ERSİN DEDEKOCA
Yıllar önce merkezi ekonomi yönetimince 500 milyar Amerikan Doları ($) ihracat öngörülmüşken, açıklanan Yeni Ekonomi Plânı’nda (YEP)[1] bu hedefin 2023 yılı için 214 milyar $ ile değiştirildiği görüldü. Diğer yandan Eylül Ayı ithalâtı yüzde 23,3 yükseliş göstererek 20.9 milyar $, ihracatı ise sadece yüzde 4,8 artışla 16.1 milyar $ oldu.
Bir diğer anlatımla, ihracat ve ithalâtın yıllıklandırılmış gidişatına bakıldığında, Türkiye’nin 2020 yılı dış ticaret performansı hiç iyi durmamaktadır. İlk 9 ayda ihracatta yüzde 11’e yakın gerileme varken, ithalâtta yüzde 1,5 artış gerçekleşmiştir.
Söz konusu uyarı işaretlerini, YEP’de yıllık ihracatta 170 milyar $’ın bir süre daha aşılamayacağının ekonomi yönetimi tarafından da kabullenildiğini dikkate alarak bu haftaki yazımızı, ülke dış ticaretindeki gelişmelerin ve beklentilerin irdelenmesine ayırdık.
DIŞ SATIM
Dış ticaret sayılarında aydan aya olan değişimler çok farklılık gösterebilir. Dış ticaretin birkaç ay çok artması veya azalması, irdeleyiciler yönünden yanıltıcı olabilir. Bu nedenle aylık karşılaştırmalar yerine “uzun dönemdeki seyrin” incelenmesini önemsemeliyiz.
Bu bağlamda ihracatın yıllıklandırılmış seyri, dış satım açısından tablonun hiç parlak olmadığını söylemektedir. Bilindiği gibi 2019 yılı ihracatı 180.8 milyar $ seviyesinde gerçekleşmişti. Gerçekleşen ihracatı birer ay kaydırmak suretiyle, her seferinde son on iki ay toplamını alarak izlediğimizde, ortaya çıkan tabloyu aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:
Bu yılın ilk iki ayında bir miktar artan ihracat, salgının etkisiyle Mart Ayı’ndan itibaren gerilemeye başlamakta ve Mayıs ile birlikte 170 milyar $’ın altına inmektedir. Sonra geçen dört ayda da ihracat sayısı bir daha 170 milyar $ sınırını aşabilmiş değildir. İhracatla ilgili son resmi veri olan Eylül’deki yıllıklandırılmış düzey de 167.4 milyar $’ı işaret etmektedir.
2019 Aralık’daki yıllık ihracat ve ithalât sayılarını 100 kabul ederek, “2020 yılının yıllıklandırılmış aylık dış ticaret endeksleri” aşağıda grafik olarak gösterilmiştir.
İzlendiği gibi ihracat endeksi çok hızlı bir şekilde düşmekte, bu olgu da, daha yavaş düşen hatta bazı aylar yükselen ithalât endeksi ile arasındaki “makası” giderek artırmaktadır.
Anılan seyrin Ağustos’tan sonraki aylarda değişmeyeceği ekonomi yönetimince de kabullenilmiş durumdadır. Daha önce sözü edilen YEP’da da 2020 yılı ihracatı 165.9 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir. Merkezi ekonomi yönetiminin 2021, 22 ve 23 yılları için dış satım öngörüsü de sırasıyla, 184, 198 ve 214 milyar $’dır.
DIŞ ALIM
Eylül Ayı’nda ülke ithalatı, yüzde 23,3 yükseliş göstererek 20.9 milyar $’a çıktı. İlk 9 ayda ihracatta yüzde 11’e yakın gerileme varken, ithalâtta yüzde 1,5 artış olmuştur. Aralık 2019 dış ticaret rakamları=100 olarak hazırlanmış olan yukarıdaki grafik bu gidişatı açıkça göstermektedir.
Son aylarda ithalâtı yukarı çeken kalemlerden birinin “altın dış alımı” olduğu bilinmektedir. Türkiye’de, küresel bazda artan altın fiyatın, ülkede uygulanan “negatif mevduat faizinin” ve ülke ekonomisine olan güvenin giderek düşmesinin beslediği taleple, önceki yıllara göre daha fazla altın ithal edilmektedir. Eylül’de de benzer bir durum söz konusudur. Ağustos Ayı altın dış alımı tam 4 milyar $, ilk sekiz aydaki ithalât da 15 milyar $’ı bulmuştur. Sekiz aylık dönemdeki altın ihracatı ise yalnızca 1.8 milyar $’dır.
Ancak bu faktörün tek başına bu olguda etkili olduğu söylenemez. Çünkü altın hariç ithalatta da yüzde 9,1’lik bir artış görülmektedir. Yani ithalâtı artıran tek neden altın değildir. Artan tarımsal ürünler, tüketim maddeleri ithalâtının yanında dış alıma bağımlı sanayi, bu tabloyu hazırlayan başat faktörler olarak durmaktadır. Söz konusu çarpık dış ticaret yapısını, Aralık 2019’da yüzde 86 olan “ihracatın ithalâtı karşılama oranının” şimdilerde 79,4’e düşmesi net bir şekilde göstermektedir.
YEP ve DIŞ TİCARET
Geçtiğimiz hafta açıklanan YEP’da 2020 için “cari açık” tahmini 24,4 milyar $, bunun GSYH’ye oranı ise yüzde 3,5 olarak öngörülmüştür.
Elimizdeki Temmuz Ayı verilerine göre cari açık ilk 7 ayda 21,6 milyar $’dır. Ağustos verileri henüz açıklanmadı, ancak Ağustos’taki “dış ticaret açığı” 6,3 milyar $’dı. Bu olgu, Ağustos’ta cari açığa yaklaşık 4 milyar $ daha ekleneceğine işaret etmektedir. Keza 2 Ekim’de açıklanan Eylül verilerinde dış ticaret açığı 4,9 milyar $ olarak görülmektedir. Bunun anlamı, Eylül Ayı’nda cari açığın, en iyimser tahminle 3 milyar dolar daha artacağı ve toplamda 29 milyar $’a ulaşacak olmasıdır.
Bu durumda YEP tahmininin gerçekleşmesi için, kalan aylarda 4-5 milyar $ “cari fazla”(!) verilmesi gerekmektedir ki; hâlihazırdaki yapıya göre bunun gerçekleşmesinin olanaklı olmadığı açıktır.
YEP ve ihracat hedefi konusunda değinmek istediğimiz bir diğer konu da, yazımızın başında değindiğimiz gibi, daha önce Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için 500 milyar dolarlık bir hedef olduğu gerçeğidir. Bilindiği gibi ülkeyi 18 yıldır yöneten siyasi parti, bu iddialarıyla her seçimde oy devşirmişti. Açıklanan YEP’te 2023 için ihracat hedefini 214 milyar $ olarak öngörüldüğünü de yukarıda belirtmiştik. Bunun ifade ettiği anlam: 286 milyar $ sapma…
[1] 2021-2023 dönemi için geçtiğimiz hafta açıklanan, enflasyon, cari açık ve bütçe açığı düşerken yaşanacak “yeni bir büyüme masalı”.