KOLTUK SEVDASI

KOLTUK SEVDASI MI? HALK SEVGİSİ Mİ?

Aday listeleri kesinleşip, açıklandıkça CHP ve İYİ PARTİ ‘den aday gösterilmeyenlerin partiden ayrılma, başka partiden aday olma şeklinde tepkiler gelmektedir. Muhtemeldir ki, AKP içinde de tepkili olanlar vardır. Ancak, AKP başından kurallarını açıkladığı ve tek adam yönetimini kabullendiği için bu tepkiler parti dışına taşınmamaktadır.

Özellikle CHP içinde kendisini aday olarak görmeyi bir hak olarak kabul eden bazı kişilerin tepkisi, kızgınlık sınırını da aşıp son ana kadar üyesi oldukları, aday gösterilmeleri halinde meydanlarda övgüler dile getirecekleri partilerine zarar verecek boyutlara ulaşmakta olduğu görülmektedir.

Parti tabanının alışkın olduğu ön seçim veya temayül yoklaması yerine Parti Meclisi kararı ile aday belirleme diye isimlendirebileceğimiz bir yöntemle başkan adaylarının tespiti gerçekleşti. Belediye Meclis üyelikleri içinde il yönetimlerine yetki verildiği ifade edilmektedir.

Özellikle CHP’nin kalesi olarak bilinen yörelerde, aday gösterilmediği için soluğu, 24 Haziran seçimlerine katılmasına izin verilmemiş olan DSP’de alan aday adayları tartışmalar yaratacağa benzemektedir.

Öte yandan, Parti Meclisinden bir grup olağan üstü toplantı talep etmiş, bu toplantının aday listelerinin YSK’na verilmesinden sonra yapılacağı duyurulmuştur.

Bandırma, Kırklareli, Şişli, Avcılar, Silivri, Tekirdağ / Süleymanpaşa, Marmaris, Bodrum, Milas, Gaziantep, Adalar, Maltepe ve şu anda ismini hatırlamadığım bölgelerde küskünlerin başka partilerden aday olması, seçimlerde AKP’ye avantaj sağlayacak gibi görünmektedir.

Elbette, bu olayların bir de yansıması olacaktır. Türkiye genelinde, bu seçimleri bir yerel seçim havasından çıkarıp, ittifakın onaylanması oylaması haline getiren AKP ve destekçisi basının da körüklemesi ile CHP aleyhine etkisi kaçınılmazdır.

Geçmişte DSP’nin benzer tutumu nedeniyle özellikle İstanbul Büyükşehir’de AKP adayının seçim kazanması unutulmuş gibidir. Yine Bakırköy AKP ve İYİ PARTİ adaylarının iddialı kişiler olması burada da sonucu kritikleştirmektedir.

Bu arada, Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi adaylarının belirlenmesi konusunda İl Yönetimlerinde çalışmalara katılmak üzere Genel Merkez yetkilileri görevlendirildiği öğrenilmiştir.

Seçimden sonra, özellikle bu gün sorun yaratan ve bir türlü koltuk sevdasından vazgeçmeyen kişilerin geçmişlerinin de gündeme getirilmesi kaçınılmazdır.

Bize göre sorunun temelinde iki husus yatmaktadır.

Birincisi herkesin kabul edeceği, seçimlere daha çok zaman varken, ilkelerin tabanın kabul edeceği şekilde belirlenmemiş olması,

İkincisi ise, geçmişte aday yapılanlarda siyasal görüşlere ağırlık verilmemiş olmasıdır.

Hiç bir gerçek CHP’linin, bu ortamda üç – beş oy bile olsa partisine zarar verecek bireysel öfke ve kızgınlarının esiri olmaya hakkı yoktur.

Bu tür davranışlarda bulunan arkadaşların tutumları ancak AKP’ye yarayacağının kendilerinin de bilincinde olduğunu düşünmekteyiz.

Siyaset yapmak isteyenlerin, öncelikle kendi idealleri ve halk sevgisini ön planda tutmaları, koltuk sevdasında olmamaları gerekmektedir. Bu makamlar, kişisel egoların tatmin yeri olmamalıdır.

Son olarak “vaz geçilmez adam olmadığını, mezarlıkların vazgeçilmez adamlarla dolu” olduğunu söylemek isteriz.

Umarım, aday listesi kavgalarının sonlanmasından sonra çok etkili, güçlü bir kampanya ile bu olayların seçmeni olumsuz yönde etkilememesi için etkin bir çalışma sağlanmış olacaktır.

Yapılan Yorumlar