YARALARIMIZI SARACAÄžIZ
Bilhan AKKAYA
Kadim Åžehir Hatay’a 1000 Konut
Ankara’da ikamet eden bir grup iÅŸ adamı olarak depremde büyük zarar gören Hatay’ımıza 1000 konutluk bir katkıda bulunmak istiyoruz. Ancak Hatay’ın tarihsel ve siyasi geçmiÅŸi nedeniyle her Cumhuriyet vatandaşı gibi bizim de hassasiyetimizin olduÄŸunun bilinmesini isteriz.
Böyle bir giriÅŸimi Antakya Belediyesi’nin oluru ile gerçekleÅŸtirmek istiyoruz.
Bunun için:
1. Zemin saÄŸlamlığı bilimsel olarak teyit edilmiÅŸ bir alanda, alt yapısı tamamlanmış (çünkü yeni kurulacak ÅŸehrin diÄŸer bölümleri ile entegre olabilmesi nedeniyle bunun belediyece yapılmış olması bir zorunluluk olduÄŸu için) bir alanda örneÄŸin 2000 dönümlük bir araziye giderleri tamamen tarafımızdan karşılanacak 1000 konut yapmayı istiyoruz.
2. Konutların 500’yüzü tahsis tamamlandığı günden itibaren bir sene içinde teslim edilecektir. Geri kalan 500 konut isi 12-18 ay içinde tamamlanmış olacaktır.
3. Konutlar Hatay mimarisinin ana hatlarını taşıyacaktır. Åžehrin kimliÄŸini bozmamaya özen gösterilecektir.
4. İlk teslim edilecek evler tamamen hibe ÅŸeklinde olacaktır. İhtiyaç sahiplerine verilecektir.
5. İkinci 500 ev yapıldıktan sonra 1-2 sene süresince ihtiyaç sahiplerine bedelsiz olarak oturmalar için tahsis edilecektir. Bu sürenin sonunda bu ikinci 500 ev biraz sonra yazacağımız koÅŸullar içinde yaptıranların uhdesinde bulunacaktır.
6. Hatay’ın siyasi geçmiÅŸi ve kritik bir yer alması nedeniyle bu tahsislerde bazı koÅŸulların kesinleÅŸmesini öngörmekteyiz. Bunlar sırasıyla:
7.1. Evlerin tahsis edileceği kişiler şu koşulları taşımalıdır;
1. Son 2 kuÅŸak (ya da örneÄŸin 1980 yılından bu yana) Hatay doÄŸumlu (Hatay nüfusuna kayıtlı) olması ve bu süre içinde Hatay’da ikamet etmesi gerekmektedir.
2. Tahsis edilen kiÅŸilerin öncelikle sanat erbabı olması (marangoz, elektrikçi, tesisatçı, ayakkabıcı, terzi ve benzeri) tercih edilecektir. Böylelikle yeni kurulacak Hatay’ımıza bizzat hizmet edecek gücün saÄŸlanması ve konutta oturanların baÅŸkasına muhtaç olmadan kendi geçimini saÄŸlaması öngörülmektedir.
3. Tahsis edilecek kiÅŸilerin en az son 5 yıl (tartışılabilir) herhangi bir organize terör olayına karışmaması gerekir.
4. Çocuk sayısı tercih nedeni olabilir
5. İlk 500 tahsisten pay alanlar en az 10 yıl boyunca evini satmaması gerekecektir. Ancak çok zaruri durumlarda satarsa bu satışı ancak belirtilen koÅŸulları taşıyan birine satabilecek (bunun için 1000 konutun idaresinden sorumlu kiÅŸilerden ve belediyeden olur alması gerekecektir). Yabancıya satış bu yolla önlenecek. Satış iÅŸlemi belediyenin ve site yönetiminin oluÅŸturduÄŸu komisyon kararı ile gerçekleÅŸebilecektir.
6. Hatay’ın ayrıcalıklı yapısı tarihi yapısı ve geleneÄŸinden kaynaklanmaktadır. Bu kadim ÅŸehirde çeÅŸitli inanç sistemleri huzur içinde yüzlerce yıl birlikte yaÅŸamıştır. Bu desenin bozulmaması için yapılan evlerin %5-10’nun bu kesime ayrılmasını teklif ederiz.
7. Kapsamı tartışılabilir tekliflerimizden biri de geçimini saÄŸlayabilecek büyüklükte arazi sahibi olan ailelere (daha büyük ya da daha küçük deÄŸil) ekonomik bağımsızlığını sürdürebilmek için ev tahsisinde artı bir puan saÄŸlanabilir mi?
İkinci 500 konutun sahibi 2 yılın sonunda bu hizmeti verenler (yaptıranlar) olacak. Ancak bu kişiler de bu evleri istediği gibi satamayacak ya da kullanamayacak. Yukarıda yazılı olan koşulları taşıyanlara satabilecek ya da tahsis edebilecektir.
Hatay kimliÄŸi olan ÅŸehirlerimizden biridir. Bu kimliÄŸin bozulmasına hiçbir vatandaşın gönlü razı deÄŸildir. Çabamız bu kimliÄŸi koruyabildiÄŸimiz kadarıyla korumak olacaktır.
Bu yazı 1945 Erzincan/Kemaliye’li doÄŸumlu, Hatay sevdalısı tarafımdan, bu giriÅŸimi yapacak iÅŸ adamlarının adına kaleme alınmıştır.
Bu yazıyı özellikle Hatay kökenli dostlarımızın dikkatle okunmasını, gözden kaçan hususların iletilmesini ve en önemlisi Hataylı eÅŸraf olarak Belediye’den gerekli olurun alınması için giriÅŸimlerin yapılmasını diliyoruz. Hepimizin başı saÄŸ olsun; kalanlara geçmiÅŸ olsun.
Prof. Dr. Ali Demirsoy,
demirsoy@hacettepe.edu.tr
Anayasa’nın 56. maddesine göre; “Herkes saÄŸlıklı ve dengeli bir çevrede yaÅŸama hakkına sahiptir. Çevreyi geliÅŸtirmek, çevre saÄŸlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaÅŸların ödevidir.