Yine bir doğum günü ataması.28.09.2002 . Bakan önerimizi uygun bulmuş, Sigara Sanayii Müessese Müdürlüğüne nakil yerine, Genel Müdür Yardımcılığına atamam yapılmıştı. Bir memur için sevindirici haberdi. Nitekim duyan herkes tebrik ediyordu. Fakat, Ankara’dan gelen haberler yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyordu.. Atamalar Müessese Müdürlerinin değiştirilmesi ve boş bulunan Yardımcılığa atama ile sınırlı kalmamış, Yönetim Kurulu iki Genel Müdür Yardımcısının müşavir yapılarak, yerlerine, İnşaat Dairesi Başkanı ile Özel Kalem Müdür Vekili Müfettiş arkadaşımızı da Genel Müdür Yardımcısı olarak tayin etmişti.
Bu durumda Tekel üst yönetiminde yeni bir dönem başlıyor demekti. Genel Müdür bu durumdan memnun olmamış olmalıydı. Fakat durumu idare ediyordu. Nitekim bir süre sonra, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Sezai Ensari Tekel Genel Müdürü olarak atandı. Genel Müdürümüz de, Özelleştirme İdaresi tarafından kendi genel müdürlüğüne müşavir olarak atandı. Normal bir dönemde tür uygulamaların olması mümkün değildi. Hayretler içinde izliyordum.
Sezai Ensari göreve başladıktan sonra, Tekin Kaymakoğlu ve beni yakın çalışma arkadaşı olarak belirledi. Kendisine vekalet konusunda da Tekin Beyi tercih etmişti.
Genel Müdürle iyi anlaşıyorduk. Ancak, bir süre sonra Ensari bana karşı bir tutum takınmaya başladı. Herhangi bir şeklide kendisinden bunun nedenini öğrenmem mümkün olmadı. Haricen duyduklarım da ipe sapa gelmez konulardı. Tekel, Özelleştirme İdaresi tarafından satışa hazır hale getirilebilmesi için tanınmaz bir hale getirilmişti. Muhtemelen bu ortamda ben Özelleştirme İdaresi beklentilerine uygun davranmıyor olmalıydım. Esasen, son atamalarla, görevlerinden alınan genel müdür yardımcıları ve müessese müdürleri de bana göre haksızlığa uğramışlardı. Tekel’e yıllarını vermiş çok değerli, Tekelcilik ruhu ile yetişmiş kişilerdi. Elbette, iktidarlar yeni atamalar yapabilirlerdi. Ancak, yapılacak iş ve işlemlerin hukuka uygun olması gerekirdi.
2002 yılı başında, Hüsamettin Özkan ile yollarını ayıran Başbakan Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli’nin tavsiyesi ile erken seçim kararı alacak, kuracağı yeni hükümet ile girdiği seçimlerde DSP baraj altında kaldığı için TBMM'ne giremeyecektir.
Kasım/2002 tarihinde yapılan seçimlerde AKP % 35 oy oranı ile tek başına iktidar oldu. Recep Tayyip Erdoğan milletvekili olmadığı için, hükümeti Abdullah Gül kurdu. Özelleştirmeden sorumlu Bakan ise, meşhur babalar gibi satarım sözünün sahibi Kemal Unakıtan oldu.
Pazarlama Müessese Müdürlüğünden ayrıldığımda, Alkollü içkilerde Tekel’in Pazar payı, yetmiş milyon litre satışı olan rakıda yüzde yüz, diğer yüksek alkollü içkilerde yüzde otuz, şarap ve birada ise yüzde on. Sigarada ise, yüzde yetmiş olarak gerçekleşmekte idi. Yıllardır, içten ve dıştan Tekel’i yıkmaya uğraşanlar bu rakamları karşısında çılgına dönüyorlardı. Bu nedenle, Tekel yönetimine, taleplerini sorgusuz gerçekleştirecek kişileri getirmek istiyorlardı.
Bir yıl kadar, yeni Genel Müdürle birlikte çalıştım. Bu arada Yaprak Tütün ve AKP ve Sağlık Dairesinden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak doğruları yapmaya gayret gösterdim. Ancak, bir süre sonra, bana bağlı şubelerin evrakını komşu muavine imzalatmaya başladılar. Yazılı bir düzenleme yapılmamıştı. Ben, sendikalar ve sivil toplum örgütleri ile özelleştirme konusunda görüşmeler yaptığım şeklinde iletilen bilgiler üzerine, Genel Müdür özel kalemi ve yanında bir odacı ile benim odamdaki faks cihazını ve televizyonu söktürmüştü. Bir süre sonra da, beni, Teftiş Kurulu Başkanı Orhan Turhan’ı, diğer iki genel müdür yardımcısı arkadaşı, Halis Parlak’ı genel müdür olarak görevlendirdikleri Alkollü İçkiler Pazarlama Genel Müdürlüğüne yardımcı olarak tayin ettiler. Lojmanıma, ben içinde iken yeni bir tahsis yaptıkları için kendi evine taşınmıştım, yeni görevlendirdikleri birim, Maltepe’de olduğu için gidip-gelmek konusunda sıkıntılarım vardı. Halis Parlak, Maltepe Konukevinde kaldığı halde, hizmet otomobilinden yararlanmama izin vermiyordu. Sonra bana da hizmet otomobili verdiler, şoförü yoktu. Yeni kurdukları genel müdürlüğün, masa sandalyesi dahi olmadığı gibi yapacak işi de yoktu. Bana göre, TTK hükümlerine göre oluşturulan şirketlere, DMK kapsamında çalışmakta olan bizlerin, atanması kanunsuzdu. Çünkü, biz Devlet Memurları Kanuna tabi idik. Pazarlama Müdürlüğü kadrolarının 657 kapsamına alınabilmesi için Yasa ve kadro kararnamesi gerekiyordu. Ama Özelleştirme İdaresi yapar yorumu ile hızla yol aldılar. Bütün başvurularımız, bizzat Başbakana ilettiğimiz resmi nitelikli mektuplar cevapsız kalıyordu.
Özelleştirme ili ilgili olarak, DSP, MHP, ANAP koalisyonu tarafından, 4046 Sayılı Kanun ve 233 Sayılı KHK’da yapılan değişiklikler, 06.07.2001 tarihinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmesine rağmen, özelleştirmede kararlı olan Bülent Ecevit hükümeti, yasanın virgülüne dokunmayarak yeniden göndermek suretiyle tekrar vetosunu engellemek yolunu tercih etmiştir. 03.Ocak.2002 yılında çıkarılan bu Kanun sayesinde Tekel dışında özel firmalar sigara üretimine başlamıştır.
O tarihlerde hayretler içinde, iktidar ortağı DSP ve Başbakan Bülent Ecevit’in muhalefette iken söylediklerini hiç gündeme getirmeyerek bu kararları imzalamalarını büyük bir şaşkınlıkla izledim. Bu arada, AKP Genel Başkanının milletvekili seçilebilmesi için Siirt milletvekili istifa ederek, ara seçim yapılması ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olması Deniz Baykal’ın desteği ile sağlandı.
Alkollü İçkiler Sanayii Genel Müdürlüğü satışı, 23.12.2003 tarihinde gerçekleşti. Alkollü İçkiler Genel Müdürlüğü satışına, şeker için kullanılan pancardan yan ürün olarak alkol üreten Şeker Fabrikaları bünyesindeki tesislerin de dahil edilerek uygulanması asla kabul edilemez bir oldu bitti idi. Türkiye hala etil alkol
ihtiyacını ithalat yoluyla karşılayabilmektedir. Son zamanlarda, Amasya Şeker Fabrikasını satın alan firmanın etil alkol üretmeye başladığı basında yer almış bulunmaktadır.
Aynı tarihlerde, Sigara Sanayii Genel Müdürlüğü de satışa çıkmıştı. Fakat, satış ihalesi sonuçlandırılamadı. Hatta, 2004, 2005 yıllarında da tekrarlanmasına rağmen yine bilinmeyen bir nedenle ihale sonuçlandırılmadı. Sigaranın satışı ancak, 22.02.2008 tarihinde sonuçlandırılabilmiştir.
Ben Müessese Müdürü olduğum tarihlerde, yüzde yetmişlerde olan sigaradaki Tekel pazar payı,ben ayrıldıktan sonra yüzde otuzlara kadar geriletilmiştir. Satın alan da yabancı bir firma olmuştur. Tüm markaları ile aldığı Tekel’i yabancı şirket tamamen yok etmiştir. Milli Mücadele yıllarında can ve kan pahasına elde edilen KİT’lerin bu kadar kolay elden çıkarılması, yaşamımda beni en çok üzen olaylardan birisi olarak hatıralarımdadır.
Alkollü İçkiler Pazarlama Genel Müdürlüğü adıyla kurulmuş olan şirket, Tekel dönemindeki hesapların tasfiyesinin gerçekleştirilmesi nedeniyle faaliyetini sürdürmüş, bu arada ben de Cibali’de bulunan binalarımıza taşınan Şirketteki görevime devam etmiştim. Ancak, bu şirket kapatılırken yeniden Teftiş Kuruluna tayinimi istedim. Bunu gerçekleştirdiler. Fakat, çok kısa bir süre sonra ihtiyaç fazlası personel olarak Orman Genel Müdürlüğüne tayinimin yapılacağını öğrendim. Emekliliğimi istedim.
.Kanun gereği, Müdürlük yaptığım Kurum, Genel Müdürlüğe dönüştürüldüğü için, Genel Müdür olarak emek edilmem zarureti bulunmakta idi. Özelleştirilen, MKE’nin, Genel Müdürlüğe dönüştürülen fabrikalarının eski müdürlerinin ve diğerlerinin, Genel Müdür olarak intibaklarının yapıldığını tespit etmiştim. Bu nedenle, oldukça sevimsiz hale gelen kamu görevini sürmeye gerek olmadığına karar verdim. Genel Müdür Yardımcısı iken, yeni kurulan şirketlerimizin kadro kararnamesi ile ilgili taslağı hazırlamıştım.Yeni kurulan şirketlerin kadro kararnamesi çıktıktan sonra, hak kaybım olmayacaktı. O tarihe kadar da Kararname çıkmasını beklemiştim. Fakat, benim ayrılmamdan sonra, Özelleştirme İdaresinin kendi yorumu ile Kararnameyi imzaya iletmediği gibi, TTK’na göre kurulmuş genel müdürlükler için Emekli Sandığına personel için emekli aidatları yatırılmasını temin etmiş olduğunu öğrendim. Bununla da kalmayıp, bazı personelin Genel Müdür kadrosuyla emekli edildiğini tespit ettim. Bunlarla ilgili belgeleri Bilgi Edinme Kanunu uyarınca temin ederek, itirazlarımı yaptım. Ben bunlarla uğraşırken, Danıştay da TTK’na göre kurulmuş şirket genel müdürünün Emekli Sandığından Genel Müdür kadrosu ile emekli edilmesini uygun bulunduğuna dair karar verdi. Bu konudaki itirazlarımdan da sonuç alamadım.
Bu gün hala, mevzuatımıza göre, Ben diğer Tekel Müessese Müdür ve Müdür Yardımcılarının Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcısı olarak emekli olmak ve 15 yıllık birikmiş maaş farklarını almak yasal hakları olduğuna inanıyorum.
Böylece 33 yıl 11 ay süren devlet memurluğundan ayrılmış oluyordum.