İzmir'de cuma günü saat 14.51.’de meydana gelen büyük deprem sonrasında kurtarma çalışmaları sürerken arka arkaya artçı sarsıntılar meydana geliyor.
AFAD'ın açıkladığı son bilançoya göre depremde 1'i boğulma olmak üzere 28 kişi yaşamını yitirdi. Toplam 885 vatandaş yaralandı. İzmir’de arama kurtarma çalışmaları yürütülen 17 binadan 9’unda çalışmalar tamamlanmış olup; kalan 8 binada çalışmalar devam ediyor.
Bölgede hasar tespit çalışmaları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 325 ve Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan 95 personel olmak üzere toplam 420 personel görevlendirilirken, psikososyal çalışma grubundan 95 personelin 23 araç ile deprem bölgesindeki çalışmalarına başladığı kaydedildi. Ayrıca 2 mobil sosyal hizmet aracının bölgeye sevk edildiği belirtildi. Kızılay halk sağlığı ve psikososyal destek ekipleri tarafından dağıtılmak üzere bölgeye, 114 bin 460 maske ve 5 bin dezenfektan sevk edildiği bildirildi.
8 MİLYON TL ÖDENEK
Bölgede yürütülen çalışmalarda kullanılmak üzere AFAD Başkanlığı tarafından 3 milyon TL, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından 5 milyon TL acil yardım ödeneği gönderildiği, Türkiye Afet Müdahale Planı'na göre, arama-kurtarma, sağlık, destek çalışmalarının kesintisiz olarak yürütülmesi amacıyla, İçişleri Bakanlığı AFAD koordinasyonunda, tüm çalışma gruplarının 7 gün 24 saat çalışma esasına göre faaliyetlerini yürüttüğü kaydedildi.
BİLİM ADAMLARI NE DİYOR;
O bölgede irili ufaklı zaman zaman depremlerin meydana geldiğine vurgu yapan Doç. Dr. Özmen, "İzmir'in il sınırları dahilinde, o bölgede 20-25'e yakın fay var. Ege Denizi içinde de keza buna benzer deprem üretme potansiyeli olan diri faylar var. Biz oradaki deprem tehlikesini incelerken hem diri faylara hem geçmiş dönemde meydana gelen depremlere bakarak yorumlarda bulunuyoruz. Tarihsel dönemlerde bakıldığında depremi kaydeden aletler icat edilmeden önce 1900’lü yıllardan önce o bölgede 200’e yakın deprem meydana gelmiş. Aletsel dönemde yani 1900’lü yıllardan günümüze kadar da 17’ye yakın deprem meydana gelmiş. Dolayısıyla hem bu geçmişte meydana gelen deprem verilerine hem de diri faylara baktığımız anda o bölgenin deprem açısından tehlikeli olduğu gerçeğini biz biliyorduk. Yani bu bölgede bu büyüklükteki bir deprem beklenen bir depremdi" dedi.
“Depremin meydana getirdiği ölümlere ve yıkımlara dair vermekte olduğunuz bilgileri son derece üzülerek okuyorum. (…) Saygıdeğer hemşehrilerime maruz kaldıkları musibet dolayısıyla içimin kan ağladığını ve acılarını azaltmak için en etkili biçimde çalışılacağının kendilerine duyurulmasını rica ederim.
Gazi Mustafa Kemal.”
Geçtiğimiz hafta, 24 Ocak Cuma günü, Elazığ ve Malatya'da 6.8 şiddetinde bir deprem meydana geldi. Çok sayıda binanın yıkıldığı veya ağır hasar gördüğü depremde 41 kişi hayatını kaybetti. Deprem sonrasında cumhurbaşkanı, bazı siyasiler ve bazı belediye başkanları deprem bölgesine gitti. İşte bugün, 1924'teki Erzurum depremini ve deprem bölgesine koşan ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bu depremle ilgili çalışmalarını anlatacağım.
1924 ERZURUM DEPREMLERİ
Cumhuriyet döneminde Erzurum'daki ilk deprem 13 Mayıs 1924'te, ikinci deprem 6 Eylül 1924'te meydana geldi. İlk depremde can kaybı olmazken, ikinci depremde 3 kız çocuğu hayatını kaybetti, 8 kişi de yaralandı.
Erzurum'daki üçüncü deprem 13 Eylül 1924'te oldu. Deprem Erzurum merkez, Pasinler, Narman, Hınıs, Tortum, Sarıkamış, Ardahan ve çevresini etkiledi. Bir dakika kadar süren ve 6.8 veya 6.9 şiddetinde olduğu belirtilen bu deprem daha öncekilere göre çok daha yıkıcı oldu.
16 Ekim 1924'de Erzurum Valiliği'nden Başvekâlete gönderilen telgraftaki bilgilere göre 13 Eylül 1924 tarihli Erzurum depreminde 214 kişi hayatını kaybetti, 1119 hayvan telef oldu, 2514 hane kısmen, 3787 hane de tamamen yıkıldı. TBMM Araştırma Komisyonu'nun 23 Aralık 1999 tarihli raporunda; depremin şiddeti 6.9, can kaybı 310, hasarlı bina sayısı ise 4 bin 300 olarak veriliyor.
Depremzedelerin yardımına koşan ilk Cumhurbaşkanı: ATATÜRK
13 Eylül 1924'te Erzurum depremi olduğu sırada Cumhurbaşkanı Atatürk, “Sonbahar seyahatleri” kapsamında Anadolu'da bulunuyordu. Gezide kendisine eşi Latife Hanım ve bazı milletvekilleri eşlik ediyordu.
Atatürk, Erzurum depremini 16 Eylül 1924'te Trabzon'da öğrendi. Bunun üzerine hemen Erzurum Valiliği'ne ve Belediye Başkanlığı'na bir telgraf çekerek deprem hakkında bilgi istedi.
16 Eylül 1924'te, Erzurum Valisi Zühtü Bey, Atatürk'e 12 maddelik ayrıntılı bir rapor gönderdi. Bu raporda, deprem tüm detaylarıyla anlatılıyordu. Ayrıca aynı gün, Erzurum Belediye Başkanı Nafız ile Belediye ve İl Encümeni Üyeleri bir telgraf çekerek Atatürk'ü Erzurum'a davet etti.
Depremde ölü ve yaralıların olduğunu, çok sayıda evin yıkıldığını öğrenen Cumhurbaşkanı Atatürk, hemen gezi planını değiştirip Erzurum'a gitmeye karar verdi.
Cumhurbaşkanı Atatürk, Erzurum depremi sonrası depremzedelerin dertlerini dinliyor.
Cumhurbaşkanı Atatürk, Erzurum'a doğru yola çıkmadan önce Erzurum Belediye Başkanlığı'na ve Erzurum Valiliği'ne şu telgrafı çekti: “Depremin meydana getirdiği ölümlere ve yıkımlara dair vermekte olduğunuz bilgileri son derece üzülerek okuyorum. Bütün Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında sürdürmek üzere başladığım geziyi, bu elim vaziyet karşısında yarıda bırakmak kararını verdim. Trabzon-Erzurum yolunun durumu ve Trabzon'da yararlanılabilecek otomobil bulunmaması dolayısıyla bu yolla hemen hareket olanaksız görülmüştür. Gereken araçları hazırlattırarak diğer bir yönden hareket edeceğim. Saygıdeğer hemşehrilerime maruz kaldıkları musibet dolayısıyla içimin kan ağladığını ve acılarını azaltmak için en etkili biçimde çalışılacağının kendilerine duyurulmasını rica ederim.”
Osmanlı'dan Cumhuriyet'e öyle bir yokluk ve yoksulluk miras kalmıştı ki Cumhurbaşkanı Atatürk'ün 1924'te Trabzon'dan Erzurum'a gitmesi bile büyük bir sorundu. Trabzon-Erzurum yolu yetersizdi. Trabzon'da kullanılabilecek tek bir otomobil bile yoktu.
Atatürk ve yanındakiler, 24 Eylül 1924'te Ankara'dan Samsun'a getirilen otomobillerle Samsun'dan Erzurum'a hareket ettiler. Amasya, Tokat, Sivas, Refahiye'den sonra 28 Eylül 1924'te Erzincan'a vardılar. 30 Eylül 1924 akşamı saat 18.00 civarında Erzurum'a vardılar.
Erzurum halkı Cumhurbaşkanı Atatürk'ü olağanüstü bir coşkuyla karşıladı. Belediye Başkanı Nazif Bey, öncelikle Atatürk'ten Erzurum'un yeni caddesinin açılışını yapmasını rica etti. Caddeye “Gazi Kemal Caddesi” adını vermek istediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Atatürk, “Ben faniyim, ama Cumhuriyetimiz ebediyen yaşayacaktır. Caddeye Cumhuriyet adının verilmesi daha uygun olur” diyerek caddeye kendi adının değil “Cumhuriyet” adının verilmesini sağladı.
Akşam belediyede onuruna düzenlenen kalabalık bir yemekte bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Atatürk, Milli Mücadele'de Erzurum'dan söz ettikten sonra depremin açtığı yaraların sarılacağını söyledi. Ülkenin doğusu ile batısı ve merkezi arasındaki bağlantının sağlanması için demiryolunun Erzurum'a kadar uzatılacağını müjdeledi.
Cumhurbaşkanı Atatürk, 2 Ekim 1924'te, yanındakilerle beraber Hasankale ilçesi ve köylerini ziyaret etti. Hasankale'de büyük coşkuyla karşılanan Cumhurbaşkanı için kurbanlar kesildi. Cumhurbaşkanı, burada yetkililerden bilgi aldı. Halkın dertlerini dinledi. Hasankale'den sonra depremin yerle bir ettiği, Köprüköy, Yağan, Emrekum, Mendivan, Komasur ve Dölek gibi köylere giderek çeşitli temaslarda bulundu.
3 Ekim 1924'te Erzurum'da felaketzedeler yararına düzenlenen at yarışları ve cirit oyunlarını izleyen Cumhurbaşkanı, 4 Ekim 1924'te eşi Latife Hanım ve yanındakilerle beraber depremden etkilenen Sarıkamış'a gitti. Yolda, hasar gören köylere uğrayan Cumhurbaşkanı, halk ile görüşerek yapılacak yardımlar hakkında yetkililerden bilgi aldı. 5 Ekim 1924'te Sarıkamış ve çevresinde yaptığı incelemelerden sonra evsiz kalan halka kereste yardımı yapılmasını istedi.
6 Ekim 1924'te trenle Sarıkamış'tan Kars'a geçti. Kars'ta da büyük bir coşkuyla karşılanan Cumhurbaşkanı için kurbanlar kesildi. Burada Türk Ocağı'nda bir süre dinlendikten sonra hükümet konağına geçerek Kağızman ve Ardahan'dan gelen heyetleri kabul etti. Çeşitli görüşmeler ve temaslardan sonra akşam tekrar Sarıkamış'a döndü.
Cumhurbaşkanı Atatürk, 8 Ekim 1924'te Erzurum'a döndü. Erzurum'da yardım komisyonuyla görüştü, yapılan işler hakkında bilgi aldı.
9 Ekim 1924'te Erzurum'da Muş ve Bitlis'ten gelen heyetlerle görüştü. Öğleden sonra belediyeyi, komutanlığı, hastaneyi ve okulları ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Atatürk, 10 Ekim 1924 sabahı Erzurum'dan Erzincan'a hareket etti.
On gün deprem bölgesinde kalan Cumhurbaşkanı Atatürk, her gittiği yerde halkın arasına girdi, halkı dinledi, halkın acılarını paylaştı. Yüzyıllardır kaderine terk edilmiş bu topraklardaki insanlar, ilk büyük felakette cumhurbaşkanının yanı başlarına kadar gelip dertlerini dinlemesinden çok memnun oldu. Cumhuriyet “kimsesizlerin kimsesi” olmaya başlamıştı.
RESİM ÜSTÜNDEKİ YAZININ TERCÜMESİ: 13 Eylül Sene 340 (1924) Harekatıarzında (depreminde) kısmen yıkılan Hasankale kasabasında Reisicumhurumuz Gazi Paşa Hazretlerinin felekatzedeganla hasbihali hatıralarından. 2 Eylül 1924. 1. Müşarünileyh Gazi Paşa Hazretleri, 2. Erzurum Valisi Zühtü Beyefendi, 3. 9. Kolordu Kumandanı Ferik Ali Sait Paşa.
Erzurum depremi sonrası yapılan yardımlar
Erzurum depremi sonrası öncelikle İçişleri Bakanlığı'nın isteğiyle ve Atatürk'ün onayıyla Erzurum'da Vali Zühtü Bey'in başkanlığında “Hareketi Arz Felaketzedeganı Komisyonu” kuruldu.
CHP hükümeti ilk olarak 17 Eylül 1924 tarihli ve 879 numaralı bir kararname ile depremzedelere 40 bin lira yardım yaptı. Kısa sürede hükümet yardımı 110 bin liraya ulaştı.
30 Eylül 1924'te Erzurum'a giden Atatürk, 1 Ekim'de “Hareketi Arz Felaketzedeganı Komisyonu” ile yaptığı toplantı sonunda 2 Ekim 1924'te Başvekil İsmet Paşa'ya gönderdiği telgrafta, yardım için gönderilen 110 bin liradan 70 bin liranın kaldığını belirterek şimdilik 50 bin liralık ek ödenek çıkarılmasını istedi. Aynı gün Bakanlar Kurulu, deprem bölgesine 50 bin lira daha göndermeyi kararlaştırdı. Böylece 3 Ekim 1924'te yardım miktarı 160 bin lirayı buldu.
Hilal-i Ahmer (Kızılay), Erzurum'a 1000 battaniye, çamaşır, çorap, avcı yeleği, çadır gönderdi. Ayrıca Hilal-i Ahmer'e ait Trabzon'daki 10 bin liralık eşya Erzurum'a gönderildi. Hilal-i Ahmer, 25 Eylül'e kadar deprem bölgesine ellişer kişilik 50 çadır, 100 İngiliz çadırı, 1000 battaniye, 1000 iç çamaşırı, gömlek, 500 fanila, 200 kat elbise ile önemli nektarda ilaç ve tıbbi malzeme gönderdi.
Ziraat Bankası, verilecek olan yardımları ücretsiz olarak bölgeye ulaştıracak, depremzede çiftçilere iki yıl süreli kredi imkanı sağlayacak ve borç ödeme günü gelen çiftçilerin borçlarını erteleyecekti. Toplanan yardımlar Hilal-i Ahmer aracılığıyla Erzurum'a gönderilecekti.
Ayrıca Bakanlar Kurulu, sosyal yardım kararına uygun olarak felaketzedelere konut ve binaların inşaası için banka havalesiyle 20 bin lira gönderecekti.
Cumhurbaşkanı Atatürk, hükümetten bölgede doktor bulunmayan ilçelere doktor, sağlık personeli ve gerekli sağlık malzemesi gönderilmesini istedi.
Hükümet, depremden zarar gören kazalardaki memurlara üç taksitte ödenmek üzere birer maaş avans verilmesini kararlaştırdı.
3 Ekim 1924'te Erzurum'da Atatürk'ün başkanlığında yapılan “Hareketi Arz Felaketzedeganı Komisyonu” toplantısında kışa bir buçuk ay kaldığından insan ve hayvanların barınması için acil barınak yapılmasına ve kereste ihtiyacının Sarıkamış ormanlarından karşılanmasına karar verildi. Bakanlar Kurulu, en az bin kişilik askeri bir kuvvet, 3 istihkam bölüğü ve inşaat komisyonlarını Erzurum'daki deprem komisyonunun emrine verdi. Yıkılan binaların inşasına başlandı.
Erzurum depremzedeleri için gazeteler yardım kampanyaları düzenledi. Cumhuriyet ve Varlık gazetelerinin başlattığı yardım kampanyası etkili oldu. Kampanyalar sonunda Akhisar'ın ve Ordu'nun yardımsever insanları (1000+1000) 2000 lira topladılar. İstanbul Belediyesi 20 bin lira, Zonguldak Belediyesi 500 lira, Edirne Belediyesi 600 lira, Paşa ili Gazetesi sahibi Kasım Efendi 300 lira, Konya Mebusu Refik Bey 500 lira, Resimli Ay, Resimli Hafta mecmuaları da 2500 lira yardım ettiler. Cumhuriyet Gazetesi yazı heyeti, idarecileri, mürettipleri de 17 bin kuruş bağışladılar. Ankara Belediyesi çalışanları 13 bin 400 kuruş topladılar.
Erzurum depremzedelerine Atatürk ve eşi Latife Hanım ile beraberindekiler de yardım ettiler. 1 Ekim 1924'te Atatürk 10 bin lira, eşi Latife Hanım 10 bin lira, beraberindeki vekiller de 300'er lira ile 50'şer lira arasında değişen yardımlarda bulundular.
Erzurum depremi sonrası dışarıdan da yardım geldi. Fransa hükümeti 50 bin Frank yardım gönderdi. Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa 50 bin lira yardım etti. Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı Kızılhaç Komitesi 2000 Frank, Japon Kızılhaçı 1000 İsviçre Frankı, Amerika Salib-i Ahmer'i 1000 lira, Uluslararası Kızılhaç Komitesi 5000 Frank… yardım gönderdiler.
Sonuçta daha yeni kurulan fakir Cumhuriyet, olağanüstü bir seferberlikle Erzurum depreminin yaralarını sardı. Cumhurbaşkanı'nın önderliğinde bir buçuk, iki ay dolmadan felaketzedelere yeni binaları teslim edildi. Sadece depremde evleri yıkılanlara değil, evi olmayan muhacirlere de evler yapıldı. Erzurum halkı, Cumhuriyet tarihinin ilk yıkıcı depremi (Erzurum depremi) sonrası deprem bölgesine koşan ilk Cumhurbaşkanı Atatürk'e büyük bir şükran duydu.
KAYNAKLAR:
1- Hüseyin Kalemli, “1924 Erzurum Depreminde Yurt Dışından Yapılan Yardımlar”, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2010, 14 (2), s. 1-19.