Öğretmen olan Anna'nın öğrencileriyle birlikte yaptığı anma toplantısı bazı temsilciler tarafından uygun görülmemiş ve anayasa ile bağdaştırılamamıştır. Temsilcilerin bu hareketine karşı Anna hukuk savaşı vermiş ve sonunda 1914 yılında ülke genelinde resmileşmesini sağlamıştır.

Sonrasında dünya geneline yayılan bu akım, her yıl Mayıs ayının ikinci pazarı pek çok ülkede Anneler Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Ülkemizde, İslam gelenekleri çerçevesinde, ana olarak değerli kabul edilmekle birlikte, kadınların pek çok bakımdan erkeklerle eşit olmadığı bilinmektedir.

Cumhuriyet döneminde, pek çok konuya olduğu gibi kadınlarımız ve hakları konusunda da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, devrim niteliğinde yeniliklere imza atmıştır. Türk Kadını hakkında Atatürk’ün tarihe mal olmuş söylemi şöyledir;

“Dünyada hiç bir milletin kadını (Ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim diyemez!)

Doğuran, doyuran, destek olan koruyan, kollayan, üreten, çalışan, emek veren, ana, yar, yarenlerimiz olan kadınlarımız pek tabi ki dünyanın nazarında erkeğiyle yükselen ve eşitlikle onurlanan haklı bir mücadelenin sahipleridir”

Cumhuriyet döneminde kadınlarımız, bir çok ileri Avrupa ülkesinden bile önce, seçme-seçilme hakkı başta olmak üzere erkeklerle eşit haklara sahip kılınarak onurlandırılmıştır.

Günümüzde kadın haklarının uygulamasındaki bazı tereddütlerin geçici olduğunu düşünüyor, Türk Kadınının gelecekte, toplumda hak ettiği yeri alacağına, her alanda söz sahibi olacağına inanıyoruz.

TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜNÜ YÜRETKTEN KUTLUYORUM.

Şahabettin KÜÇÜKYAZICI