ABD'de tarihi gün... Cumhuriyetçi Donald Trump'ın ABD Seçimleri'nden zaferle çıkması, tüm kamuoyu anketlerini, medya beklentilerini boşa çıkardı. Trump henüz netleşmeyen sonuçlara göre; Başkan olmak için gerekli delege sayısını aştı. Demokratların adayı Clinton yenilgiyi kabul ederken, Cumhuriyetçiler bu zaferle Kongre'nin her iki kanadında da egemenliğini sürdürüyor. Trump 20 Ocak'ta Obama'dan görevi teslim alacak.
Siyaset alanında uzmanlaşmış ABD merkezli gazetecilik organizasyonu Politico'nun Morning Consult'a seçim günü yaptırdığı sandık başı anketi, dünyayı şoke eden gelişmenin habercisi gibiydi aslında.
Politico’nun TSİ 20:30 sularında yayınladığı yoklamaya katılanların yüzde 36'sı, “yeni Başkan için en önemli özellik nedir” sorusuna “güçlü liderlik” yanıtını verdi. Bu yanıt, Trump'ın kampanyasının merkezine oturttuğu vurgunun ta kendisiydi.
TSİ ile 00:00 gibi yayınlanan Reuters/Ipsos anketi de Politico’yu kısmen de olsa doğrular nitelikteydi. Araştırmaya katılan seçmenlerin yüzde 75'i, ülkeyi zenginlerden ve güçlülerden kurtaracak ‘güçlü lider' istediğini beyan etti.
Trump’a zaferi getiren eyaletler bir anlamda Florida, Kuzey Carolina, Ohio, Georgia ve Pensilvanya oldu. 1964’ten bu yana yapılan seçimlerde Ohio’yu kazanan aday, Başkanlığı alıyordu. Bu seçimde de gelenek bozulmadı.
Oy oranlarına gelirsek… Oyların yüzde 90’ı sayıldığında Trump 57 milyonu aşkın oyla yüzde 47.9, Clinton ise 56 milyondan fazla oyla yüzde 47.3 olarak görünüyordu.
Fakat ABD Seçimleri’nde Başkan doğrudan halkın oylarıyla belirlenmiyor. Amerikalılar oyları Başkan’a değil, parti delegelerine veriyor. Başkan, “Delegeler Kurulu” seçimiyle belirleniyor. Bir adayın seçilebilmesi için 270 delege sayısına ulaşması gerekiyor. Dolayısıyla halktan daha fazla oy alsa bile bir adayın Başkan seçilememe ihtimali var.
ABD medyası da sonuç karşısında şaşkın. New York Times (NYT) gazetesi, editoryal yazısında şu ifadeleri kullandı: “Başkan Donald Trump. 10 milyonlarca Amerikalının ve dünyanın geri kalanının düşünmek bile istemediği üç sözcük, şimdi Birleşik Devletler’in geleceği oldu.” Bu ifadeler bile ABD’nin yaşadığı şoku anlatmaya yeter.
Trump, zafer konuşmasında birlik ve beraberlik mesajı verdi. Seçim kampanyası sırasında sıklıkla diline doladığı Meksika sınırına duvar örme vaadinden dem vurmayan Trump, “Bu toprakların tüm yurttaşlarına söz veriyorum ki her Amerikalının Başkanı olacağım. Bu benim için çok önemli. Geçmişte beni desteklemeyenlerin de, ki çok az olduklarını biliyorum, Başkanı olacağım. Sizin rehberliğinize ihtiyacım var. Birlikte çalışabiliriz ve büyük ülkemizi birleştirebiliriz” dedi.