YEREL SEÇİM, CHP ZAFERİ İLE SONLANACAK.
Daha ilk günden bu ucube yönetim sisteminin kazananı belli olmuştur. Bu ucube sistemde kazanan millet değildir, faiz lobileridir, havuz müteahhitleridir, kamu bankalarından borç alıp batıran yandaşlardır ve saraydır. 2019’da bütçe gelirlerinin yüzde 17 artarak 880,4 milyar TL olacağı tahmin ediliyor. Yani kabaca Gayri Safi Yurtiçi Hasıla yüzde 19 artarken bütçenin tüm gelirleri yüzde 17 artıyor. Ama vergi gelirlerine dönüp baktığınız zaman artış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla artışını da geçiyor. Yani milletin gelirindeki artışın üstünde bir artışla vergiyi toplayacaklar yüzde 20. Yaşanan kriz tabi sarayın değil milletin krizi olunca fedakarlığı da elbette saray değil millet yapacak.
DOĞALGAZ VE ELEKTRİK ZAMMI GERİ ALINSIN
Yine kolalı içeceklerden alınan vergilerin yüzde 20, dayanıklı tüketim mallarından alınacak vergilerin de yüzde 48 artması bekleniyor. 2019’da petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınacak Özel Tüketim Vergisi ise yüzde 20,2 artacak.
Sırası gelmişken, biliyorsunuz 30 Ağustos’ta bu doğalgaz ve elektriğe ikinci zam yapılmıştı, sonra onu üçüncü zam izledi. 30 Ağustos’tan bugüne kadar doların TL karşısındaki değeri yüzde 18 düştü. Peki o tarihten bu yana kur nedeniyle doğalgaza ve elektriğe yüzde 20 zam yapılmıştı. Şimdi milletimiz bu zammın biran önce geri alınmasını bekliyor.
TURBUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE
Ucube saray rejimi bu ülkeye sadece saraylarıyla, uçan saraylarıyla, lüks arabalarıyla, efulileriyle, ejder sularıyla değil vergi artışlarıyla, zamlarla, delikli pula dönen Türk Lirasıyla ve sıçrayan faizlerle beraber geldi. Bu vergiler gösteriyor ki turpun büyüğü daha hala heybede saklanıyor. Vatandaşımızın daha başına gelecekler var. Bu ucube rejimin boyası 6 ay geçmeden dökülmüştür. Halka sıkıntıdan başka bir şey veremeyeceği artık anlaşılmıştır. Vakit geçirmeden milli iradenin tecelligahı Gazi Meclisimizin yönettiği gerçek bir parlamenter demokrasiye geçmek ve milletimizin sırtına abanan bu rejimden kurtulmak artık şarttır. Bunun da kapısı mahalli idare seçimlerinden geçmektedir. Bu bütçede emekliler yok, bu bütçede emeklilikte yaşa takılanlar yok, bu bütçede memurlar yok, bu bütçede asgari ücretli yok, bu bütçede çiftçi yok, bu bütçede esnaf yok. Varsa yoksa yandaşlarım ve faiz lobileri diyen bir bütçeyle karşı karşıyayız değerli basın mensupları.
BIRAKIN DEVLETİN HAZİNESİNİ, BAKKAL EMANET EDİLMEZ
Geçtiğimiz hafta uzun süredir dünya piyasalarına tahvil satıp borçlanamayan saray rejimi rahibi evine gönderip Trump’a ülkemizin itibarı üzerinden şov yaptırdıktan sonra uluslararası borç piyasalarına yeniden çıktı. Bu borcu alma yetkisi de Deutsche Bank’a, Goldman Sachs’a ve Societe Generale’ye verildi. Yani dışarıdan borç toplama yetkisi AKP Genel Başkanının bizi kıskandığını söylediği Almanlara, daha düne kadar bir Papaz için Papaz olduğumuz Amerikalılara ve Suriye’de bizimle değil, PYD ile iş tutan Fransızlara verildi. Sonrada saray damadı çıktı dedi ki, bu borçlanma çok başarılı geçti. Yılbaşında 10 yıllık tahvile yüzde 5,2 faiz ödeyen hazine şimdi çıkmış 5 yıllık tahvile yüzde 7,5 faiz ödüyor. Yani vade yarıya düşerken, faiz yüzde 44 artmış. Şimdi buna birileri çıkıp çok başarılı diyorsa bunu söyleyene bırakın devletin hazinesini bakkal dükkanı dahi emanet edilemez arkadaşlar. Sonrada sarayın damadı bu tabloyu göstererek diyor ki, kaynak bulamıyor diyenler umarım bu tahvil ihracıyla derslerini almıştır. Evet buradan alınması gereken dersler var. İlk dersi de damadın ve sarayın alması gerekiyor.
KİMSE GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAZ
İlk ders şu, ekonomiyi bu kadar dolara bağımlı hale getirirsen, doların ipini elinde tutan senin ipini de elinde tutar. Başta posta koymaya kalksan bile son noktada rahibi geri vermek zorunda kalırsın. İkinci ders ise şu, sen boyun eğip rahibi versen bile kimse gözünün yaşına bakmaz. İhtiyacın olan parayı sana tefeci faiziyle verir. Demek ki, yapılması gereken zamanında ekonomiyi bu kadar dış borca bağımlı hale getirmemekti. Sayın Bakan ders mi diyor, alsın bu dersi iyice bir ezber etsin