İstanbul yatırım Ajansı Tanıtımında konuştu.
İmamoğlu, önümüzdeki 5 yıl boyunca koydukları hedefleri şöyle sıraladı:
“İstanbul'un yatırım yapılabilir, çalışılabilir ve ziyaret edilebilir bir dünya metropolü olma niteliğini güçlendireceğiz. İstanbul’u katma değeri yüksek, ileri teknolojinin ve yaratıcı endüstrilerin merkezi haline getireceğiz. Bunu başarabilmek için yabancı yatırımcılarla her zaman açık, dürüst, karşılıklı kazanma ilkesine dayalı, güvenilir ve çözüm odaklı bir iletişim içerisinde olacağız. Başta metro olmak üzere, kitle ulaşım yatırımlarına odaklanacağız. Kentsel planlama yatırımları, bizim için ikinci stratejik alan olacak. İstanbul önemli bir deprem fay hattı üzerinde bulunması nedeniyle, kentin dokusunu değiştirecek planlama ve yatırımlar yapacağız. Bu yatırımlar İstanbul’un doğasına zarar vermeyecek, koruyucu geliştirici olacak. Öncelikli olarak yüksek teknoloji alanlarında kurumlar geliştireceğiz. Yeni teknoloji şirketlerine, yazılım, tasarım, coding ve eğitim şirketlerine destek olacağız. Kentin ve dünyanın yaratıcı insanlarıyla iş birliği yapacağız. Çevre yatırımları, temiz enerji, kentsel atıkların dönüşümü ile ilgili yatırımlarda İstanbul öncü kentlerden biri olacak. Dünyanın en büyük sorunu olan küresel ısınma sorununu dikkate alan her teknoloji ve şirketi destekleyeceğiz. İstanbul’un, çok kültürlü, çok renkli, çok sesli yapısının daha fazla açığa çıkması için, özgürlükleri ve yaratıcılığı bu şehrin güzel insanlarıyla ateşleyeceğiz. Kente gelen yabancı ziyaretçi sayısında dünyada ilk 3’e girmesini sağlamaya hep birlikte çalışacağız. Bu nedenle turizm yatırımları da bizim için öncelikli sektörlerden biri olacak. Şehrimizin yakın civarında entegre tarımsal üretim yatırımlarını, üretici-tüketici zinciri açısından destekleyeceğiz. Bütün bu konularda uluslararası iş birliğine açık olacağız.” Dedi.
Sözlerine devamla;
“Türkiye ve İstanbul, bugün karşı karşıya olduğu sorunları; hukuk, demokrasi ve özgürlüklerle ilgili tüm sıkıntılarını kısa sürede aşacak potansiyele sahiptir” diyen İmamoğlu, “Türkiye’nin bu karakterinden hiç kimse şüphe duymasın. 23 Haziran’dan sonra İstanbul seçmeninin verdiği karar ve ortaya koyduğu kararlılık, hepimizin geleceği için son derece önemlidir. Bu iradeyle 16 milyon İstanbullu hukuk, demokrasi, özgürlük ve serbest piyasa ekonomisinin çalıştığı bir kentte yaşamak istediğini çok net olarak ortaya koymuştur. Biz, bu kararı İstanbul halkıyla, keyifle ve cesaretle icra ediyoruz. Bundan sonra tüm alanlarda çok daha hızlı adımlar atıyor olacağız. Bugün bu alanlardaki sıkıntılar ve algı ne olursa olsun, İstanbul’u cesur bir demokrasinin, liberal özgürlüklerin ve liberal bir ekonominin yeni merkezi yapmak için çalışıyoruz. Yatırımcıların ve yatırımcı şirketlerin işlerini kolaylaştıran tüm tedbirleri alıyoruz.
Sadece kendimiz için değil, tüm Türkiye ve dünya için kalıcı demokratik kurallar ve kurumlar geliştiriyoruz. İstanbul’da yaşayan her rengi, her farklılığı, her aykırı sesi, kentin hazinesi olarak kabul eden bir yönetim anlayışı kuruyoruz. Kimseyi dışarıda bırakmıyoruz. Oy hesabı, siyasi parti hesabı yapmıyoruz. İstanbul, hukukun, barış içinde bir arada yaşamanın, birlikte üretmenin ve birlikte kazanmanın yeni merkezi olacak. Bu şehir için yüzlerce yıldır söylenir; İstanbul’un taşı toprağı altın diye. Yine öyle olacak. İstanbul’a nitelikli yatırım yapanlar, diğer kentlere yatırım yapanlardan çok daha karlı olacak. Bugün bu şehre yatırım yapmış olan 100’den fazla milletten girişimcinin kurucu olduğu, 40 binden fazla şirket var. Geliştireceğimiz özgürlük ve demokrasi ortamıyla, bu sayıyı çok daha fazla artıracağız. İstanbul olarak dünyadan en çok yetenek ve girişimci çeken kentlerden biri olacağız. Galata semtinin hikayesinden öğrendiklerimizle hoşgörüyü ve bir arada yaşama kültürünü sizlerle birlikte geliştireceğiz. Ve dünyanın yetenekli insanlarına İstanbul’un kapılarını ardına kadar açacağız.”
Sözleriye konuşmasını bitirdi.