Şahabettin Küçükyazıcı
İlk ve Orta Okulu Orta Anadolunun şirin kasabaları Kargı ve Osmancık ilçelerinde okudum,
O yıllardan aklımda kalan en önemli kuruluşlardan birisi HALKEVİ idi.
Milli Bayramlar Halkevinde kutlanır, özel günlerde Halkevi salonlarında kutlama gerçekleştirilir, okulların müsamereleri Halkevi sahnesinde oynanırdı. Daha önemlisi, ev hanımlarına, gençlere yönelik el sanatları ve diğer alanlarda kurslar düzenlenirdi. Kısaca Halkevi bölgenin kültür ve sanat merkezi idi.
Lise yıllarında İstanbul’a geldiğimde, Bakırköy Halkevi ile tanıştım. Boş zamanlarımızda Halkevi etkinliklerine katılır, okul eğitimi yanında Halkevi de bizleri eğitir, hayata hazırlardı.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi kuruluş çalışmalarında Teftiş Kurulu Başkanı – Danışman olarak yer aldığım 2014 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte toplu gezilere katıldım. Bu gezilerde özellikle sayıları 22 olan belde belediyeleri dikkatimi çekmekteydi. Bilhassa, Çerkezmüsellim, Sağlamtaş, Kızılpınar, Karacaklavuz gibi beldelerde köy kadınları büyük coşku ile Başkana destek veriyor, büyük bir umutla Büyükşehir’den beklentilerini sıralıyorlardı. Başkan’ın büyük düşünün, büyük taleplerde bulunun şeklinde söylemlerine karşın onların istekleri çok mütevazi idi. Kapatılan belediyelerinin terkedilmiş binalarının bölgesel sosyal amaçlı hizmetlere sunulmasını istiyorlardı.
Bu talepleri o kadar masumane idi ki, buna kayıtsız kalmak mümkün değildi. Bütün beldelerdeki HİZMET KERVANI adını verdiğimiz toplantılar boyunca, bu binalarda Büyükşehir önderliğinde yasal bir örgütlenme ile köylü gençlerin ve özellikle hanımların sosyal ve kültürel hayatına katkıda bulunulması mümkündü.
Çocuklu ve gençlik yıllarımın Halkevleri gözümde canlanıyordu. Bu binalarda, özellikle Cumhuriyet Halk Partili veya görüşüne yakın kişilerden oluşan Cumhuriyet Halkevi Dernekleri kurularak bu talepler karşılanabilirdi.
Sosyal Demokrat düşünceye karşı olan gruplar, ilim yayma cemiyetleri, çeşitli tarikatlar tarafından desteklenen yurtlar ve kurslar marifetiyle çılgınca örgütleniyor CHP olarak biz eli kolu bağlı olarak onları izlemekten başka bir şey yapamıyorduk.
Halbuki, daha 1930 lu yıllarda, Atatürk’ün talimatıyla Halkevleri kurulmuş, Cumhuriyet döneminin sosyal ve kültürel kalkınmasında önemli rol almışlardır. Demokrat Partı 1951 yılında Halkevlerini kapatarak, tüm mal varlığına da el koymuştur.
1960 yılından sonra Halkevlerinin yeniden açılmasına izin verilmiş, dernek statüsünde bağımsız bir demokratik kitle örgütü olarak hizmet veren Halkevlerini bin dolayındaki şubeleri ile birlikte 12 Eylül 1980 darbesi tarafından yeniden kapatılmıştır.
Bu projemin gerçekleşmesi halinde, sosyal demokrat düşünceye sahip bir gençlik yetişmesi, bu düşünceye sahip yetişkinlerin kendilerini geliştirmesine katkıda bulunulacağı düşünülmektedir.
Sosyal Demokrat düşünceye sahip kişilerin oluşturacağı üyelerden oluşacak Cumhuriyet Halkevlerinin kurularak yaşatılması konusunda CHP örgütüne de büyük görevler düşmektedir.
Bu halkevlerinde, başta sanat ve kültürel faaliyetler olmak üzere bölge halkının talepleri doğrultusunda, spordan tiyatroya, dil ve edebiyata kadar gerçekleştirilecek faaliyetler, CHP tabanının çeşitli siyasal ve sosyal baskılardan arınmasına da faydalı olacaktır.