PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

CHP KURULTAY'A DOĞRU

Şahabettin KÜÇÜKYAZICI

"PARTİ İÇİ DEMOKRASI"

CHP Genel Merkezi tarafından, Mahalle delegeleri seçiminin, Kasım - 1 Aralık 2019 arasında yapılması, 14 Aralık 2019 - 27 Ocak 2020 tarihleri arasında ilçe kongreleri, 3 Şubat - 2 Mart 2020 arasında da il kongreleri gerçekleştirilmesi kararlaştırılmış bulunmaktadır.

Parti tüzüğüne göre de, il kongrelerinin tamamlanmasının ardından 45 gün sonra büyük kurultayın gerçekleştirilmesini düzenliyor.

Bu durumda, CHP'nin büyük kurultayının gelecek yılın nisan ayı ortalarında yapılması planlanıyor.

Bize göre, parti içi demokrasinin kaynağı mahalle delegeleri seçimidir. Parti tabanının, yönetimle en yakın teması, yönetime talep ve beklentilerini iletebileceği ortam tüm üyelerin katıldığı, üye temsilcilerinin belirlendiği bu toplantılardır.

Tabanın doğrudan seçtiği vekilleri de, ilçe yönetimlerini ve başkanlarını belirleyecektir.

Doğal olarak, ilçe yönetimlerinde görev almakta istekli olan üyeler, mahalle delege seçimlerini etkilemek, bu toplantılarda kendilerini tanıtmak çabasında olacaklardır. Ancak, bu yarışma süresince, örgüt tabanında seçimlerde etkili olmuş, parti çalışmalarında katkı sağlamış kişilerin, ilçe kongrelerine mutlaka katılması, kongrelerin bir forum şeklinde geçmesi de önemlidir.

Bunu neden yazıyorum, şu ana kadar izlediğim bazı mahalle seçimlerinde, günümüz koşullarında zor yetişen değerli üyelerimizin, kayıtlı bulunduğu mahallede delege olarak seçilemediklerini okumak beni oldukça düşündürmüş, eski günlerin hizipçilik anlayışını hatırlatmıştır.

Son yerel seçimleri oldukça iyi yönetmiş, başarı da sağlamış olan Genel Merkez yöneticileri, sahip oldukları özel bilgileri değerlendirerek, gerektiği yerde, gerekli düzenlemeleri yapmaya özen göstereceklerdir. Bunun da anlayışla karşılanması gerekir. Fakat, asıl rakibin iktidar partisi olduğu gerçeği asla unutulmamalı ve tek bir üyenin dahi delege seçimlerinden, ilçe kongrelerinden kırgınlıkla ayrılmasına neden olacak aşırılıklardan kaçınılmalıdır.

Bu arada, 1989 yerel seçimlerinde yoksul ve emekçi halkın umudu olarak güçlenen SHP’nin, rakibi ANAP’tan 7 puan fazlı oy alarak sağladığı başarıyı takiben, sosyal demokrat belediyecilik konusunda gerekli başarıya ulaşamaması sonucu, halkın desteğinin nasıl kaybedildiği de dikkate alınarak, yeni dönemde yerel yönetimlerde, şeffaf belediyeciliğin ön plana çıkarılmasına özen gösterilmeli, iktidar partisinin ve geçmişin alışkanlıkları yerine, halkçı belediyeciliği benimsemiş, halkın denetleyebildiği belediye örneği sergilenmelidir.

Bunun konumuzla ilgisi şudur. Tüm parti üyeleri tarafından seçilecek delegeler, halkın beklentilerini yeni seçilecek ilçe yönetimlerine yansıtmış olacaklar, seçildikleri ilçelerde, illerde aynı zamanda CHP grup başkanı görevini de üstlenecek olan yeni başkanlar, halk adına belediye çalışmalarının denetimini de üstlenmiş olacaklardır.

İzlediğim mahalle delege seçimlerinde, renkli listelerle seçimlerin yapılmakta olduğunu görüyorum. Pek tabii olarak bu listelerin, belirli kişi veya kişilerce hazırlanmakta olduğunu tahmin edebiliyorum. Oysa, parti içi demokrasinin en kolay uygulanabileceği bu toplantılarda liste uygulamasının, bazı üyelerimizin dışlandıkları duygusuna kapılabilecekleri endişemi belirtmek isterim.

Daha, delege seçiminden başlayarak kendilerini muhtemel belediye başkanı adayı gibi görmek isteyenler, bu maksatla organize ekipler halinde çalışanlar, üyeler arasındaki gerçek değerlerin ortaya çıkmasına engel teşkil etmektedir.

Halen yönetimde bulunan yetkililer, bir kısım kişilerin kendisini aday adayı gibi görerek, mahalle delegeleri üzerinde etkin olmasına fırsat vermemeli, mahalle delege seçimlerinin birer demokrasi platformu halinde geçmesi sağlanmalı, bölünmüş, kemikleşmiş grupların yarıştığı, renkli listeler yerine, ilçe kongresinde görev almak isteyenlerin yer aldığı çarşaf listelerle, hatta geleneksel aday tahtası kullanılarak mahalle üyelerinin kendilerini temsil edecek kişileri belirlenmesine olanak sağlanmalıdır.

Yapılan Yorumlar