SEÇİMLER, BREZİLYA VE LULA

 Lula’nın desteÄŸinin Rio, Sao Paulo gibi yaklaşık 47 milyon nüfuslu büyük kentlerde ve orta/yukarı orta sınıf seçmen arasında zayıf olduÄŸunu, buna karşılık daha çok yoksul bölgelerden oy aldığını, seçim sonuçlarının ve ülkede kutuplaÅŸmanın sınıfsal bir boyutu olduÄŸunu göstermektedir

ERSİN DEDEKOCA

214 milyonluk nüfusu, 1.8 trilyon Amerikan Doları tutarındaki GSMH ile dünyanın 10uncu büyük ekonomisi, dünyanın en büyük 15inci petrol üreticisi ve 13.2 milyar varillik kanıtlanmış petrol rezerviyle Güney Amerika’da Venezuela’dan sonra en büyük petrol rezervine sahip, dünyanın en büyük ikinci iÅŸlenmiÅŸ gıda ihracatçısı, büyük bir sanayi ülkesi, havacılık sektöründe Boeing ve Airbus’dan sonra dünyanın üçüncü büyük uçak üreticisi, Güney Amerika’nın en büyük ve kalabalık ülkesi olan Brezilya’da geçtiÄŸimiz ay boyunca seçim rüzgârları esti.

Brezilya’nın “efsane sol lideri” Lula da Silva, 30 Ekim’de yapılan seçimlerde, neofaÅŸist rakibi Jair Bolsonaro’nu yendi. Ne ki, bu zaferin ‘buruk” bir tadı var. Çünkü Lula, “pembe solun” neofaÅŸist iklimde iyice soluklaÅŸtığı bir “demokrasi ittifakına”’ liderlik etti ve seçimi “kıl payı farkla” kazandı. Böylece Eski Devlet BaÅŸkanı Lula da Silva ile “aşırı saÄŸcı” Devlet BaÅŸkanı Jair Bolsonaro’nun güç savaşı verdiÄŸi seçimlerin ikinci turunda Lula, 60 milyondan fazla seçmenden oy alarak yüzde 50,9 oy oranı ile tekrar iktidara geldi.

Türkiye’de seçim anketlerinin geçerliliÄŸi ve güvenilirliÄŸi konusunu çokça tartıştığımız, ideal muhalefet adayının güncel anket verilerine göre belirlenmeye çalışıldığı ÅŸu günlerde, Brezilya deneyimini iyi deÄŸerlendirmekte fayda olduÄŸunu düÅŸünmekteyiz.

Bu amaçla bu haftaki yazımızı son Brezilya seçimlerine ayırarak, ülkemizde gelecek yıl Mayıs/Haziran aylarının birinde yapılacak olan “genel seçimler” için bir pencere açmayı düÅŸündük.

BREZİLYA BAÅžKANLIK SEÇİMİNİN SONUÇLARI

2022 Brezilya baÅŸkanlık seçimlerinin ikinci turu da nihayet sonuçlandı. Seçimleri muhalefetin oluÅŸturduÄŸu “sol ittifakın adayı Luiz Inacio Lula da Silva”, bilinen adıyla Lula, yüzde 1’lik bir farkla, kıl payı kazandıBirinci turda anketlerin tahmin edemediÄŸi bir baÅŸarı sergileyen mevcut lider, saÄŸ popülizmin simge ismi Jair Bolsonaro, ikinci turda da beklenenin üstünde bir performans sergilemesine karşın, bu soluk soluÄŸa yarışın galibi “burun farkıyla” Lula oldu.

Brezilya seçimlerinin 2 Ekim’de yapılan ilk turunda kamuoyu yoklaması yapan ÅŸirketler fena yanıldılar. Aşırı saÄŸcı Devlet BaÅŸkanı Jair Bolsonaro birinci turda yüzde 43,62 oranında, beklenenden çok daha fazla oy almıştı. Seçimleri birinci turda kazanmayı bekleyen İşçi Partisi’nin adayı Lula’nın taraftarları ikinci tura düÅŸ kırıklığı ve hatta bezginlik içinde, Bolsonaro ve taraftarları ise “kazanmazsak çalınmıştır” iddiasını daha güçlü savunmaya hazırlanarak girmiÅŸti

Yılbaşından bu yana yapılan kamuoyu yoklamaları, Bolsonaro’nun oy oranını istikrarlı biçimde hep yüzde 35-40, Lula’nınkini de yüzde 45-50 koridorunda gösteriyordu. Son kamuoyu yoklamalarına göre Lula 14 puan önde, oy oranı da yüzde 50’nin üzerindeydi. 2 Ekim’deki birinci tur seçimlerde Lula oyların yüzde 48.4’ünü alırken Bolsonaro, aradaki farkı 5 puana indirerek oyların yüzde 43.62’ini almayı baÅŸarmıştı. Bir diÄŸer anlatımla partisi, 513 iskemleli mecliste son 20 yılın en büyük blokunu kurmayı baÅŸardı. Lula ikinci turda kazansa bile “düÅŸman” bir meclisle, son derecede kutuplaÅŸmış bir ülkede yönetmeye çalışmak zorunda kalacağı ortaya çıkmıştı.

 

 

Lula                                                                          Bolsonaro

 

 

BaÅŸkanlık seçimlerinin 30 Ekim’deki ikinci turunda Lula saÄŸladığı yüzde 50,9 oranıylaoy oranı yüzde 49,1’de kalan Bolsonaro’ya karşı seçimi çok az bir farkla kazanmış ve ülkenin Devlet BaÅŸkanı olmuÅŸtur. Bu ÅŸekilde Lula, Brezilya tarihinde göreve üçüncü kez seçilen ilk devlet baÅŸkanı olmuÅŸtur. Daha önce Lula, Latin Amerika’nın en büyük ve önemli ülkesini 2003-2010 yıllarında iki dönem yönetmiÅŸti.

BOLSONARO DÖNEMİ

Tropiklerin Trump’ı olarak da bilinen, ABD’deki neo-comlara hayranlığını gizlemeyen bu emekli asker; yalan söylemeyi, iftira atmayı alışkanlık haline getirmiÅŸ itibarsız (müptezel) bir kiÅŸilik. İddialarının dayanaktan yoksunluÄŸu sürekli kanıtlansa da bu çizgisinden sapmayan, yeni palavralar ortaya atmakta gecikmeyen bir siyasetçi. Eski bir asker olan Bolsonaro, 2014’ten itibaren saÄŸcı oligarklar ve ordunun hazırladığı isim olarak Cumhuriyetçi Trump yönetiminin tercihi oldu.[1]

Bolsonaro, her ÅŸeyden önce salgın dönemini de iyi yönetememiÅŸti. Önce Covid-19 tehlikesini inkâr edip, sonra aşı tedarikinde geç kaldı ve bu dönemde ülkede saÄŸlık sistemi tam anlamıyla döküldü. Brezilya, özellikle yoksul kesimler ağırlıklı olmak üzere salgında 700 bine yakın yurttaşını yitirdi. Bu sonuçlarla ülke, Covid-19 sürecinde, ABD’den sonra en fazla kayıp veren ikinci ülke olmuÅŸtu.

Bolsonaro’nun bilime, aydınlanmaya karşı, hurafelere ve dini dogmalara sarılan zihniyeti, “küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸini” kabul etmemesinde de kendini göstermiÅŸtir. Dünyanın oksijen deposu Amazonlar’ı özellikle büyük ÅŸirketlere tarıma açınca, yakın zamana kadar “karbon emen” bölge ÅŸimdilerde “karbon salar” hâle gelmiÅŸtir. DiÄŸer yandan “doÄŸa savunucusu” çok sayıda insanın da,  büyük tarım lobilerinin “çete cinayetlerine” kurban gittiÄŸi bilinmektedir.[2]

DiÄŸer yandan bu dönemde Bolsonaro’nun, arkasında ciddi bir faÅŸist örgütlenme olmamasına karşın “faÅŸist eÄŸilimlerini” saklamayan, 1985 öncesi cunta dönemine övgüler düzen bir kimse olduÄŸu izlenmiÅŸtir. Muhafazakâr aile deÄŸerleri, otorite ve disiplin, özellikle “Evanjelik Hıristiyanlık propagandası” temelinde faÅŸizmin klâsik temaları çerçevesinde propaganda eylemlerine tanık olunmuÅŸtur.[3]

Ayrıca açıkça kadın düÅŸmanı, kadınların ekonomik hayatta etkin rol almasından rahatsızlık duyan, kürtaja karşı çıkan, belden aÅŸağı düzeysiz esprilerle maço taraftarlarını güldürmeyi adet haline getirmiÅŸ bir kiÅŸilik olan Bolsonaro, ülkenin siyahi nüfusunu aÅŸağılamaktan ve ırkçı düÅŸüncelerini ifade etmekten çekinmemiÅŸtir. Ülkenin taÅŸrasındaki beyaz, dindar, maço eÄŸilimli, orta sınıf statüsüne ulaşınca yoksulları küçümseyen kesimlerden destek bulmaktadır.

Ordunun üst kademesinin, askeri diktatörlük dönemini özleyen ve uygulamalarını savunan Bolsonaro’yu desteklediÄŸine iliÅŸkin güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Bunların ilki, Bolsonaro yönetimi içinde, emekli ya da halen aktif görevli çok sayıda general, sayıları 6 bini geçen büyük çoÄŸunluÄŸu komutan düzeyinde asker mevcuttur. Bolsonaro’nun, ülke Bağımsızlık Bayramını, partisinin Copa Cabana plajındaki büyük gövde gösteriyle çakıştırması ve üzerinden uçan jetlerin, plaja iniÅŸ yapan komandoların eÅŸliÄŸinde yapmış olması, ordunun komuta kademesinin tercihinin nerede olduÄŸunu açıkça sergilemiÅŸti.[4]

Birinci tur seçimlerde oyların demografik dağılımı Lula’nın desteÄŸinin Rio, Sao Paulo gibi yaklaşık 47 milyon nüfuslu büyük kentlerde ve orta/yukarı orta sınıf seçmen arasında zayıf olduÄŸunu, buna karşılık daha çok yoksul bölgelerden oy aldığını, seçim sonuçlarının ve ülkede kutuplaÅŸmanın sınıfsal bir boyutu olduÄŸunu göstermektedir.

Bolsonaro’nun iktisadi görüÅŸlerine gelince, piyasa temelli, özelleÅŸtirmeci, sermaye sınıfından yana görüÅŸleri bilinmektedir. Bu görüÅŸler ona burjuvazinin, özellikle büyük toprak sahiplerinin desteÄŸini saÄŸlamıştır. Küresel elitlerin arzularını “küreselleÅŸme karşıtıymış” gibi yaparak hayata geçirdi. Ağır özelleÅŸtirmeler, petrol ÅŸirketi Petrobras’ın rafinerilerinin kapatılıp ABD’den iÅŸlenmiÅŸ ürün alınmak zorunda kalınması, emekçi haklarının tırpanlanması, kayıt dışı ekonominin patlatılması, emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi uygulamalar bu döneme damgasını vurmuÅŸtur.[5]

Seçimler sonrasında Brezilya posta sistemini, petrol devi Petrobras’ı özelleÅŸtirmeyi amaçlamaktaydı. Ülkede “yoksulluk” iyice yaygınlaÅŸmış durumdadır. Bu baÄŸlamda 2014’te (Dilma Rousef döneminde) mutlak yoksulluk oranı yüzde 1,4’e kadar düÅŸmüÅŸken, bugün 30 milyon kiÅŸi yetersiz beslenme sorunuyla karşı karşıyadır.

TÜM ZAYIFLIKLARIYLA BİRLİKTE LULA

Tam adı Luiz Inácio da Silva olan Lula, bu ismi sonradan resmi olarak kimliÄŸine yazdırmıştır. 1975 yılında yüzde 92 oy alarak Metal İşçileri Sendikası BaÅŸkanı oldu. 2003’ten önce birçok kez devlet baÅŸkanlığı seçimlerine katılmış, ancak ikinci sırada bitirmiÅŸtir. 2002 yılı seçimlerinde ise reklâm politikasını deÄŸiÅŸtirdi, ülkedeki önemli iÅŸ insanları ve ekonomik hedefler için IMF ile görüÅŸtü. Ancak bu süreçte kendi politik görüÅŸlerinden ödün vermedi. Sonunda (2002), dönemin hükümeti tarafından desteklenen aday Jose Serra’ya karşı yüzde 61,5 oy alarak Brezilya Devlet BaÅŸkanı oldu.

2003 yılının Ocak ayında baÅŸkanlık koltuÄŸuna geçen Lula, hükümetteki yolsuzluÄŸu sona erdirmek ve ekonomiyi geliÅŸtirmek için birçok sosyal reform yaptı. 2006 yılındaki seçimlerde ikinci tura kalan Lula, Sosyal Demokrat Partisi’nin adayı Geraldo Alckmin’e karşı kazanmayı baÅŸardı. İkinci kez seçilmesinin ardından Lula, hem ülke ekonomisinde büyük ilerleme kaydetti hem de Olimpiyat Oyunları için Rio de Janeiro’nun seçilmesiyle önemli bir adım atmış oldu.

Üçüncü kez seçilmesi yasalara göre olanaklı olmadığı için personel ÅŸefi Dilma Rousseff’i yerine seçti. Rousseff de seçimlerin ikinci turunu kazanarak Brezilya’nın ilk kadın devlet baÅŸkanı oldu.

RüÅŸvet aldığı gerekçesiyle 12 yıl hapis cezası ile karşı yüzleÅŸmek ve 580 gün hapiste kalan Lula’nın bu durumu, 2018’de Bolsonaro’nun kazandığı seçimlerde aday olmasını engelledi. Dilma Rousseff de sistemi deÄŸiÅŸtirmeden “servetin yoksullar lehine yeniden dağıtımına” odaklı sol politikalarının bedelini ödemiÅŸ oldu.

Kasım 2019’da tahliye edilen Lula’nın, aldığı cezalar ve yolsuzluk davalarının, 2021’de bu davalardan sorumlu yargıç Sergio Moro’nun davalarda taraflı ve politik davrandığına hükmeden Yüksek Mahkeme tarafından düÅŸürülmesi üzerine, seçimlere katılmasının önü açıldı. Barack Obama tarafından “dünyanın en popüler siyasetçisi” olarak adlandırılan Lula, yaÅŸadığı tüm olayların ardından Brezilya halkına bir kez daha umut olarak, saÄŸ görüÅŸlü Bolsonaro’nun karşısında İşçi Partisi’nden aday oldu.

Lula baÅŸkanlık dönemlerinde “ılımlı ekonomik politikalar” benimsedi. Zorlu bir sendikal ve siyasal mücadeleden gelmesine karşın, güç ve mülkiyet iliÅŸkilerini emekçilerden yana dönüÅŸtürecek adımlardan kaçındı. Özellikle 2006’dan sonraki ikinci baÅŸkanlık döneminde tarım ve hammadde fiyatlarının yüksek seyri sayesinde yoksulluÄŸu azaltmaya yönelik sosyal programları hayata geçirebildi. En baÅŸta aile yardımı (Bolsa Familia ) uygulaması çok baÅŸarılı oldu. Yılda ortalama yüzde 4,5’luk büyüme performansı yakalandı. Enflasyonu yüzde 6’ya, kamu borcunu GSYH’nin yüzde 60’ından yüzde 40’ına indirebildi.

Lula ve İşçi Partisi, milyonlarca insanı yoksulluktan kurtaran sosyal politikalarıyla dikkat çekerkenülke ekonomisini büyütmeyi baÅŸarmıştı. Lula, BRICS’in kurucularındandı, bölgesel ittifaklarla Latin solunun etki alanını geniÅŸletmiÅŸti. 2011’de yerini halefi olan eski gerilla Dilma Rousseff’e bıraktığında Lula’nın popülaritesi yüzde 85’i buluyordu.[6]

Yukarıda da belirttiÄŸimiz gibi, daha önce 2003-2011 arasında iki dönem baÅŸkanlık yapan Brezilya Emekçiler Partisi’nin adayı Lula da Silva, son seçime “çok geniÅŸ bir koalisyonla” girdi. BaÅŸkan yardımcısı olarak da sol ve sendikal çevrelerde emek karşıtı uygulamalarıyla pek sevilmeyen merkez saÄŸcı eski Sao Poulo Valisi Geraldo Alckmin’i aday gösterdi. DiÄŸer yandan önce müttefiki olan sonra 2014 seçimlerinde Rousseff’e karşı saÄŸcı Brezilya Sosyal Demokrat Partisi adayını destekleyen yerli kökenli Marina da Silva’yı da yanına kattı.

Seçim çalışmalarında, yeÅŸil kapitalizmin ana teması olan “karbon kredisini” uygulamayı programına aldı. Sol-sosyalist diÄŸer partilerin, sendikaların, baÅŸta Brezilya Topraksız Köylüler Hareketi (MST) gibi “toplumsal hareketlerin desteÄŸi” de büyük ölçüde Lula’nın arkasındaydı. Ancak birçok diÄŸer ülke gibi Brezilya’da da radikal sol kesimler, emek hareketi eski gücünde deÄŸildi. Bu nedenle “toplumsal muhalefet” sokaklarda önemli bir varlık ortaya koyamadı.

Bu ÅŸekilde Lula, dört yıl sonra İşçi Partisi ve müttefikleri eÅŸliÄŸinde tekrar baÅŸa gelmiÅŸ oldu. Lula seçim kampanyasında, 30 milyon insanı açlıktan, 100 milyondan fazlasını yoksulluktan kurtarmayı vaad etmiÅŸtir. Åžimdi ağır hasar almış ülkesinde “Temsilciler Meclisi ve Senato’da çoÄŸunluÄŸu olmayan partilerin ittifakına” liderlik edecektir. NeofaÅŸizme karşı Latin ‘sosyal demokrasisini’ tesise çalışacak. Bolsonaro’nun müttefikleri Kongre’de önemli sayıda sandalye kazanmışken ve önde gelen eyaletlerin valiliklerini elde tutarken, iÅŸinin hiç kolay olmayacağı açıktır.

TÜRKİYE İÇİN NOTLAR

Brezilya’daki son seçim konusunda yukarıda özetlemeye çalıştığımız yaÅŸanan ve deneyimlenen hususların, geç de olsa en azından örnek olması, Türkiye dahil tüm dünyadaki anti-faÅŸistler, ırk ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı olan, ekolojik duyarlılığı bulunan insanlar için çok önemlidir.

Brezilya’nın en tartışmalı baÅŸkanlarından olan ve Tropik Trump diye de anılan Jair Bolsonaro’nun oy oranının anket beklentilerini nasıl bu derece aÅŸtığıseçim anketlerdeki yanılgıların nedenleri ve bu yanılgının ülkemizde yapılan anketler için de geçerli olup olmadığına kısaca bakalım.

BilindiÄŸi gibi Brezilya’nın son seçimlerin birinci turunu için anketler, Lula’nın yüzde 15 farkla ve yaklaşık yüzde 48 oy oranıyla önde bitireceÄŸini, hatta bir ihtimal seçimi ilk turda kazanabileceÄŸini ön görmüÅŸtü.  Sonuçta, Lula gerçekten de yüzde 48 civarı bir oy aldı. Fakat Bolsonaro’nun oyları, tahmin edilenin 10 puan üstünde, yüzde 43 idi.

Bu konuda Seda Demiralp hocamız tarafından yapılan çalışmada, bunun nedenlerini:

– Seçmenin, Bolsonaro gibi ismi türlü skandallarla anılan, toplumun önemli kesimince yargılanan isimlere oy vereceÄŸini söylemek konusunda zorlanması (utangaç seçmen),

– SaÄŸ seçmenin, genelde anketlere katılma konusunda daha isteksiz olması,

SaÄŸ seçmenin “telefon anketlerinden kaçınması ve çekinmesi,

olarak sıralamaktadır.[7]

Yine aynı çalışmada aktarılan Team AraÅŸtırma Direktörü UlaÅŸ Tol’un görüÅŸlerine göre de, yukarıda sıralanan faktörlerin bazı benzerlerinin Türkiye için de geçerli olduÄŸu belirtilmektedir. Bunları:

-“ Bu Pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” ÅŸeklinde sorulan oy tercihi sorusuna en az yanıt veren ya da kararsız olduÄŸunu söyleyen seçmen gruplarının başında, yeni oy kullanacak en genç seçmen grubunun gelmesi ve kadın seçmenlerin de, ulaşılması ve anket yapmayı kabul etmesi daha zor olan bir grup oluÅŸturması,

– Özellikle eÄŸitim düzeyi düÅŸük kadınların tercihlerinin, düÅŸük eÄŸitim seviyesi ile anketlere katılımın ters orantılı olması nedeniyle, anketlere daha da az yansıması,

– Örneklemeye fiziksel eriÅŸim zorluÄŸu sebebiyle, anketlerin genellikle belli ÅŸehirlerde ve merkezlerde yapılıyor ve bu yüzden taÅŸranın daha az temsil edilmesi, bunun sonucunda da anketlerde orantısızca yüksek temsil edilen grubun, ÅŸehir merkezlerinde bulunan 30-50 yaÅŸ arası erkekler oluÅŸu ve bu grubun tercihi hangi yöndeyse, anketler de o yöne doÄŸru “taraflı” sonuçlar verebilmesi,

ÅŸeklinde belirtilmektedir.

SONUÇ YERİNE

Genelde “yoksul” güney yarımkürede, Amerikan emperyalizminin “arka bahçesinde” bambaÅŸka bir bahçe peyzajı yapılmaktadır. Tümüyle “saÄŸa çeken” Batı yarım kürenin tersine Güneyde iktidarlar birer birer “sola” geçmektedir. Son bir yılda Åžili, Peru, Honduras, Kolombiya derken ÅŸimdi de Brezilya. Hemen öncesinde de Bolivya, darbecileri alaÅŸağı ederek yeniden sola dümen kırmıştı.

Zaten Meksika, Arjantin, Kosta Rika gibi sosyal demokratlar da bu cephededir. Venezuela, Nikaragua, Küba gibi geleneksel kalelerin yanında, 1 Ocak 2023’te göreve baÅŸlayacak Lula da Silva’nın zaferi eksik kalan halkayı da tamamlamış̧ olmaktadır.   

Özetle, Brezilya seçimleri, popülizm karşıtı hareketler için tam bir baÅŸarı sayılmasa da, Lula’nın sözleriyle, “normale dönüÅŸ” adına “kritik bir eÅŸiÄŸin aşılmasını” saÄŸladı.

 

[1] Sam Meredith, “Bolsonaro vs. Lula: A referendum on Brazil’s you”,CNBC, 29.10.2022, https://www.cnbc.com/2018/10/29/brazil-election-jair-bolsonaros-most-controversial-quotes.html

[2] “Brazil presidential vote sparks rush to clear more Amazon rainforest”, FT, 20.10.2022, https://www.ft.com/content/ef25c015-bf13-40c3-9013-261c5f7bb103

[3]“How Bolsonaro built a rightwing movement bigger than his presidency”, FT, 26.10.2022, https://www.ft.com/content/6a4f43a2-8b82-4e64-9dd6-b4d225ad9214   “Bolsonaro rallies supporters with show of military force”, FT, 8.09.2022, https://www.ft.com/content/28fa1367-3071-490a-bb7f-dc6394e03976; “Bolsonaro deploys evangelical wife in Brazil’s polarised presidential race”, FT, 6.09.2022, https://www.ft.com/content/e7d9387f-1faa-40e3-a82f-3a32ab4a4334