MODERN İPEK YOLU PROJESİ VE  ÇİN 

Ersin DEDEKOCA

Modern İpek Yolu Projesi’nden İtalya’nın ayrılmasını konu alan yazımızdan sonra hazırladığımız bu çalışmamızda da, KuÅŸak ve Yol GiriÅŸimi (Belt and Road Initiative/KYG)’nin, tüm bu organizasyon ve yatırımların oluÅŸturduÄŸu maliyete ne kadar deÄŸdiÄŸini; katılımcı ülkelerin bu yatırımlarla ilgili üstlendikleri Çin finansmanının bu ülkelerin geleceÄŸini karartıp karartmadığını anlamaya çalışacağız.

ÇİN’İN TESİS SATIN ALMALARI veya BORÇLANDIRMALARI

ABD Virginia’da bulunan William & Mary Üniversitesi’ndeki Küresel AraÅŸtırma Enstitüsü merkezli uluslararası bir kalkınma araÅŸtırma laboratuvarı olan AidData’ya göre Çin, 18 yıllık bir süre boyunca 165 ülkede 843 milyar Amerikan Doları ($) deÄŸerinde 13.427 altyapı projesine para veya borç vermiÅŸtir.[i] Rapora göre, söz konusu bu veri seti, “gizli borç (hidden loan)” ve KYG’de uygulama sorunlarındaki büyük artışı ortaya koymaktadır.

Bu projeler 300'den fazla Çin devlet kurumu ve devlete ait kuruluÅŸ tarafından finanse edilmektedir. Söz konusu veri seti, 2000 ile 2017 yılları arasında onaylanan ve 2000 ile 2021 yılları arasında uygulamaya konulan projeleri kapsamaktadır.

Anılan çalışmada, KYG öncesi dönemde Çin ve ABD'nin denizaşırı harcamalarda rakip oldukları anlaşılmaktadır. Ancak ÅŸimdilerde Çin, ABD'yi ve diÄŸer büyük güçleri 2'ye 1 oranında geride bıraktığı; KYG döneminde ortalama bir yılda Çin, yurtdışı kalkınma programına 85 milyar $ harcarken, ABD'nin ise 37 milyar $’da kaldığı çalışmada belirtilmektedir.

Keza söz konusu Raporda beÅŸ önemli nokta vurgulanmaktadır:[ii]

 KYG projesinde Çin bankacılığının, Pekin'in uluslararası kalkınma finansmanı piyasasında hâkim bir konum oluÅŸturması amacıyla, “yardım” yerine “borçlandırmayı” kullanmayı yeÄŸlediÄŸini göstermektedir. Bu baÄŸlamda, KYG'nin 2013'te uygulamaya konmasından bu yana Çin kredilerinin hibelere oranın 31'e 1'i koruduÄŸu,

İkincisi, KYG döneminde Çin'in devlete ait ticari bankaları, daha büyük altyapı projelerinin üstlenilmesini mümkün kılan “kredi sendikasyonları” ve diÄŸer “ortak finansman düzenlemelerini” organize ederek, giderek daha önemli bir rol üstlendiÄŸi; her yıl onaylanan ve deÄŸeri 500 milyon $ veya daha fazla olan kredilerle finanse edilen "mega projelerin" sayısının, KYG uygulamasının ilk beÅŸ yılında üç katına çıktığı,

Üçüncüsü, artan kredi riski seviyelerinin daha “güçlü geri ödeme önlemlerine” yönelik baskı getirmesidir. Bu önlemlerin başında, Çin'in yüksek riskli, yüksek getirili kredi tahsis stratejisi uygulamasının temel taşı haline gelen “teminatlandırma” gelmektedir. Ülkesinde yeterli miktarda bulunmayan enerji ve doÄŸal kaynakları güvence altına almak ve fazla $ ve Euro cinsinden yatırım getirisini artırmak amacıyla Çin, “döviz sıkıntısı” çeken “kaynak zengini” ülkelere döviz cinsinden kredi saÄŸlamayı hızla artırmıştır. Buna karşılık bu ülkelerin, söz konusu kredileri “geri ödeme” ve “güvence” riskini en aza indirmek için, gelecekteki emtia ihracatı gelirlerini teminat olarak verdikleri ve göreceli olarak yüksek faiz oranlarını kabul ettikleri,

Dördüncüsü, KYG'nin uygulanma ÅŸekli, Pekin’in “denizaşırı kalkınma finansmanı” programının sektörel veya coÄŸrafi yapısında herhangi bir büyük deÄŸiÅŸikliÄŸe yol açmamış olsa da, Çin'in altyapı projelerini finanse etme biçiminde önemli bir geçiÅŸe iÅŸaret ettiÄŸidir. Åžöyle ki, KYG öncesi dönemde denizaşırı kredilerin çoÄŸunluÄŸu doÄŸrudan devletlere yönlendirilmiÅŸken, günümüzde yaklaşık yüzde 70'i devlete ait ÅŸirketlere, devlete ait bankalara, özel amaçlı araçlara, ortak giriÅŸimlere, özel sektör kuruluÅŸlarına verilmiÅŸtir. Bu nedenle anılan borçlar çoÄŸunlukla düÅŸük ve orta gelirli ülkelerdeki devlet bilânçolarında görünmemekte, bu olgu, özel ve kamu borçları arasındaki ayrımı bulanıklaÅŸtıran bir hal almaktadır. Neticede bu borçların, Dünya Bankası'nın Borçlu Raporlama Sistemi'ne (DRS) sistematik olarak eksik rapor edilmekte olması ve bunun rakamsal karşılığının da yaklaşık 385 milyar $ olarak tahmin edilmekte olması,

BeÅŸincisi, KYG altyapı proje portföyünün yüzde 35'inin yolsuzluk skandalları, iÅŸçi istismarı, çevresel tehlikeler ve halk protestoları gibi büyük “uygulama sorunlarıyla” iç içe olması; ilâveten KYG altyapı projelerinin, ev sahibi ülke kuruluÅŸları veya Çin dışında baÅŸka ülke kuruluÅŸları tarafından üstlenildiÄŸinde,  uygulama sırasında sorunlarla karşılaÅŸma olasılığının daha düÅŸük olması,

saptanmaktadır.

Küresel mali krizin ardından yurt dışı kalkınma projelerine ÅŸaşırtıcı miktarda finansman saÄŸladıktan sonra Çin'in “yurt dışı kalkınma finansmanı (YDKF), birkaç yıldır genel bir düÅŸüÅŸ eÄŸilimi göstermektedir. Boston Üniversitesi Küresel Kalkınma Politikası Merkezi tarafından yönetilen Çin'in Denizaşırı Kalkınma Finansmanı (CODF) Veri Tabanı, 2020 ve 2021'de son yılların en düÅŸük deÄŸeri olan 10,5 milyar $ deÄŸerinde 28 yeni kredi taahhüdü kaydetmiÅŸtir. 2008-21 yılları arasında Çin’in KYG projesiyle ilgili YDKF taahhüt ve gerçekleÅŸme olarak yıllık tutarları (milyar $) ve sayıları aÅŸağıdaki grafikte gösterilmiÅŸtir.[iii]

 

Kaynak: Boston University Global Development Policy Center, 2023. (Not: Sol dikey eksen yıllık YDKF tutarını ($), saÄŸ dikey eksen yıllık proje taahhüt ve gerçekleÅŸmesini göstermektedir.)

Çin Kalkınma Bankası (CDB) ve Çin İhracat-İthalat Bankası'nın (CHEXIM) hükümetlere, hükümetler arası kurumlara, çoÄŸunluÄŸu devlete ait kuruluÅŸlara verdiÄŸi kredi taahhütlerini içeren YDKF’nın yapısı ve geliÅŸmesinin detayına bakıldığında aÅŸağıdaki bulgulara ulaşılmaktadır:

Kaynak : Kaynak: Boston University Global Development Policy Center, 2023. (Not: Sol dikey eksen yıllık YDKF tutarını milyar $ olarak, saÄŸ dikey eksen yıllık cari iÅŸlem fazlasını -milyar $-  göstermektedir.)


Çin, yoksul ülkelere borç verme uygulamaları nedeniyle eleÅŸtirilere maruz kaldı. Åžöyle ki, bu ülkelerin borçlarını geri ödemekte zorlandıkları ve bu ÅŸekilde Pekin'in baskısına karşı savunmasız bırakmakla suçlandı. Ancak bu suçlama Çin tarafından,  "Çin'den borçlanma sonucu sözde 'borç tuzağına' düÅŸen tek bir ülke yok" açıklamasıyla kabul edilmedi.[iv]

Pekin’in yaptığı ülke borçlandırmalarına baktığımızda Çin’in, dünyanın “en büyük alacaklı ülkelerinden birisi” olduÄŸunu görmekteyiz. Pekin’in düÅŸük ve orta gelirli ülkelere verdiÄŸi krediler, son on yılda üç katına çıkarak, 2020 sonunda 170 milyar $’a yükselmiÅŸtir.

YDKF aracılığıyla birçok düÅŸük veya orta gelirli ülkeye ilk kredi veren ülke haline gelen Çin, artık dünyanın en büyük uluslararası kredi vereni konumundadır. En az yüz milyarlarca dolar olduÄŸu düÅŸünülen borcun gerçek boyutu tam olarak bilinmemektedir. Hem kamu hem de özel kredi verenler tarafından verilen kredilerin çoÄŸu “gizlilikle örtülmekte”dir. Åžimdilerde Sri Lanka'dan Maldivler'e, Laos'tan Kenya'ya kadar birçok ülke KYG borçlarıyla boÄŸuÅŸmayı sürdürmektedir.

Bu baÄŸlamda Çin ile komÅŸu ülke Laos arasında uzanan kıvrımlı bir demiryolu, genellikle Çin'in kayıt dışı kredilerinin baÅŸlıca örneÄŸi olarak üzerinde durulabilir.

Onlarca yıldır politikacılar, karayla çevrili güneybatı Çin'i doÄŸrudan Güney DoÄŸu Asya'ya baÄŸlayan böyle bir baÄŸlantı kurma ile ilgilenmekteydiler. Ancak mühendislerin, inÅŸaat maliyetin fahiÅŸ olacağı konusunda uyarıları vardı: Yolların dik daÄŸlardan geçmesi gerekecek ve bu da düzinelerce köprü ve tünel gerektirecekti. Laos ise, bölgedeki en fakir ülkelerden biri ve maliyetin çok küçük bir kısmını bile karşılayamayacak durumdaydı.

Bu aÅŸamada bir grup Çinli devlet ÅŸirketi ve Çin devlet bankalarından oluÅŸan bir konsorsyumun desteÄŸiyle inÅŸa edilen 5.9 milyar $’lık Yumo Demiryolu 2022 başında faaliyete geçti. Ancak, Projenin “öz sermayesi” olan 480 milyon $’lık kısmını temin etmek için Laos bir Çin bankasından kredi almak zorunda kaldı. Laos'da az sayıdaki gelir/döviz kaynaklarından biri olan potas madenlerinden elde edilen gelirler, büyük miktardaki krediyi geri ödemek için kullanıldı.

Hattın büyük bir kısmı Çin hâkimiyetindeki demiryolu grubuna ait olmasına karşın, anlaÅŸmanın “karanlık ÅŸartlarına” göre Laos hükümeti demiryolunun borcundan nihai olarak sorumlu durumdaydı.  Bu dengesiz sözleÅŸme, uluslararası alacaklıların Laos'un kredi notunu "çöp" statüsüne düÅŸürmesine yol açtı. Sonuçta, Eylül 2020'de iflasın eÅŸiÄŸine gelen Laos, Çinli alacaklılarına olan borçlarının hafifletilmesi için “enerji ÅŸebekesinin” bir kısmını 600 milyon $ karşılılığında Çin’e devretti. Keza tüm bu yaÅŸananların hepsi, demiryolunun faaliyete geçmesinden önce gerçekleÅŸti. Özetle, Yumo Demiryolu’nın asıl yararlananı Çin, bu proje nedeniyle kendi ülkesinin ekonomisini batıran ise Laos oldu![v]

Çin'in geliÅŸmekte olan ülkelerdeki altyapı projelerinden bir diÄŸer örnek olan Sinamale Köprüsü veya diÄŸer adıyla Çin-Maldivler Dostluk Köprüsü gerçek bir baÅŸarı olarak görülebilir. Ancak mevcut Maldivler hükümeti durumu bu ÅŸekilde deÄŸerlendirmemektedir. Bu küçük, turizme bağımlı ülkenin ÅŸu anda Çin'e olan borcu onu alarma geçirmektedir.  Çünkü Köprü, 2013 yılında seçilen Çin yanlısı BaÅŸkan Abdullah Yameen'in yönetimi altında inÅŸa edilen birkaç büyük projeden biriydi ve bunun için Çin'den yüz milyonlarca $ borç alınmıştır.

Parlamento BaÅŸkanı tarafından yapılan açıklamada, ülkenin Çin’e olan borcunun faturasının 3.1 milyar $ olduÄŸu açıklandı. Bu rakam, devletten devlete, devlet iÅŸletmelerine verilen kredileri ve Maldiv hükümeti tarafından garanti edilen özel sektör kredilerini içermektedir.

Maldivler temerrüde düÅŸerse, ülkenin, Sri Lanka ile aynı kaderle karşı karşıya kalabileceÄŸinden endiÅŸe edilmektedir; yıllar süren iç savaşın ardından yeniden inÅŸa için borç alan ülkenin (Sri Lanka) Çin'e milyarlarca $ borcu bulunmaktadır. Projeler arasında Sri Lanka hükümeti Hambantota'da bir liman inÅŸa etmek için yaklaşık 1.5 milyar $ harcadı. Ancak birkaç yıl içinde limanın ekonomik olarak sürdürülemez olduÄŸu ortaya çıktı ve kredi geri ödemesi aksadı.[vi]

Bu arada Çin yönetimi, bunun gibi diÄŸer ülkelerde de alacaklı olduÄŸu kredileri silmeyi ret etti. Buna karşılık bir kısım KYB kredilerini yeniden yapılandırdı, vadeleri uzattı ve borçluların ödemeleri zamanında yapmasına yardımcı olmak için tahminen 240 milyar $ civarında destek kredisi dağıttı.[vii]

Bazı eleÅŸtirmenlere göre bu durum Pekin'in itibarını zedeledi. Keza Çin, yoksul ülkeleri pahalı projelere imza atmaya ikna ederek "borç tuzağı diplomasisi" uygulamakla itham edilmekte, böylece Pekin’in süreç sonunda, teminat olarak gösterilen varlıkların kontrolünü ele geçirebileceÄŸi belirtilmektedir. Bunun baÅŸat örneÄŸi ABD'nin, Sri Lanka'daki tartışmalı Hambantota liman projesine iliÅŸkin suçlaması oldu.[viii]

Pek çok analist Çin’in “borç tuzağı diplomasisi” ile ilgili suçlamalara dair çok az kanıt bulunduÄŸunu öne sürmesine karşın bu durum, Pekin'in YDKF'yi “baÅŸkalarının egemenliÄŸini baltalamak” için kullandığı yönündeki korkuları artırdığı da bir gerçek olarak durmaktadır.[ix]

2000-2022 yılları arasında 39 Çinli kredi verenin 49 Afrika hükümetine ve yedi bölgesel kuruma 170 milyar $ tutarında 1.243 kredi saÄŸladığını tahmin edilmektedir.[x] Bu kredilerin yıllar itibariyle seyri, milyar $ olarak aÅŸağıdaki grafikte izlenebilmektedir.

 

Kaynak: Chinese Loans to Africa (CLA) Database, 2023. Boston University Global Development Policy Center

Çin kredileri birçok Afrika ülkesinde altyapı projelerinin finansmanında ve ekonomik büyümenin teÅŸvik edilmesinde önemli bir rol oynadı. Ancak son eÄŸilim, Covid-19 ve Çin'in geliÅŸen öncelikleri de dâhil olmak üzere bir dizi faktör nedeniyle bu kredilerde bir azalma olduÄŸunu göstermektedir.

Çin'in özellikle Afrika’daki borç vermesi sıklıkla “borç tuzağı diplomasisi” anlatısıyla iliÅŸkilendirilmektedir. Söz konusu terim, Çin'in kredilerini Afrika ülkelerini sürdürülemez borç yüklerine sürüklemek için kullanabileceÄŸini ve bu durumun potansiyel olarak egemenlik kaybına yol açabileceÄŸini ifade etmek için kullanılmaktadır.

Çin'den verilen ve ağırlıklı olarak YDKF cinsi krediler, Dünya Bankası ve IMF gibi Batılı kurumların kredilerinden farklıdır. AidData tarafından yapılan araÅŸtırma, kâr güdüsüyle hareket eden Çin devletine ait kredi verenlerin genellikle kredi anlaÅŸmalarına zaten kırılgan olan Afrika ekonomilerini zorlayabilecek koÅŸullar eklediÄŸini ortaya çıkardı.[xi] Bunlar, toplu yeniden yapılanmanın yasaklanmasını ve kapsamlı gizlilik hükümlerinin dâhil edilmesini içermektedir. Bu tür koÅŸullar, borç alan ulusların bağımsız ve egemen mali kararlar alma yeteneÄŸini sınırlayabileceÄŸi belirtilmektedir.[xii]

Yine yukardaki grafiÄŸi hazırlayan aynı kaynak (CLA) tarafından düzenlenen aÅŸağıdaki grafikte de, 2000-2022 yılları arasında Çin'den en çok borç alan on Afrika ülkesinin aldığı krediler yıllık olarak milyar $ olarak görülmektedir.

 

2000-2022 yılları arasında, Angola, Zambiya, Güney Afrika, Etiyopya ve Kenya'daki büyük ölçekli krediler nedeniyle, tarihsel olarak en çok Güney Afrika ve DoÄŸu Afrika'daki ülkeler Çin'den borç almışlardır.  2021 ve 2022 yılında bölgesel kompozisyon önceki yıllardan farklı olup; Batı Afrika'ya verilen krediler öne çıkarken, Kuzey, Orta, Güney ve DoÄŸu Afrika'ya saÄŸlanan finansman minimal düzeydedir.

Çin kredileriyle ilgili “ÅŸeffaflığın olmayışı”, bu konudaki endiÅŸelerin baÅŸat kaynağı olarak durmaktadır. Yakın zamanda yapılan bir araÅŸtırma, Sahra Altı Afrika'daki Çin kredilerinin yarısının devlet borç kayıtlarında açıklanmadığını tahmin etmektedir. Åžeffaflığın olmayışı, Çin kredileriyle finanse edilen altyapı projelerini de etkilemektedir. BirçoÄŸunun kamu ihale süreçlerinden geçmemesi, özellikle zayıf yönetim yapılarına sahip ülkelerde “yolsuzluk riskini” artırmaktadır. Bu açıklama eksikliÄŸi, sosyal gerilimlere ve Çin karşıtı duygulara yol açarak, borç krizini daha da karmaşık hale getirebileceÄŸi belirtilmektedir.[xiii]

Çin’in Afrika ana karasındaki ülkelere verdiÄŸi ve çoÄŸu YDKF niteliÄŸinde olan kredileri ülkeler arasındaki dağılımı milyar $ olarak aÅŸağıdaki grafikte gösterilmiÅŸtir.

 

Kaynak: Kai Wang agm.

DiÄŸer yandan Gana, Zambiya ve Zimbabwe gibi ülkelerde Çin karşıtı duyguların yükseliÅŸi, politikacılar tarafından seçim desteÄŸi kazanmak için kullanıldığı gözlenmektedir. AnlaÅŸma ÅŸartları kamuya açık olmadığında, gerçeÄŸi kurgudan ayırmanın göz korkutucu bir görev haline geldiÄŸi bilinen bir olgudur. 

ÇoÄŸu altyapı inÅŸaatına yönelik olan YDKF kredileri, klâsik ticari kredilere göre daha uygun koÅŸullara sahip olmasına karşın, bazı zorluklarını da beraberinde getirmektedir. ÖrneÄŸin, borç verme sözleÅŸmeleri genellikle Çin devletine ait iÅŸletmelerin projelerin ana yüklenicileri olmasını ÅŸart koÅŸmakta ve bu da yerel sanayilerin geliÅŸimini baskılamakta ve baÅŸka sorunlara yol açmaktadır.

Çin kredi sözleÅŸmelerindeki bazı unsurların önemli “teminat riskleri” oluÅŸturduÄŸu ve Afrika ülkelerinin “mali esnekliÄŸini” engellediÄŸi anlaşılmıştır. Uganda Entebbe Uluslararası Havalimanı İyileÅŸtirme Projesi bunun bir örneÄŸidir. 2015 yılında Çin İhracat-İthalat Bankası, proje için Uganda'ya 200 milyon $ tutarında kredi verdi. NiteliÄŸi itibariyle havaalanları “her an paraya çevrilebilir” bir güvence deÄŸildir. Bu nedenle de teminat olarak kullanılamadı. Bunun yerine sözleÅŸme, bir emanet hesabına nakit para yatırılması zorunluluÄŸunu getiriyor ve temerrüt durumunda borç verenin bu paranın tümünü ele geçirmesine izin veriyordu. Keza sözleÅŸme, aynı zamanda tüm havaalanı gelirlerini, 20 yıllık kredi geri ödemesine yönlendiriyordu. Bu madde, havaalanı gelirlerinin krediden önce gelmesi nedeniyle benzersiz bir durum yarattı. Daha sonra yapılan incelemelerde, Çinli kredi verenlerle yabancı devletler arasındaki çok sayıda sözleÅŸmede benzer maddeler bulundu.[xiv]

KYG PROJESİ ÇİN YÖNÜNDEN KATLANMAYA DEÄžER Mİ?

2013 yılında KYG'nin, antik İpek Yolu ile karşılaÅŸtırılarak açıklandığı andan itibaren, Çin'in geniÅŸleyen hedefleri olduÄŸu açıktı. Çünkü KYG’nin "Kemer"i , Çin'i Orta Asya üzerinden Avrupa'ya, ayrıca Güney Asya ve Güney DoÄŸu Asya'ya baÄŸlayan kara rotalarını; "Yol"u ise Çin'i Asya üzerinden Afrika ve Avrupa'ya uzanan büyük limanlara baÄŸlayan bir deniz ağını ifade etmektedir. Böylesine büyük ve saÄŸlam altyapıya yönelik devlet güdümlü ağır yatırımlarla baÅŸlayan Projenin tahmini 1 trilyon $’lık büyük kısmı enerji santralleri ve demiryolları gibi enerji ve ulaÅŸtırma yatırımlarını içermektedir.

Pekin bunu ekonomik bir kazan-kazan olarak lanse etti; diÄŸer ülkelere bu yatırımların kalkınmayı teÅŸvik edeceÄŸini söylerken, kendi ülkesinde KYG'yi Çinli ÅŸirketlere yardım etmenin, ekonomiyi güçlendirmenin ve ülkenin itibarını parlatmanın bir yolu olarak tanıttı. Åžunu teslim etmek gerekir ki Çin'in, Batı ve müttefikleriyle daha büyük gerilimlerle karşı karşıya olduÄŸu bir dönemde bu çeÅŸitlilik hayati önem taşımaktaydı.

Yuan’ı uluslararası hale getirmek ve Çinli ÅŸirketlerin kapasite fazlasını çözmek gibi bazı hedeflere ulaÅŸmada “sınırlı” baÅŸarı elde edildi. Ancak Çin ticaret konusunda büyük bir ekonomik fayda elde etti. Özellikle KYG'nin odak noktası olan Afrika, Güney Amerika ve Orta DoÄŸu'yu kapsayacak ÅŸekilde geniÅŸledikçe, bir dizi anlaÅŸma petrol, gaz ve madenler gibi daha fazla kaynaÄŸa eriÅŸim saÄŸlandı. GeçtiÄŸimiz on yılda Çin ile KYG ülkeleri arasında yaklaşık 19.1 trilyon $’lık mal ticareti yapıldı.

Keza, Uluslararası Stratejik AraÅŸtırmalar Enstitüsü'ne (IISS) göre, Orta Asya ve Rusya'dan gelen gaz boru hatları ve Rusya, Irak, Brezilya ve Umman'dan yapılan petrol ithalatı, Çin'in Japonya, Güney Kore ve ABD'ye olan bağımlılığını azalttı.[xv]

YDKF aracılığıyla birçok düÅŸük veya orta gelirli ülkeye ilk kredi veren ülke haline gelen Çin, artık dünyanın en büyük uluslararası kredi vereni konumundadır.

DiÄŸer yandan Çin, en büyük hedeflerinden birine ulaÅŸtı: “nüfuzunu geniÅŸletmek”. Çin'in yarattığı baÄŸlantılar yalnızca demiryolları ve otoyollar aracılığıyla deÄŸildi. Pekin ayrıca, sahip olduÄŸu yumuÅŸak güçlerini de projelendirmekte ve binlerce Çin üniversitesi bursu, kültürel deÄŸiÅŸim programı ve Konfüçyüs Enstitüleri için ödeme yaparak, kendisini Küresel Güney'de lider olarak konumlandırmaktadır. Son olarak BRICS ticaret bloÄŸunun geniÅŸlemesi de Çin sayesinde gerçekleÅŸmiÅŸtir.[xvi]

Çin yönünden bu olumlu katkılarla birlikte, en az yüz milyarlarca $ olduÄŸu düÅŸünülen borcun gerçek boyutu bilinmiyor. Hem kamu hem de özel kredi verenler tarafından verilen kredilerin çoÄŸu gizlilikle örtülüyor. DiÄŸer yandan da, Sri Lanka'dan Maldivler'e, Laos'tan Kenya'ya kadar birçok ülke YDKF borçlarıyla boÄŸuÅŸmaktadır. Bu durum Çin merkezi yönetimini zor durumda bırakmaktadır.

Çin aynı zamanda "gizli borçları" nedeniyle de eleÅŸtirildi; hükümetler borçlanma kurumlarının ne kadar riske açık olduÄŸunu bilmiyor, bu da ülkelerin YDKF'nın maliyet ve faydalarını tartmasını zorlaÅŸtırmaktadır. Bu durum Pekin'in itibarını tartışmasız zedeledi. Bazı eleÅŸtirmenler Çin'i, yoksul ülkeleri pahalı projelere imza atmaya ikna ederek "borç tuzağı diplomasisi" uygulamakla suçlamaktadır. Onlara göre bu gidiÅŸin sonunda Pekin, teminat olarak gösterilen varlıkların kontrolünü ele geçirebilecektir.

Aid Data tarafından yakın zamanda yapılan bir araÅŸtırma, projelerin üçte birinden fazlasının bu tür sorunlarla karşı karşıya olduÄŸunu ortaya çıkardı. Artan tepki, Malezya ve Tanzanya gibi bazı ülkelerin YDKF anlaÅŸmalarını iptal etmesine yol açtı.

SONUÇ

Önemli bir kısmı YDKF kapsamında olan Çin’in yurt dışı yatırım kredilerini fonlayan banka kaynaklarının, daha önceki iddialı borç verme seviyelerine dönmeleri pek mümkün olmayabilir. Zaten yazının içeriÄŸinde de görüldüÄŸü gibi, son 5 yıldır bu tür fonlama faaliyetlerinin ölçeÄŸi ve yıllık toplamları giderek azalmaktadır. Son dönemde Pekin, ülkenin cari iÅŸlemler fazlası toparlanırken (yurtdışında harekete geçirilebilecek sermaye saÄŸlayarak), Covid-19 salgınına ve bunun beraberinde getirdiÄŸi ekonomik etkilere yanıt olarak, politika önceliklerini yurt içine doÄŸru yönlendirildi. EÅŸ zamanlı olarak, Arjantin ve Pakistan gibi büyük borçlular iddialı yeni finans projeleri önermeye baÅŸladılar, ancak geliÅŸen küresel borç krizinin ortasında yeni borçlanma için sınırlı alana sahipler.

Bunun yanında Çin’in içinde bulunduÄŸu emlâk krizi ve yerel yönetimlerin liberal borçlanması, zaten ülke içinde bir "borç bombası" yarattı; bunun trilyonlarca $’a ulaÅŸacağı tahmin edilmektedir. Ülkenin salgın sonrası oluÅŸan “durgun ekonomisi” ve rekor seviyedeki genç iÅŸsizliÄŸi de, YDKF artışına kaynak saÄŸlama yönünden engel oluÅŸturmaktadır.

Afrika'nın borç krizi, acil müdahale gerektiren çok yönlü bir sorundur. Bu sorun ancak, kıtanın önemli bir kredi saÄŸlayıcısı olan Çin’in, sürdürülebilir çözümler bulunmasına yardımcı olmasıyla atlatılabilir. Çin’in özellikle Afrika’daki kredileri, ülkelerin kalkınmanın finansmanı açısından yaÅŸamsal öneme sahip olsa da ÅŸeffaflık, teminat anlaÅŸmaları ve bunların Afrika ülkelerinin egemenliÄŸi üzerindeki kısıtlayıcı etkileri konusundaki endiÅŸeler göz ardı edilemez.

ISS araÅŸtırması bu kaygıları gidermeye yönelik birkaç adımı özetlemektedir. Bunlar arasında kredi anlaÅŸmalarında yasal olarak baÄŸlayıcı ÅŸeffaflık, tüm alacaklılar için adil düzenlemeler, geliÅŸmiÅŸ borç yönetimi ve ÅŸeffaflık ve Afrika'da ulusal düzeyde borç yönetimi yeteneklerini geliÅŸtirmeye yönelik artan araÅŸtırmalar yer almaktadır.

Bu önlemler kıtanın dış finansman gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olabilir ve Çin dâhil tüm kreditörler için âdil bir oyun alanı saÄŸlayabilir.

Ersin Dedekoca                                            



[i] Alex Wooley, “AidData’s new dataset of 13,427 Chinese development projects worth $843 billion reveals major increase in ‘hidden debt’ and Belt and Road Initiative implementation problems”, AidData, 29.09.2021, https://www.aiddata.org/blog/aiddatas-new-dataset-of-13-427-chinese-development-projects-worth-843-billion-reveals-major-increase-in-hidden-debt-and-belt-and-road-initiative-implementation-problems

[ii] “POLICY REPORT: Banking on the Belt and Road: Insights from a new global dataset of 13,427 Chinese development projects”, Yönetici özeti, AidData, 29.09.2021, https://docs.aiddata.org/ad4/pdfs/Banking_on_the_Belt_and_Road_Executive_Summary.pdf

[iii] ““Small is Beautiful”: A New Era in China’s Overseas Development Finance?”, Boston University Global Development Policy Center, 19.01.2023, https://www.bu.edu/gdp/2023/01/19/small-is-beautiful-a-new-era-in-chinas-overseas-development-finance/

[iv] Kai Wang, “China: Is it burdening poor countries with unsustainable debt?”, BBC News, 6.01.2022, https://www.bbc.com/news/59585507#product-navigation-more-menu   

[v] Celia Hatton, “China: Big spender or loan shark?”, BBC News, 29.09.2021, https://www.bbc.com/news/world-asia-china-58679039

[vi] Anbarasan Ethirajan “China debt dogs Maldives' 'bridge to prosperity'”, BBC News, 17.09.2020, https://www.bbc.com/news/world-asia-52743072

[vii] Tessa Wong, “Belt and Road Initiative: Is China's trillion-dollar gamble worth it?”, BBC News, 17.10.2023, https://www.bbc.com/news/world-asia-china-67120726

[viii] Yogita Limaye, “Sri Lanka: A country trapped in debt” , BBC News, 26.05.2017, https://www.bbc.com/news/business-40044113

[ix] Wang, agm.; Celia Hatton, “China: Big spender or loan shark?”, BBC News, 29.09.2023, https://www.bbc.co.uk/news/world-asia-china-58679039

[x] “Chinese Loans to Africa Database”, Boston University Global Development Policy Center, https://www.bu.edu/gdp/chinese-loans-to-africa-database/

[xi] “Banking on the Belt and Road: Insights from a new global dataset of 13.482 Chinese development projects”, AidData, Eylül 2021, https://docs.aiddata.org/ad4/pdfs/Banking_on_the_Belt_and_Road__Insights_from_a_new_global_dataset_of_13427_Chinese_development_projects.pdf

[xii] Jana De Kluiver, “Navigating the complex terrain of China-Africa debt relations”,Institute for Security Studies (ISS), 2.11.2023, https://issafrica.org/iss-today/navigating-the-complex-terrain-of-china-africa-debt-relations

[xiii] Kathleen Brown, “Why Hide? Africa’s Unreported Debt to China”, AidData, Working Paper 120, AÄŸustos 2022, https://docs.aiddata.org/ad4/pdfs/WPS120__Why_Hide__Africas_Unreported_Debt_to_China.pdf

[xiv] “How China [cover here] Lends A Rare Look into 100 Debt Contracts with Foreign Governments”, AidData, Mart 2021, https://www.cgdev.org/sites/default/files/how-china-lends-rare-look-100-debt-contracts-foreign-governments.pdf

[xv] Camille Lons, “Current crises reveal limits of Gulf–China cooperation”, Institute for Strategic Studies (IISS), 30.03.2020, https://www.iiss.org/online-analysis/online-analysis//2020/03/mide-gulf-china-cooperation

[xvi] Ersin Dedekoca, “BRICS’İN ARDINDAN G20 ZİRVESİ ve TÜRKİYE”, Anka Strateji Enstitüsü, 29.09.2023, http://ankaenstitusu.com/bricsin-ardindan-g20-zirvesi-ve-turkiye/