin’i geçmesi olası durmaktadır. Seneye ise yavaÅŸlamayla birlikte bu oranın yüzde 1,50’lere düÅŸmesi mümkün durmaktadır. Fakat yine de ulusal gelirde gerileme, “uç bir senaryo” niteliÄŸinde durmaktadır. Artık genel görüÅŸ, ekonomide bir miktar yavaÅŸlama olacağı, ama bunun “eksi” büyüme oranlarına dönüÅŸmeyeceÄŸi üzerinde yoÄŸunlaÅŸmaktadır.
Hepimiz biliyoruz ki mali piyasaların ve küresel ekonominin 2022 yılının hikâyesi kısmen, amansız yükseliÅŸi dünya çapında ÅŸok dalgaları gönderen ABD dolarının çarpıcı yükseliÅŸiyle yazıldı. Ancak yılın son çeyreÄŸinde, anılan “ÅŸiddetli ralli” sona eriyor gibi durmaktadır. Neler oluyor: Dolar bu çeyrekte ÅŸu ana kadar yüzde 4’ten fazla deÄŸer kaybetti ve Eylül’de ulaÅŸtığı yirmi yılın zirvesinden geriledi.
Peki ne deÄŸiÅŸti? İlk olarak, ABD’de Ekim ayında fiyatların beklenenden daha yavaÅŸ yükseldiÄŸini gösteren “sürpriz enflasyon verileri” geldi. Bu, FED’in yakında “faiz artırımlarını azaltabileceÄŸine” iliÅŸkin beklentilere destek oldu.
İkincisi, Çin’in “Covid-19 kısıtlamalarını” hafifletmeye hazırlanabileceÄŸine dair artan bir iyimserlik mevcut. Çin yönetimi ayrıca, ülkenin gayrimenkul sektöründeki krizle baÅŸa çıkmak için adımlar atmaktadır. Ek olacak Avrupa’daki sıcak sonbahar havası, bu kış “enerjiye eriÅŸimle ilgili endiÅŸeleri” azalttı ve biraz daha iyimser ekonomik tahminlere yol açtı. Ancak bu düÅŸüÅŸün “lineer bir doÄŸru” ÅŸeklinde olacağını düÅŸünmemekteyiz.
BEKLENTİLERİN KÜRESEL EKONOMİK SONUÇLARI
BilindiÄŸi gibi “güçlü dolar”, diÄŸer ülkeler için sıkıntı verici bir durumdur. Çünkü finansman, fiyatı Dolar olan her türlü mal ve emtia, ulusal parası Dolar’a karşı zayıflayan her ekonomi için zorluk yaratmaktadır. Kısacası güçlü Dolar, yaÅŸanmakta olan “küresel enflâsyonun”, “geniÅŸlemeci para politikasından” sonraki baÅŸat nedenidir diyebiliriz.
Dünyanın en büyük ekonomisi ABD’nin “derin bir resesyona girmeden” toparlanacak olması, küresel ekonomi için de iyi bir haber sayılmalıdır. 2022 yılı içinde yüzde 20 kadar deÄŸer kazanan Doların, yaÅŸanan son geliÅŸmelerle deÄŸer kaybetmeye baÅŸlaması, Türkiye gibi göreceli olarak Dolar cinsi dış alımı yüksek ve dış satımı düÅŸük ekonomiler için iyi bir haberdir.
Çünkü daha “zayıf bir Dolar”, gıda ve enerji ithalâtını daha ucuz hale getirebilir ve Dolar cinsi borcu olan ülke ekonomilerinin acısını azaltabilir. Hatta bu olgunun, birçok liderin “bundan sonra ne olacağını izleyeceÄŸi” anlamına gelmesi nedeniyle, “siyasi istikrarsızlık” olasılığını bile düÅŸürebileceÄŸi söylenebilir.
Sonuç olarak, her türlü emtia fiyatlarında, Doların deÄŸer kaybetmesi nedeniyle kısa vadede düÅŸüÅŸ, sonrasında talep yönlü artışa koÅŸut olarak 2023 ilkbaharından baÅŸlayarak artış yaÅŸanabileceÄŸini söyleyebiliriz. Hemen sorunuza yanıt: Altın da dâhil..