OTOMOBİLE “ÅžEYTAN İŞİ” FETVASI
Avrupa’da aklın baÅŸat konumu ve bilimsel bilginin akıl geliÅŸme süreci 17. yy’da “Aydınlanma çağı” ile baÅŸladı.
1763'te James Watt, İskoçya'da buharla çalışan makineyi bulması ile Avrupa’da “Sanayi devrimi” ivme kazandı.
1807'de Robert Fulton adındaki Amerikalı buharlı makineyi gemilere uyguladı.
1840'ta ilk düzenli okyanus ötesi buharlı gemi seferleri baÅŸladı.
1812 tarihinde, buharlı makine ilk kez lokomotiflerde kullanılmaya başlandı.
Almanya tarım teknolojisinde geliÅŸmelere öncülük etti. Almanlar pancardan ÅŸeker çıkarma tekniÄŸini buldu.
Bir baÅŸka Alman kimyager suni gübreyi yaptı.
1834'te bir Amerikalı mühendis biçerdöveri icat etti.
***
Batı’da bunlar olurken Osmanlı ne yapıyordu?
Åžimdi İstanbul’a bir göz atalım.
İngiltere Kraliçesi Victoria
Sultan Abdülmecit’e İstanbul’da bir Anglikan Kilisesi yaptırmak isteÄŸini iletti.
Abdülmecit bu isteÄŸi kabul etti, İngilizlere Tünel ile Tophane arasında yer verdi.
Kilise yapımı 10 yıl sürdü.
22 Ekim 1868’de kilise ibadete açılacaktı.
Sultan Abdülmecit ölmüÅŸ, yerine Sultan Abdülaziz geçmiÅŸti.
Kraliçe Victoria, kilisenin açılışı anısına Abdülaziz’e son model bir otomobil armaÄŸan etti.
Osmanlı sarayından bir kiÅŸiye de otomobili sürmesi öÄŸretildi.
Bu İstanbul’un gördüÄŸü ilk otomobildi.
Fakat çok önemli bir sorun vardı: Halk otomobili görünce ÅŸeytan görmüÅŸ gibi tabanları yaÄŸlayıp kaçıyordu; kaçanların en önünde de medrese hocaları ve öÄŸrencileri vardı.
“Zatü’l-Hareke” (Kendi kendine hareket eden zat) denilen bu aracın “ÅŸeytan iÅŸi olduÄŸu kulaktan kulaÄŸa bütün İstanbul’a yayıldı.
1844'te Samuel Morse Amerika BirleÅŸik Devletleri'nde ilk ticari amaçlı telgraf servisini hizmete sokmuÅŸtu.
1876'da Alexander Graham Bell telefonu buldu.
Batı aklı ve bilimi öne alarak yeni buluÅŸlarına hızla devam ediyordu.
“Zatül Hareke”nin ÅŸeytanlığından huzursuz olan Sultan Abdülaziz, Åžeyhülislam Hacı Mehmet Refik Efendi’den fetva istedi.
Ancak Åžeyhülislam haftalarca uykusuz kaldı, ayetlerde, hadislerde konuyla ilgili bir yorum aradı, bulamadı…
En sonunda “Bu otomobilin ÅŸeytan iÅŸi olduÄŸu” fetvasını verdi ve Haliç’ten denize atıldı.
Bu fetvadan sonra İstanbul’a 40 yıl otomobil giremedi.
Bazı zenginler özellikle Yahudiler el altından otomobil getirdiler ama “Bilim ve fenne önem veren Sultan” olarak yeni nesillere anlatılan Abdülhamit “Yollar bozulur, kazalar olur” korkusu ile bu otomobillerin kullanılmasına yasak getirdi.
Acaba Abdülhamit, Åžeyhülislam Hacı Mehmet Refik Efendi’nin “ÅŸeytan iÅŸi” fetvasından mı korkmuÅŸtu?..
Arabanızın direksiyonuna geçtiÄŸinizde “Osmanlı’yı kim yıktı?” sorusu aklınıza gelirse bu verdiÄŸim bilgileri anımsayınız.
Osmanlı’yı Batı yıkmadı, İttihatçılar yıkmadı, Yahudi bankerler yıkmadı, iÅŸte bu “Akla kapalı, bilime kapalı, medreselerinde fen bilimleri olmayan yobaz zihniyet" yıktı.
Alıntı:ENGİN ALGÜL