GAZETE İSTANBUL
______________________________________________________
Telefonu eline aldı .
Telefonunun rehberinden buldu hemen. Arama tuşuna gitti eli ama geri çekti. Bir daha yeltendi ama yine geri çekti. Yüzlerce kez aradığı numaraydi. İlk aradığında tam 15 sene önce akşam gelirken çikolata al diye aramıştı. O akşam çikolata elindeydi ve Dünya'nın en mutlusuydu İkincisinde okuldan aramıştı çok kötü düştüm ne olur gel beni al diye ağlayarak aramıştı. Hemen hastaneye gitmişler kolundaki ufak bir çatlak ile atlatmıştı o kazayı. Yine yanındaydı o gün.. Bir sonrakin de bu akşam arkadaşlarlayım bu gece gec kalacağım demişti. Ben çok hastayım diye onlarca kez , beni burdan al diye belki elli kez , seni çok özledim diye yüzlerce kez. Bir kaçında yalan söylemiş ti. Üniversite sınavını kazandığında ise dünyanın en mutlu insanı olarak , babannem düşmüş durumu ağırmış demek için aradığında ise nutku tutulmuş bir türlü konuşamamıştı. Elindeki telefonun ekranına baktı. En son arama 3 sene oncesi Ekim di. Tam tamına 3 sene sesini duymamış numarasına dahi bakmamıstı bakamamıştı. Meltem'in Gözyaşları ekrana düşüyor sonra siliyor bir daha cesaretleniyor sonra yine vazgeçiyordu. Ne hastaydı ne de Bir yerini kırmıştı. Mutlu bir haber de almamıştı , kötü bir vefat haberi de yoktu. Sadece Çikolata çekmişti canı. 15 yıl önce o gün çektiği gibi. 10 yaşında bebekleriyle oynarken örgü ören annesinin telefonunu alıp canım çikolata çekti anne arayalım dediği gibi. Tv de oynayan Süper Baba dizisinin sesini kıstı annesi. Ben çevircem anne diye aldı telefonu. Çikolata getirirmisin ne olur canım çikolata istedi demisti. Ve tam 15 yıl sonra yine çikolata istedi canı. Elbette bahaneydi elbette o mutluluğun simgesiydi o. Cesaretini topladı. Bastı arama tuşuna. Calmaya başladı. Kalbi duracak gibiydi. O an Alo sesini duydu. Baba diyecekti tam. Çikolata alırmısın diyecekti ki bir kız sesi duydu. Alo kimi aradınız alo. Hiç bir sey diyemedi. Kapadı. Hat başkasına verilmişti. Gözyaşları sel oldu o an. Kalktı ve bir dolap dolusu cikolatalarindan bir tanesini aldı. Teşekkür ederim babacım dedi. Tam 3 yıl olmuştu babasi vefat edeli. Bu süreçte o kadar cok ihtiyaç duymuş tu ki babasına. Birçok kez Hastalandı, başarısız oldu , rüyalarında gördü ama o gune kadar hic babasini aramaya calismamisti. O kadar ağlamış tı ki gözleri bulanık görüyordu. O an telefon çaldı. Arayani gormeden açtı telefonu. Cok tanıdık ti arayan ses. Geliyorum kızım dedi. Neyli istiyorsun çikolatanı biricik kızım. Geliyorum getiriyorum çikolatanı deyip kapadı. Babam dedi. Babam geliyor babam. Hemen numaraya baktı. Öyle bir numara yoktu. Ama emindi arayan babasıydı. Meltem inanıyordu. Hemen gitti tüm dolaptaki Cikololatalari çöpe attı. Dünyanın en muhteşem çikolatası geliyordu çünkü. Aynı o günkü gibi Yatalak annesinin yemeğini yedirdi. Tv yi açtı. Super baba yoktu ama ayni kanalda bir başka dizi vardı. Beklemeye başladı. Saatler geçti. Kimse gelmedi. Annesi başını kaldırdı. Geldi kızım dedi. Meltem ne diyorsun anne. Nerde babam dedi. Geldi kizim dedi Annesi. Beni almaya geldi kızım dedi. Olurmu dedi anne. Çikolata getirecek. Oturacağız Birlikte tv izleyeceğiz dedi. Gülümsedi annesi. Seni çok seviyorum kızma babana kizim dedi ve gözlerini kapadı. Baba götürme annemi yapma bana bunu diye haykırıyordu. Meltem ömrü boyunca çikolatadan nefret etti. Tek bir çikolata dahi yemedi ve ne çocuklarına ne torunlarına çikolata yedirmedi.