Türkler Neden Yunan Adalarını Tercih Ediyor?
Bahadır YASA
Acaba Türkler neden Yunan adalarına gidiyor da acaba bi ÅŸezlong bi ÅŸemsiye 50 TL bayıldığı Akdeniz'in incisi güzelim plajlarımıza gitmiyor? neden ki? buyrun bir arkadaşımız (Ayca Kesici) üÅŸenmemiÅŸ yazmış:
NEDEN YUNAN ADALARI?
Bilmem kaçıncı Samos tatilinin ardından gözüme gönlüme takılanları paylaÅŸmak istedim.
KuÅŸadasından feribota biraz geç bindim.Feribot dolu degil ama tek kiÅŸilik yer bulamadım .Çünkü sevgili vatandaÅŸlarımız çantalarını ve çocuklarını oturtmuÅŸtu, aslında oturtmak denmez çocuklarına üçer koltugu kaplayan yataklar yapmışlardı.
Feribotun yarısı dolu ama diger yarısında çantalar oturuyor. Çantanızı alırmısınız oturacak yer yok dememle düÅŸman gözlerle bakıp dolu oldugunu, eÅŸlerinin yada çocuklarının tuvalette oldugunu söyledi herkes, dışarı çıktım baktım iki tuvaletin ikiside boÅŸ.Feribot kalktıktan sonra herkes çantalarını yastık yapıp uyudu.Kimse kılını kıpırdatmadı,hiçbir uyarı fayda vermedi.
Pasaport kuyrugunda mızıldanmalar baÅŸladı.Yok efendim biz buraya döviz bırakmaya geldik ,bize yaptıkları muameleye bak tarzında yakınmalar.Sorun ne acaba diye kulak kabarttım, sorun Avrupa Birligi vatandaÅŸlarına öncelik vermeleriymiÅŸ.Aynı kuyrukta degilizki öncelik versinler
Ä°ki ayrı giÅŸe var heryerde oldugu gibi,karşıya geçen bizler kalabalık, AB vatandaÅŸları geçtikten sonra bizi diger giÅŸeye kaydırdılar zaten.
Daha sonra bir Polis yabancı bir grubu ikiye bölerek iki ayrı kuyrugun önüne geçirdi.Bizim kuyruktakiler baÅŸladı gene bagırıp çagırmaya" Bunlar Türk düÅŸmanı, yabancıları önümüze geçirdi" Polis yanımdan geçerken kibarca sordum onları neden öne geçirdigini,feribot geç kalkınca uçaga geç kaldılar dedi, uçaga yetiÅŸtirmeye çalışıyoruz.Bir Allahın kuluda sormadı neden diye,sadece söylendiler.Ayrıca Türklerin sırasının önüne geçirmedilerki grubu sadece adil bir ÅŸekilde iki giÅŸeye böldüler.
Feribottan inince kahve içmeye gittim .Yıllardır hangi cafe'ye gidersem gideyim ne fiyat degiÅŸti, ne hizmet, ne güleryüz.
Önce masaya soguk su geliyor sürahiyle ya da pet ÅŸiÅŸeyle, iç eçebildigin kadar.Sonra kahve ve yanında ikramlar...Kekler , biküviler, lokumlar, çikolatalar.Hepsi 2 euroya dahil.Degil pet ÅŸiÅŸe küçük bardak suyu bile lütfen verirler bizde.Kahvenin yanına keki,çikolayayı satar niye bedava versin.Bunları nadirde olsa yapan yerleri tenzih ediyorum.
Adada suyu hiç parayla almadım.
Deniz ve plajlar pırıl pırıl, genelde ÅŸemsiye ve ÅŸezlong ücretsiz, birÅŸey içerseniz onun parasını ödüyorsunuz.Otel müÅŸterisiyseniz havlularınızda dahil hizmete,otel 5 yıldızlı degil yanlış anlamayın:)
Bir bira içip bütün gün denize girebilirsiniz.DuÅŸu unuttum,heryerde duÅŸ ve temiz tuvalet var ,wifi var.Aynı KuÅŸadası...
Burada Otellerin iÅŸgal ettigi plajlardan denize girebilmek günlük en az 100 tl.5 yıldızlı otelin plajından tırmıkla karpuz kabugu,plastik poÅŸet ve yosun topladılar geçen gün.Yiyecek içecek fiyatları can yakıyor.Hala anlayabilmiÅŸ degilim adalarda fiyatı 7 ile çarpıyorsun hala bizden daha ucuz.Gürültü yok, müzik ve ses kirliligi yok.
Kimse kimseyi rahatsız etmiyor, istersen sabaha kadar otur sahilde, yürü ıssız sokaklarda.
Heryerde fiyatlar standart , restoranlarda menü var, menüde fiyatlar var, kazıklanma hissi sıfır.
En önemliside hala insanlık var , sevgi var.
Otel sahibi valizimi odaya taşıyor.Elinden kapmaya çalışıyorum.Sen misafirsin, misafir
valizini taşımaz diyor.
Odaya su istiyorum,para almıyorlar, suya paramı verilir diyip gülüyorlar.Odada mini bar var, çalışıyor ama içi boÅŸ.Sen ne koyarsan koy umurlarında degil, yeterki soguk iç.
Dimitri, Maki,Yannis, Elena ...herkes sana kendini iyi hissettirmek için var orada.
Son gün Pytagorionda küçük bir dükkana girdim ufak tefek birÅŸeyler aldım,Madam Efi ögretmenmiÅŸ ,10 yıl önce ögretmen grubuyla adaya gelmiÅŸ, rehberi Sabiha Semiha Fenerciyi hala hatırlıyor, sevgiyle anıyor.Selam söyledi gözleri dolu dolu...
Aldıgım ufak ÅŸeyleri özenle paketledi, üzerine deniz kabuklarından süsler bagladı.Bugün ÅŸanslı günündesin dedi aldıgım ÅŸeylerin hikayesini anlattı, üstüne kahve ısmarladı.Tam kapıdan çıkarken küçük bir zeytinyaglık gördüm fiyatına baktım 15 euro, almadım.Arkamdan seslendi Ayça bekle dedi. Baktıgım ÅŸeyi aldı , paket yaptı ve bu benim sana hediyem dedi.Benim harcadıgım ondan çok daha azdı, itiraz ettim, almak istemedim.
"Ayça beni kırma, al lütfen dedi.Boynundaki haç kolyeye
dokunarak, hepimiz aynı tanrının çocuklarıyız, o bizi aç bırakmaz.Bunu sana vermek de beni fakir yapmaz dedi.
HerÅŸey biryana Yunan Adaları size hala insan oldugunuzu hatırlatıyor. Kilometreyi sıfırlıyor ama bir süre sonra insan olmaya çalıştıgınız için salak muamelesi gördükten sonra Türk fabrika ayarlarına geri dönmek zorunda kalıyorsunuz.