Nasıl Bir Türkiye Ekonomisinde Yaşıyoruz?

KiÅŸi başı ulusal gelir” 8/9 bin $ düzeylerinde seyretmektedir. Ülke ekonomisinin yarısından fazlası “kayıt dışı” niteliÄŸindedir. Gelir ve servet dağılımındaki eÅŸitsizlik, giderek ve artan bir ÅŸekilde bozulmaktadır“Merkezi yönetim bütçesi” artık “dikiÅŸ tutmamakta, faiz yükü, merkezi bütçe, Hazine ve TCMB kayıtlarıyla gizlenmektedirAltına ve dövize endeksli iç borçlanma nedeniyle, Hazine’nin faiz yükü anapara borcunu geçmiÅŸtir

ERSİN DEDEKOCA

İçinde yaÅŸadığımız “insan yapımı” zamanın ve emek verimliliÄŸinin sınırları yüzünden 15 gün ara verdiÄŸimiz yazılarımıza, aÅŸağıdaki kısa yazımızla baÅŸlangıç yapıyoruz.

*

EreÄŸi, kısıtlı kaynakların “optimum dağılımını” yoluyla “bireyin refahını yükseltmek” ve sürdürmek olan iktisat biliminin iki yüzü vardır. Objesi birey, hane halkı, ÅŸirketler, firmalar, sektörler yönü olan yönüne “mikroiktisat”; dar anlamda merkezi hükümeti, geniÅŸ anlamda yerel yönetimleri, parafiskal kurumları, KİT’leri, döner sermayeli kuruluÅŸları ve “genel olarak toplumu” betimleyen yönüne de “makroiktisat” denilmektedir.

Bugünkü kısa yazımızda, yukarda saydığımız her bir ekonomik birim veya oyuncuyu az çok ilgilendiren “ülkemiz ekonomi gerçeklerini”, baÅŸlıklar halinde sıralamaya çalışacağız.

BOZULAN PARAMETRİK DENGELER

Birbiriyle belirli bir korelâsyon ile baÄŸlı ve etkileniÅŸim (sebep-sonuç gibi) içinde olan aÅŸağıdaki parametreler arasındaki bu denge tümüyle ortadan kalkmıştır. Bu olguya belki de “iÅŸlevsizlik hali” demek daha doÄŸru olacaktır.

ÜLKEMİZ EKONOMİ GERÇEKLERİ

Türkiye’de ne tür bir ekonomi mevcut? sorusunun yanıtlarını aÅŸağıdaki baÅŸlıklarda toplayabiliriz: