LAİKLİK İLKESİ

Laiklik, 83 yıl önce bugün 5 Åžubat 1937'de anayasamızın deÄŸiÅŸtirilmez hükümleri arasına alındı ve Devrim Yasaları arasında Anayasa’da yerini aldı.

5 Åžubat 1937 tarihinde anayasada yapılan deÄŸiÅŸiklikle devletin cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, lâik ve inkılâpçı olduÄŸu bir devlet olduÄŸu kabul edilmiÅŸtir.

LAİKLİK NEDİR?

Lâiklik, genel anlamda din ve devlet iÅŸlerinin birbirinden ayrılması, dinî inançların devlet yönetiminde ve siyasette rol oynamaması esasına dayanır.

Milletimiz yüzyıllar boyunca devlet yönetiminde bu ilkenin uygulama alanı bulamamasının çok acılarını çekmiÅŸ; bu zararlarını görmüÅŸ, sonuç olarak çaÄŸdaÅŸ geliÅŸme ve ilerlemesi geri kalmıştı. Bu bakımdan Atatürkçü düÅŸünce, lâiklik ilkesi, Türkiye  Cumhuriyeti'nin ve çaÄŸdaÅŸ Türk toplumunun temel ilkelerinden biri olarak benimsemiÅŸtir.

Lâiklik, devlet yönetimine dinî kural ve görüÅŸlerin karıştırılmaması yanında, toplumda din ve vicdan özgürlüÄŸünün saÄŸlanması, din ve mezhepleri ne olursa olsun yurttaÅŸlara eÅŸit davranılması, devletin resmî bir dininin bulunmayışı, eÄŸitimin lâik, akılcı ve çaÄŸdaÅŸ esaslara göre düzenlenmesi, bu ilkenin baÅŸlıca unsurlarını oluÅŸturur. Lâiklik bu TBMM tarafından kabul edilen ilk anayasa 20 Ocak 1921’de yürürlüÄŸe girdi. 1921 Anayasası, deÄŸiÅŸen ve geliÅŸen ihtiyaçları karşılamaya yetmeyince, anayasanın esas prensiplerine sadık kalmak ÅŸartıyla, 20 Nisan 1924 tarihinde, 491 sayılı kanunla ikinci bir anayasa kabul edildi. Bu anayasada "Devletin dini, İslam dinidir" maddesi 10 Nisan 1928'deki deÄŸiÅŸiklikle kaldırıldı ve laiklik ilkesi 1937'de anayasaya girdi.

ANAYASAMIZDA LAİKLİK

1) İlk Osmanlı anayasası olan Kanunu Esasî 23 Aralık 1876’da, Islahat Fermanı’nda olduÄŸu gibi bir Hattı Hümâyun ile ilan edildi.

Madde 11- Devleti Osmaniye’nin dini İslam dinidir.

Bununla birlikte, aynı maddede, halkın asayiÅŸine ve genel ahlaka aykırı olmamak koÅŸuluyla bütün inanışlar serbesttir ve Devletin koruması altındadır, denilmektedir.

2) 1921 Anayasası olan TeÅŸkilatı Esasiye Kanunu’nda devletin diniyle ilgili bir madde bulunmamaktadır.

3) 29 Ekim 1923 tarihli, “TeÅŸkilatı Esasiye Kanunu’nun Bazı Maddelerinin DeÄŸiÅŸtirilmesine Dair Kanun” ile din Anayasa’ya girmiÅŸtir.

Madde 2- Türkiye Devletinin dini, Dini İslam’dır, Resmi lisanı Türkçedir.

4) 1924 Anayasası’nda devletin dininin, İslam dini olduÄŸu belirtilmiÅŸtir. Hilafetin Anayasa’dan önce kaldırılmış bulunmasına, Anayasa’nın kendisinin de laik olmasına karşın, koÅŸullar böyle bir kuralın Anayasa’da yer almasını gerektirmiÅŸtir. Kuralın Anayasa’nın 2. maddesinden çıkartılması ancak 10 Nisan 1928’de yapılan Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi ile olabilmiÅŸtir.

5) 5 Åžubat 1937’de yapılan deÄŸiÅŸiklikle, 2. maddeye, Devletin temel nitelikleri olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin programında yer alan altı ok, “Türkiye Cumhuriyeti Cumhuriyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve İnkılapçıdır” biçiminde girmiÅŸtir.

6) 1961 Anayasası Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına ve ‘BaÅŸlangıç’ta belirtilen temel ilkelere dayanan, milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

7) 1982 Anayasası Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliÄŸine baÄŸlı, baÅŸlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Madde 4: Anayasa’nın 1’inci maddesindeki Devletin ÅŸeklinin cumhuriyet olduÄŸu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümleri deÄŸiÅŸtirilemez ve deÄŸiÅŸtirilmesi teklif edilemez.

Madde 174: Anayasa’nın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çaÄŸdaÅŸ uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyeti’nin laik niteliÄŸini koruma amacını güden, aÅŸağıda gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasa’nın halkoyu ile kabul edildiÄŸi tarihte yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasa’ya aykırı olduÄŸu ÅŸeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz.