Namazın kazası olur ancak fırsatın kazası olmaz diye veciz bir atasözü vardır. Kuşkusuz bu söz fırsatı kaçırmamak uğruna namazı terk edelim anlamında değildir. Sözün manası fırsatların her zaman teşrif etmeyeceğini düşünerek iyi değerlendirmek gerektiğini ifade etmektedir.
CHP Sayın Ekrem İMAMOĞLU sayesinde tarihi bir fırsat yakalamış durumdadır. Sayın Nurettin SÖZEN’in yakaladığı ancak kullanamadığı fırsattan sonra ele geçen ilk tarihi fırsattır bu.
Ülke ekonomik gelirlerinin yüzde 60’ ından fazlasını üreten kentlerin tamamı CHP nin elindedir. CHP yakalamış olduğu söz konusu iktisadi güçten sağlıklı neticeler elde etmeye mecburdur. Bu senaryonun lokomotif aktörü ise kuşkusuz Sayın Ekrem İMAMOĞLU’dur. Gözlerin tamamı onun üzerinde olacaktır.
Bu başarının perçinlenebilmesi için ittifak ortağı İYİ PARTİ ile olan birlikteliğin sağlam temellere oturtulması zorundadır. liyakatı esas almak şartıyla yapılacak atamalarda İYİ PARTİ kadroları ve teşkilatları muhakkak dikkate alınmalıdır.
İstanbul’da yapılan bir seçim ülke genelinde aynı heyecanı yaşatmış ise bu seçimin klasik İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi olmaktan öteye anlamları olsa gerek.
Sonuç ülkemiz için hayırlı olmuştur. Hem şımaran AKP’ye kendini sorgulama şansı, hem de CHP’ye kendini ispat etme şansı tanımış bulunmaktadır.
Kimsenin yeminli seçmeni değiliz. Yaşayacak ve göreceğiz. Bundan sonraki rotamızı yapılanlar belirleyecektir. İyi olursa ittifakımız baki, kötü olur ise Allah yolunuzu açık eylesin, hepsi bu kadar.
Şahsi kanaatim o dur ki; Sayın Ekrem İMAMOĞLU’nun neyi yapmasından daha çok neyi yapmaması gerektiği önem arz etmektedir.
Sayın Ekrem İMAMOĞLU ilk iş olarak devraldığı belediyenin borçlarını, alacaklarını ve bütçesini net bir şekilde halkıyla paylaşmalıdır. Bir başka ifadeyle yatırım ve hizmet üretebileceği bütçeyi rakamlarla ortaya koymalıdır.
İkinci iş olarak kendisine yalakalık yapacak danışmanları değil, işi bilen, ikaz eden, yol gösteren, birikimli, öz güveni olan, hata yapmasını önleyebilecek adam gibi adamları danışman yapmalıdır.
Üçüncü iş olarak kolektif aklı kullanmalı, istişare mekanizmalarını sonuna kadar işletmelidir. Bütün bunları yaparken kesinlikle politik hareket etmemelidir.
İdari kadrosunu, güvenilir, dürüst, işinin ehli, güler yüzlü, partizanlık yapmayacak insanlardan oluşturmalıdır. Bu da yetmez göreve getirdiği kadroların bundan sonra ki harcamalarını ve yaşam şekillerini yakinen takip eylemelidir.
Şatafatı gösteriyi sevmediğini icraatları ile ortaya koymalıdır. Ordu CHP teşkilatını uygun bir zamanda muhakkak ziyaret etmelidir. Karşılaştığı hoşgörüsüzlüğü protesto etmek adına hakkı olan VİP salonunu kullanmamalıdır. Hoşgörünün ve tevazunun ne demek olduğunu göstermek adına bu ziyaretinde Sayın Vali beye de uğraması şahsi kanaatimce uygun olacaktır.
Sayın Ekrem İMAMOĞLU, israftan, saltanattan, bankamatik çalışanlardan, partizanlığı meslek haline getirenlerden ve ehil olmayan kadrolardan (görevini adam gibi yapanlar kalmalı) belediyeyi temizlemesi halinde başarının yüzde 50 sini zaten yakalamış olacaktır. İhaleleri şeffaf bir şekilde yapması halinde ise gönüllerdeki yerini perçinleyecektir.
Yapacağı inceleme ve denetlemelerde bulacağı hatalı işler olur ise gerekçeleri ile beraber toplumla paylaşmalı ve gereğini yapmalıdır.
İstanbul’ luya verdiği vaatler ortadadır. Yapacağı düzenli basın toplantıları ile neleri yaptığını, neleri yapamadığını, neden yapamadığını, hangi işleri yapacağını ve tahmini başlama ve bitiş tarihlerinin ne olacağını halkıyla paylaşmalıdır.
Şu ana kadar ortada gözüken Sayın Ekrem İMAMOĞLU imajı ve karizması bu tempoyla devam etmesi halinde 2023 ve devamında çok güzel şeylerin olabileceğini göstermektedir.
Aksi takdirde hem Sayın Ekrem İMAMOĞLU’nun karizması çizilecek, hem CHP yakalamış olduğu tarihi fırsatı kaçıracak, hem de halk da yeşeren istikbale dair umutlar yok olacaktır.
Partiler netice itibariyle hizmete aracılık eden müesseselerdir. Umudumuz o dur ki; her şey iyi olur, güzel olur. Kazanan ülkemiz ve insanımız olur.
"Facebook- alıntı"