Şahabettin KÜÇÜKYAZICI
Tekel, özel kanunla kurulmuş Katma Bütçeli bir idare idi. Sayıştay denetimine tabi olması yöneticilerin sosyal işlere kaynak ayırmasını zorlaştırıyordu. Buna rağmen, Sümerbank, Etibank gibi iktisadi devlet teşekkülleri kadar olmasa da, kamp, spor tesisi yatırımları yapabiliyordu. Sendikaları toplu sözleşmelerde işçiler için sosyal tesis yapılmasını talep ediyor, bazen de yönetim kurum içi olanaklarla dinlenme tesisleri yapabiliyordu. Bizde tatillerimizde kurum sosyal tesislerinden yararlanma imkanı buluyorduk. Ayvalık Tuzlası arazisindeki kampımız, Erdek sahilinde sendika kampı, deniz kıyısında olan idare binaları bünyesinde konuk evi statüsündeki tesisler Tekel mensupları için fazla masraflı olmayan tatil için fırsat oluyordu. Bora Ayvalık kampını çok seviyordu. Mutlaka her yıl bir dönem gidilirdi. Ben iş durumu nedeniyle fırsat bulamasam bile, annesi, babaannesi mutlaka oraya götürürdü Bora’yı.
Yaz turnesi sonunda İstanbul’a döndüm. Yeni eve taşınmıştık. Güneş küçük, Bora Anadolu Lisesi sınavlarına hazırlanacaktı. Yeni evimiz kalorifersiz olduğu için odun kömür temini, bazı küçük onarım işleri, mevzuat çalışması, yazdan kalan rapor eksiklikleri, derken kış programını aldık. İki müfettiş arkadaşla müşterek, İstanbul Bira Fabrikası teftişi.
Cemal Savaşkan ve Hüseyin Orhan ile birlikte sayımları yaparak teftişe başladık. Fabrika Müdürü teftiş kökenli Osman Olçun üstadımız, son derece çalışkan titiz bir Müdürdü. Teftiş süresinde her konuda bize yardımcı oldu.
Fabrika, teknolojisi eski, kuruluş yeri itibariyle şehir içinde kalmış, su kaynakları yetersiz, bina ve makineleri eski, yönetim ve üretimi zor yüz yıllık bir işletme idi. Personel heyecanını kaybetmiş, hiçbir konuda gereken titizliği göstermiyordu. Çoğu zaman üretimle ilgili tüketicilerden şikayetler geliyor, özel sektörle rekabet konusunda sıkıntılar yaşanıyordu. Zaten, uzun süre dayanamadı, Bira üretimi durduruldu. İşletme Binaları İstanbul Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlüğüne tahsis edildi
1982-1983 yılları tesadüf olmadığını düşündürecek kadar, ASALA isimli örgütün, Türk Dışişleri mensuplarını hedef alan suikast olaylarına sahne oldu. Türk Milli Emniyeti sistemli bir çalışma ile bu örgütün faaliyetleri ile mücadelede başarı sağladı.
Askeri yönetim dönemi sürmekte, Türkiye zor ekonomik koşullar altında, siyasi istikrarsızlıktan kurtulmaya çalışıyordu. 1982 Anayasası hazırlanarak, halk oylamasına sunulmuş, büyük bir çoğunlukla kabul edilmişti. Askerler demokratik düzene bir an önce geçilmesini istiyorlardı. Mayış/1983 te yeni dönemin ilk siyasi partisi kuruldu. Milliyetçi Demokrasi Partisi. Buna Anavatan Partisi ve Halkçı parti izledi. Bir yandan da Erdal İnönü liderliğinde Sosyal Demokrat Parti çalışmaları sürüyordu. Ancak, askerler demokrasiye geçilsin demelerine rağmen, yeni demokratik yapıyı da şekillendirmek girişiminden bulunmaktan geri durmadılar. Kurucuları incelediler Vetolar yaptılar. Bununla birlikte yeni dönem şekillendi. Kasım/1983 de seçimler yapılacaktı.
Teftiş çalışmalarımızı sonunda önemli bir olumsuzlukla karşılaşmadık. Raporlarımızı mercilerine verdik, Fabrikadan ayrıldık.
Yaz dönemi çalışmaları için Karadeniz bölgesinde idim 1983 yazında.
Bora, Anadolu Lisesi sınavlarına girecekti. Turneye çıkmadan önce, Bora ile yakından ilgilenebilmek için Cevizli Tekel kampı erken dönemi için talepte bulundum. Yıllık iznimi kullandım. Bir dönem kalıp, Bora için sınav öncesi son hazırlıklarını tamamladık. Bora sınavlara girdi, Onu da yanıma alıp Samsun Yaprak Tütün Teftişi için yola çıktık.
Samsun Yaprak Tütün İşletmeleri çok büyüktü. 1979 yılında işletme depoları yangın geçirmiş hala izleri duruyordu. Yangın Teftiş Kurulumuz tarafından incelenmişti. İşletmeye Tuncay Mataracı’nın talimatıyla üç bin işçi alınmıştı. Usulsüzlük yapıldığı şikayetleri ile ilgili olarak daha önce Nahit Dilben ile müşterek inceleme yapmıştık. Bu nedenle teftişte bu konuda yeni inceleme yapma gereği kalmadı.
Samsun, hafta sonları denizden yararlanma imkanı da olan bir ilimizdi. Karayolları ve DSİ’nin kampları vardı. Hafta içi dahi mesai saati dışında veya akşam yemekleri için gitme olanağımız vardı. Doğum yerim olan Kargı’ya yakın olması nedeniyle Bora’nın sünneti işini de burada hallettik. Eşim ve çocukları Okullar açılmasına yakın İstanbul’a bıraktım. Benim Samsun’dan sonra, Ordu ve Giresun teftişlerim de vardı.
Samsun demek Tekel demekti o tarihlerde. Sigara Fabrikası; Yaprak Tütün işçileri , Başmüdürlük çalışanları akşam olunca şehirde olduklarından nereye gitseniz bir Tekel mensubu ile karşılaşmanız mümkündü. Akşam Çiftlik caddesinde, hafta sonu denizde yüzerken, merhaba müfettiş bey diyenlerle karşılaşıyordum. Çiftlik caddesi demek Balkaymak Dondurma demekti aynı zamanda. Bu arada Samsun Fuarını da unutmamak gerek. Uzun yıllar Karadeniz’in tek fuarı oldu. Tekel de burada reyon açmıştı. Bir seferinde, meşhur halkacıların standında, eşim her attığında bir sigara kazanınca, halkacı eşimin oynamasana izin vermedi. Bir kez de ben denedim. Beş halka da boşa gitmişti.
Necat Kırıkçı arkadaşımız Samsunlu olduğu için oradaki arkadaşları ile tanıştırmıştı. Teftiş süresince onlarla arkadaşlık ettik. Ekrem Karpat üstat bir başka iş için geldi bir süre kaldı. Eşimin izin süresi dolmakta olduğundan çocuklarla birlikte İstanbul’a döndüler. Zaten, Anadolu Liseleri sınav sonuçları açıklanması yaklaşmış, Bora yeni okuluna kayıt olacaktı. Bir süre sonra, Kardeşim Bora’yı Cağaloğlu Anadolu Lisesine kaydettirdiklerini bildirdi. İstanbul Erkek ile aynı programı uygulayacaklarmış, eğitim dili Almanca olacakmış dediler. Bora’nın Anadolu Lisesi kazanması ailemiz için sevindirici oldu. Eğitim ve geleceği için önemli bir basamak başarılı sonuçlanmıştı.
Samsun Yaprak Tütün İşletmesi Müdürü Ertan Pala da çalışkan, mesleğini seven birisi olarak, İşletme yönetiminde gerekli özeni gösteriyordu. Teftiş çalışmalarımı tamamlayıp İstanbul’a döndüm.
İstanbul’da kış dönemi teftişi çalışmaları için, Nakliyat Grubu teftişinde, dört müfettiş arkadaş birlikte görevlendirilmiştim. Genel Müdürlük ünitelerimizin teftişlerine yeni Genel Müdürümüz büyük önem veriyordu.
Tekel Nakliyat Grubu, taşıma kapasitesi, araç sayısı bakımından uluslar arası sıralamalarda yer alacak çapta, İrili ufaklı 700 üzerinde kamyona, binek araçlarına, deniz motorları, kosterlere sahip bir işletme idi. TCDD ile özel anlaşmalarla belirlenen hatlarda Tekel tarafından yüklenip boşaltılan özel vagonlara sahipti. Bütün bunlardan başka, idare araçlarının yeterli olmadığı durumlarda sözleşmeli ve tarifeli taşımaları organize eden bir şubesi ile İdare araçlarının onarımlarını büyük ölçüde gerçekleştiren bakım onarım atölyeleri vardı.
Türkiye çapında yedi sigara , İki kibrit , yirmi dolayında içki fabrikası, bir o kadar yaprak tütün işletmesi, tuzlalar, vergisiz satış mağazaları için, ham madde, mamul madde taşımalarını gerçekleştirirdi. Yedi yüz civarında satış ünitesine, mamulatın aşırı stok yapılmadan, her çeşit ürünü bulundurabilecek bir sistemle on yıllarca başarı ile taşımayı gerçekleştirmiş bir örnek ünitemizdir. Tahmin edileceği üzere, iştigal konumuz olan sigara ve içki tüketicileri tarafından günlük olarak satın alınan, bu nedenle de periyodik olarak temini gereken ürünlerdir. Buna rağmen, Tekel tedarik konusunda faaliyet gösterdiği dönem içinde sürekli başarılı olmuştur. Bunda Nakliyat Grubunun katkısı yüksektir.
Hatta, araçların mamulat bıraktıktan sonra dönüşlerinde boş kalmaması için, karton kutu, kasa ve sair yeniden kullanılabilir boş kapların da işletmelere ulaştırılması gerçekleştirilmiş, büyük bir tasarruf sağlamıştır.
Nakliyat Grubu teftişimiz oldukça hareketli geçti. Normal teftiş çalışmaları dışında, bazı işlerle ilgili olarak soruşturma açılması gerekti. Soruşturma kapsamına üst düzey memurların bazıları da karıştı. Sonunda çalışmalarımız tamamlanmış, 1984 yaz dönemi teftiş ünitelerimize hareket için vedalaşıp ayrılmıştık.
DEVAM EDECEK