Mustafa Kemal Paşa, Adana treninden inip, Haydarpaşa rıhtımına ayak basınca düşman gemilerinin zafer bayrakları açarak ve toplarını sağa sola çevirerek İstanbul limanına girdiklerini, azınlıkların da sarhoş çığlıkları atarak karşı sahilleri çınlattığını görmüştür. Bu manzarayı görünce “Geldikleri gibi giderler,, dedi. ı9 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basarak Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. O’nun Anadolu’da kuvvetlenmesi ve İstanbul’da toplanan Mubuslar Meclisi’nin milli sınırları çizmesi sonucunda, düşmanlar 16 Mart 1920 sabahı İstanbul’u resmen işgal ettiler.
23 Temmuz 1919’da Erzurum, 4 Eylül 1919’da toplarıarı Sivas Kongreleri’nde alınan kararları uygulamak üzere bir “Temsil Heyeti,, seçildi. Heyetin başkanlığına da Mustafa Kemal Paşa getirildi. Yurdun her tarafından seçilen millet temsilcileri ve İstanbul’dan gizli gelen millet vekilleriyle 23 Nisan 1920’de TBMM. kuruldu. Böylece yeni Türk devletinin temeli atılmış; işgal devletlerine karşı gelen millî kuvvetlerin millet iradesine dayanarak başlattığı Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin büyük zaferiyle sonuçlanmıştır.
Büyük taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı’yla 30 Ağustos 1922’de kesin zafer kazanıldı. Bu büyük zaferden sonra Mustafa Kemal Paşa, “Ordular, İlk hedefiniz Akdenizdir. İleri!” emrini verdi. Şahlanan Türk birlikleri sel gibi ilerlemeye başladı. Kahraman Türk Ordusu, halkın coşkun tezahüratıyla 9 Eylül 1922’de İzmir’e girdi.
Bu büyük zafer karşısında, istanbul ve Çanakkale boğazlarını işgal altında bulunduran İtilâf devletleri, savaşı durdurdular. 18 Eyül’e kadar Batı Anadolu tamamen düşmanlardan temizlenmiş oldu. Mudanya Ateşkes Antlaşması’yla İstanbul, Boğazlar Bölgesi ve Doğu Trakya kurtarıldı. TBMM ni, bütün devletler tanıdı. Böylece “Milli Misak” gerçekleşmiş oldu.
İmzalanan Lozan Barış Antlaşması gereğince, düşman askerleri altı hafta sonra istanbul’dan ayrılacaklardı. Nihayet o gün de geldi. “Geldikleri gibi gitti|er” hem de Türk bayrağını selâmlayarak.
6 Ekim 1923 günü Türk ordusu, coşkun bir bayram havası içinde, sevinç gözyaşları arasında ve çiçek yağmuru altında İstanbul’a girdi. Böylece 5 yıl kan ağlayan güzel İstanbul kurtulmuş oldu.
Her yıl 6 Ekim’de bu mutlu günü kutluyoruz. O gün, aziz şehitlerimizi rahmet, kahraman ordumuzu şükran ve minnetle anıyor; büyük bir milletin evlâtları olmanın gururu ve heyacanı duyuyoruz.
Türkiye Türklerindir. Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar hür ve bağımsız olacaktır.