MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bizim kategorik itirazlarımız yok, sadece ilkelerimiz var. Koalisyona gireriz değil, sadece konuşmaya başlarız. Azınlık hükümeti formülü sonuçsuzdur ve doğru değildir. HDP'nin içinde yer alacağı veya destek vereceği her formül bizim dışımızda ve gündemimizde değildir" dedi.
Bahçeli, Etikhaber internet sitesine yaptığı açıklamada, koalisyon tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
"Siyaset sancılı bir süreçten geçiyor. 7 Haziran'da Milletvekilliği Genel Seçimi yapıldı. Acaba Türkiye'de neler oluyor sorusuna Bahçeli;" Bahçeli, "7 Haziran sonrasını masaya yatırmadan evvel, öncesine bakmak isabetli olur. Nereden geldiğimizi tartışmadan, hangi gelişmeleri yaşadığımızı anlamlandırmadan karşımıza çıkan meseleleri kavrayamayız" yanıtını verdi.
"7 Haziran'da sandıktan çıkan mesajı nasıl yorumluyorsunuz? Millet iradesini nasıl okuyorsunuz" sorusu üzerine de Bahçeli, şunları söyledi:
"Her şeyin düğümlendiği nokta bu sorunuzda gizlidir. Evvela şunu söylemeliyim ki, Türkiye 7 Haziran'da rahat bir nefes aldı. Siyasetin seçeneksiz olmadığı gerçeği billurlaştı. Demokrasinin çaresiz olmadığı belgelendi ve ülkemizin AKP'ye mahkum olmadığı gerçeği somutlaştı. 7 Haziran akşamından itibaren Türkiye farklı, umut verici, düne nazaran daha müspet bir kulvara girdi."
"Peki bugün seçim olsa değişen bir şey olur mu' sorusunu yanıtlayan Bahçeli, "Şundan emin olunuz, bugün seçim olsa alacağımız oy daha fazladır. Zira AKP'nin tek başına iktidar olmayacağını milletimiz görmüş, alternatif olarak MHP'yi tescil etmiştir" dedi.
"Koalisyondan korkulması saçmadır"
"Şu an gündemin yegane konusu koalisyondur. Herkes fikir yürütüyor, herkes bir şey söylüyor. Diğer taraftan da tüm Türkiye size dikkat kesilmiş vaziyette. MHP anahtar parti olarak görülüyor. Düşünceleriniz alabilir miyim" şeklindeki soruyu da Bahçeli, şöyle yanıtladı: "Sandıktan tek başına iktidar çıkmadı. Türkiye'nin hükümetsiz kalmaması için bir koalisyon hükümeti kurulması gerekiyor. Bu açık. Koalisyonların mahzurlu yönleri olduğu kadar makul ve mantıklı yanları da olduğunu ifade etmeliyim. Şu an ki şartlarda 27 AB ülkesinin 24'ü koalisyonlarla yönetiliyor. Ama her hangi bir sorun yaşanmıyor. Düşünebiliyor musunuz, İtalya'da 6 partiden oluşan bir koalisyon işbaşında. Lüksemburg'da, Letonya'da, Fransa'da 4 partiden müteşekkil koalisyonlar görev yapıyor. Finlandiya ve Portekiz'de 3 partiden oluşan koalisyonlar ülke yönetiminde bulunuyor. Gelişmiş ve medeni ülkelerde siyasi istikrarsızlıklar uzlaşma kanalları aktif hale getirilerek gideriliyor.
Siyasal çatışmalar fedakarlık ve sorumlu siyaset anlayışıyla törpüleniyor. Türkiye'nin kimin yönettiğinden ziyade, nasıl yönetildiğini veya yönetilmesi gerektiğini konuşmadıkça, önceliğimize bunu almadıkça bir arpa boyu yol almamamız kolay değildir. Sorun çözme kültürünün yaygınlaştığı ülke ve toplumlar uzlaşmaya daha yakın ve daha yatkındır. Ne var ki, sorun çözme konusundaki ilkellikler, ikircikli tutumlar ne kadar yaygınsa uzlaşma o denli zor olmaktadır. Bir defa koalisyondan korkulması saçmadır."
"Türkiye hükümetsiz kalmaz"
"Önemli olan değişik siyasi yelpazedeki partilerin hangi niyet, ilke ve perspektifle bir araya geldikleridir. Tartışarak, konuşarak, arayarak ve samimiyetle isteyerek doğruyu bulacağımızdan eminim" görüşünü savunan Bahçeli, şöyle dedi: "Türkiye hükümetsiz kalmaz, aksine sebep olanlar ise mahşeri vicdanda hesap vermekten kaçamaz. Koalisyon zıt fikirlerin rekabet ve kavgasına sahne olduğu sürece ülkeye zarar verir. Siyaset tıkanır, demokrasi patinaja yol açar. Mesele milli çıkar ve hedeflerde buluşmayı başarabilmektir. Koalisyona talip her parti bulunduğu pozisyondan, vazgeçilmez ilkelerine leke düşürmeden uzlaşmaya doğru adım atabilmelidir. Türkiye koalisyon hükümetleri hususunda tecrübelidir."
"Çözümde anlaşanlar, koalisyonda da ortaklık kurabileceklerdir" ifadesini kullanan Bahçeli, "En azından tutarlılık bunu gerektirmektedir. Şayet AKP-HDP formülü tutmazsa, bu defa AKP-CHP alternatifi denenmelidir. AKP ve CHP'nin içinden bazı kanatların buna meyyal olduğu anlaşılmaktadır. AKP ile CHP'nin seçim beyannamelerindeki benzerlikler örtülemeyecek kadar fazladır. Küresel sermaye ve ABD, AKP-CHP koalisyonuna yeşil ışık yakmıştır. Uluslararası çevreler ve dış basın büyük koalisyon diyerek AKP-CHP'ye destek vermektedir. Bu iki parti 390 milletvekili çoğunluğuyla Meclis'te her soruna çare olabilecektir. Bu da yeterli görünmüyorsa, AKP-CHP-HDP bir araya gelerek 470 milletvekili çoğunluğuyla güçlü bir koalisyon hükümeti kurabileceklerdir. Eğer böyle olursa, Milliyetçi Hareket Partisi de ana muhalefet görevini eksiksiz ve tam olarak yerine getirecektir" şeklinde konuştu.
"Peki Milliyetçi Hareket Partisi koalisyona kapalı mı? Hükümet seçeneklerini MHP dışında mı aramak gerekiyor" şeklindeki soruyu da yanıtlayan Bahçeli, "Kastım bu değil. Milliyetçi Hareket Partisi elbette Türkiye'yi seçeneksiz bırakmaz, kriz pususuna yatanların ekmeğine yağ sürmez. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye'nin milli varlığına ve tarihi misyonuna sahip çıkmanın adıdır" dedi.