Cumhuriyet, bir milletin yeniden doğuşudur aslında. Aynı zamanda da büyük bir devrimdir.
Bugün büyük etkinliklerle kutlanacak olan Cumhuriyet, 29 Ekim 1923’te ilan edilmiştir. Tarihimizde bir dönüm noktası olan kararla, Türkiye Cumhuriyeti resmi yönetim şeklini de tüm dünyaya ilan etmiştir. Bu olay, 101 pare top atışı ile kutlanmıştır. 2 Şubat 1925 29 Ekim’in bayram olması TBMM tarafından kabul edilmiştir. O günden sonra da Türk Halkı Cumhuriyet Bayramı’nı büyük bir coşku ile kutlamaktadır.
Cumhuriyetle birlikte genç Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Halkı yeni bir sosyal yapıya kavuşmuştur. Cumhuriyet ile birlikte Türk Halkı, kul/tebaa olmaktan çıkarılıp vatandaş/birey olmak hakkına kavuşmuştur.
Daha sonraki süreçte, vatandaşlar yeni siyasal, ekonomik, sosyal ve hukuki sistemin yapılandırılması vatandaşlar tarafından başarılması gereken işlemlerdir.
Yönetim sistemi, düzen, mülkiyet ilişkileri, hukuk, adalet, gelir dağılımı gibi toplumsal düzeni ilgilendiren ne varsa yeniden yapılandırılacaktır.
Cumhuriyet ile mülkiyet, mülkün temeli adalet, çağdaş eğitim gibi geliştirilebilecek, üzerinde çalışılması gereken yeni bir düzen kurulmuştu. Bu bir devrimin ürünüydü. Tarihin akışı, tarihsel birikim bunun yapılmasını mümkün kılmıştı. Bu uğurda, bir Ulusun bütün olanakları seferber edilmiş, eşine az rastlanabilecek bir düşman koalisyonuna karşı MİLLİ KURTULUŞ SAVAŞI başarılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti, iç ve dış düşmanlarına rağmen milli, demokratik, laik, sosyal bir devlet yapısını koruyacaktır.
Bu düşünce ve duygularla, 29 Ekim sabahında;
En güzel giysilerinizi giyip, ailenizle bayramlaşmanızı,
Gün boyu yolda karşılaştığınız dostlarınızın bayramını kutlamanızı,
Hatta telefonlar açarak, yazarak Cumhuriyet Bayramını kutlamanızı,
Bir bayram günü yaşamanızı öneriyoruz.
Çünkü bu gün TÜRKİYE CUMHURİYETİ isimli bir DEVLET’in kuruluş günüdür.
Bugün, tüm dünyaya BAĞIMSIZ BİR ULUS olduğumuzu, çocuklarımıza dinimizi, dilimizi, gelenek ve göreneklerimizi, tarihimizi özgürce öğretebilme hakkımızın olduğunu tüm dünyaya kabul ettirdiğimiz gündür.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, Türk Ulusunun başardığını başaramayan pek çok milletin durumuna baktığımızda, Cumhuriyet’in anlamını daha iyi anlayabilmekteyiz.
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” özdeyişi ile de, bir ülkede demokrasinin yerleşmesinin, ancak egemenliğin millete verilmesi ile mümkün olabileceğini dile getirmiştir.