OTOKRAT REJİMLERİN YANILTICI PARLAKLIĞI
Ersin DEDEKOCA
Ekonomist Luis R. Martinez tarafından yapılan çalışmada, ülkelerin kendi açıkladığı GSYİH rakamlarını,
uzaydaki uydular tarafından kaydedilen gece ışıklarıyla (NTL) karşılaştırarak, otokrasilerdeki GSYİH
büyümesinin abartılmasını incelenmiştir. 1 Çalışmada ulaşılan sonuçlar, otokrasilerin yıllık GSYİH
büyümesini yaklaşık yüzde 35 oranında abarttığını göstermiştir.
Bu çalışmayı temel alan İngiliz The Economist de, 2002'den bu yana, otokrasilerde bildirilen ortalama
ekonomik büyümenin, demokrasi (liberal) ile yönetilen ülkelerde gerçekleşenlerden yaklaşık iki kat
daha hızlı olduğunu, “ diktatörlerin ekonomik büyüme hakkında yalan söylediğini” belirten bir başlık
ile açıklamıştır. 2
Uzun zamandır üzerinde düşündüğümüz ve içinde yaşadığımız bu konunun irdelenmesi, aşağıdaki
çalışma için ereğimiz olmuştur.
KISACA Luis.R. MARTINEZ’İN ÇALIŞMASI
İlk yayınlanışı Aralık 2017, son güncellenmesi Aralık 2021 olan bu çalışmasında Martinez’in temel
argümanı, her yönetimin elinde, “başarılarını parlatma” konusunda ”makul” nitelikte araçlarının
olduğu; ancak daha az demokratik veya otokratik yönetimlerde bunun abartma/çarpıtma ve hatta
doğru olmayan rakamlar açıklanmasına kadar vardığıdır.
L.R. Martinez önce, otokrasiyle yönetilen ülkelerin GSYİH büyüme rakamlarını incelemiş ve bunun için
ülkelerin uydularla ölçülen gece ışıklarının parlaklığı hakkında veri toplamıştır. Bunları, bir düşünce
kuruluşu olan Freedom House'un ülkelerin siyasi sistemlerine ilişkin verileriyle birleştirmiştir. En
demokratik ülkelerin büyüme rakamlarını doğru bir şekilde bildirdiğini varsayarak, diğer ülkelerin
kendilerininkileri eksik mi yoksa fazla mı beyan ettiğini tahmin etmek için uydu verilerini kullanmıştır.
Kısaca söz konusu çalışmada, özellikle otokrasilerce açıklanan “GSYİH büyümesinin” abartılmasını
saptamak ve ölçmek için “gece ışıklarını (NTL)” kullanmıştır. Çünkü ona göre, ülke yönetimlerince
bildirilen GSYİH büyüme istatistiklerinin abartma ve manipülâsyona eğilimli olmasına karşın, uzaydan
uydular tarafından kaydedilen NTL ise değildir.
Martinez’in anılan makalesinde, 1992-2012 yılları arasında ve Freedom House’un hazırladığı
“Freedom in The World Index”teki en yüksek pozitif GSYİH değişimi sağlayan 20 ülkenin açıkladığı
büyüme oranlarıyla (a. Rax GDP), yapılan düzeltme sonrası bu oranların düştüğü sayıları (b. Adjusted
GDP) aşağıdaki grafikte gösterilmiştir. Görüldüğü gibi, kısmi liberal (partially free) ve özellikle libaral
olmayan/ otokrat (not free) ülkelerdeki düzeltme çok daha fazladır.
Kaynak: Luis R. Martinez, agm. s.36
Aşağıdaki resimde de görüleceği gibi, özellikle günümüzde “kısmi liberal” ve “otokrat” ülkelerin dünya
haritasındaki sayı, toprak ve nüfus olarak büyüklüğü, konunun önemini ve bu ülkelerce açıklanan
GSYİH sayılarının düzeltilme gereksinimini daha çok artırmaktadır.
Kaynak: Freedom House
Martinez’e göre bu çalışma, GSYİH'nın abartıldığını güçlü bir şekilde göstermektedir. Ona göre
otokrat ülkelerdeki yetki ve sayı artışı, bu eğimi besleyen etkendir. Otokrasilerdeki ekonomik
büyümenin abartılmasının tahmini büyüklüğü de oldukça boyutludur. Ortalama olarak, otoriter
rejimler yıllık GSYİH büyümesini yaklaşık yüzde 35 oranında abartmaktadır. 3
NTL İLE DÜZELTİLEN GSYİH’NIN ANLATTIKLARI
Ülkelerin gece ışıklarıyla ilgili uydu verileri (NTL), çarpıtmaların/abartmaların ölçeğine dair ipuçları
vermektedir. Öncelikle gözlenen gerçek, 2002'den bu yana, otokrasilerce bildirilen ortalama
ekonomik büyüme, demokrasilerdekinden iki kat daha hızlı olmasıdır.
Yeni yapılan araştırma, otokrasiyle yönetilen ülkelerinin ekonomik büyümesini büyük ölçüde
abarttığını ortaya koymaktadır. Ki bu fark, bu ekonomilerinin diğer ülkelerden farklı endüstrilere
dayalı olması veya oralarda yaşayan insanların ortalama gelirlerinin daha düşük olması ile
açıklanabilecek nitelikte değildir.
“Tek adam rejimi” de diyebileceğimiz otokrasilerde yapılan GSYİH hesaplanmasındaki
manipülâsyonların, daha çok “yatırım” ve “devlet harcamaları” kalemlerinde yapıldığı izlenmektedir.
Martinez’in son güncellediği, makalesinde sunduğu ve aşağıdaki grafikte de görünen rakamlara göre,
otokrat ülkelerde 2002 ile 2021 arasındaki kümülatif GSYİH büyümesi, yapılan düzeltme ile yüzde
147'den 76'ya inmiştir.
Kaynak: The Economist, 29.09.2022,
Keza böyle bir sonucu “Kişi Başı GSYİH” göstergesinde de izlemekteyiz. 2021 yılı rakamlarını NTL
çalışmasıyla güncellediğimizde, liberal ve kısmen liberal ülkelerin bu parametre karşılığı ve $ cinsi
rakamlarında önemsiz düşmeler olurken, otokrat ülkelerde ise yarıya inmektedir. 4
ÇİN’DEN ÖRNEKLEMELER
Çin Devlet Başkanı Şi Jinping , Aralık 2022'de yaptığı bir konuşmada, ülke GSYİH'sının, içinde
bulunduğumuz yıl için, ABD’den 6 trilyon $ daha fazla olarak 120 trilyon Yuan'ı (17 trilyon $)
aşmasının beklendiğini iddia etti. 5 Bu rakam eğer doğruysa, ekonomi için bağımsız tahmincilerin
beklediği yüzde 3,3'lük büyüme oranının çok üzerinde, yaklaşık yüzde 4,4'lük bir yıllık büyüme oranı
anlamına gelmektedir.
Ayrıca Çin ekonomisinin, en azından mutlak anlamda, Amerikan muadili ile boy ölçüşme yolunda
ilerlediğini ve on yıl gibi kısa bir süre içinde ABD ekonomisini geride bırakabileceğini öne sürmektedir.
Böyle bir başarı, ülkenin son zamanların en büyük “ekonomik başarı” öyküsünün doruk noktası
olacak ve Çin'in “jeopolitik ağırlığını” daha da artıracaktır.
Ancak Pekin'in ekonomik başarılarının büyüklüğünden şüphe etmek için de bazı nedenler
bulunmaktadır. Çin ve diğer otokrasilerin hükümetlerinin, performanslarıyla ilgili istatistikleri”
şişirmeye” özellikle eğilimli oldukları izlenmektedir. Keza, liberal demokrasilerdeki liderler de
sicillerini, her türlü alaycı ve hatta aldatıcı yollarla parlatmaya çalışmaktadır. Fakat onların
açıklamalarının daha fazla inceleme ve direnişle karşılaşma olasılığı daha güçlüdür. Çünkü demokratik
ülkelerde “şeffaflık” daha kökleşmiştir.
“Şeffaflık noksanlığı” nedeniyle otokratlar çok daha kolay yalan söyleyebilecek konumdadırlar.
Martinez, ekonomik faaliyetin daha doğru bir ölçüsünü sağlamak için gece ışıklarının uydu
görüntülerini ayrıştıran araştırmasında, otokrasilerin ekonomik başarılarını alışkanlıkla abarttığını
izlediğini; Çin'in GSYİH büyümesinin gerçekte, liderlerinin ısrar ettiği kadar yüksek ve ülkenin genel
olarak varsayıldığı gibi ABD'yi yakalamaya yakın olmadığını söylemektedir.
Çin'in istatistiklerinin uzun süredir şüphe uyandırdığı bilinen bir gerçektir. Keza akademisyenler, Çin
hükümetinin hava kirliliği ve iş yeri güvenliği gibi çeşitli konularda ürettiği rakamlara güvenilip
güvenilmemesi gerektiğini yıllardır tartışıyorlar. Pekin'in katı " sıfır Covid" politikalarını 2022'nin
sonunda aniden sona erdirme kararı, inanılmaz derecede düşük kalan resmi Covid-19 ölüm
rakamlarının güvenilirliği hakkında soru işaretlerine yol açmıştı.
Hükümetler, ekonomileri dünyanın geri kalanına göre düşük performans gösterdiğinde, GSYİH
büyümelerini daha büyük ölçüde abartırlar. Geçen yıl, salgınla ilgili üç yıllık katı kısıtlamaların
ardından Çin ekonomisi için her açıdan zor bir yıldı. Bu bir rastlantı da olabilir, ancak Çin'in siyasi
seçkinleri Çin Komünist Partisi'nin 20. Kongresi için Pekin'de toplanırken, ülkenin Ulusal İstatistik
Bürosu resmi GSYİH rakamlarının yayınlanmasında oldukça sıra dışı bir gecikme olduğunu
duyurmuştu.
Daha önce de belirttiğimiz gibi Şi, Aralık ayındaki konuşmasında yüzde 4,4'lük güçlü GSYİH büyümesi
rakamını açıklamıştı. Ancak Martinez’in son yazısında da vurguladığı gibi, bu sayı 1,35 deflâtörü kadar
azaltılırsa, Çin'in gerçek büyüme oranının, bağımsız analistlerin öngördüğü oran olan yüzde 3,3’ü
aşmayacağı anlaşılmaktadır. 6
BATI’DA ve BAŞKA ÜLKELERDE YAŞANAN ÖRNEKLER
Elbette, pembe bir tablo çizmek için resmi kayıtları manipüle etme dürtüsü, sadece demokrasi dışı
ülkelere özgü değildir. 2000'li yılların başında, Yunanistan başta olmak üzere Avrupa Birliği'nin
birkaç üye ülkesi, “uluslar üstü mali kurallara” yapay olarak uymak için “yaratıcı muhasebeye”!
bulaşmıştı.
Aynı on yılın sonunda, Arjantin'de çevrimiçi fiyatlar üzerinden ölçülen enflâyon, resmi tahminlerin üç
katıydı; bu, Latin Amerika'daki diğer büyük ekonomilerde gözlemlenmeyen bir tutarsızlıktı. Keza
Kolombiya'da, Ulusal İstatistik Kurumu başkanı, güvenlik algılarına ilişkin bir anketin sonuçlarını
açıklamaması için dönemin Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe hükümeti tarafından kendisine baskı
yapıldığı yönündeki iddialar üzerine 2004 yılında istifa etmek zorunda kalmıştı.
ABARTMA KONUSUNDA LİBERAL ve OTOKRATİK ÜLKELERİN KARŞILAŞTIRILMASI
Yukardaki örneklerle birlikte, demokrasilerde meydana gelen çarpıklıklar ile otokrasilerde meydana
gelenler arasında birkaç önemli fark bulunmaktadır. Demokrasiler, kamu görevlilerine, misilleme
korkusu olmadan hükümete karşı konuşmasına izin verir ve daha genel olarak inceleme ve hesap
verebilirliği kolaylaştıran bir ortam yaratır.
Demokrasilerde ve otokrasilerdeki yetkililerin her ikisi de, hükümetin performansını abartmak için bir
takım araçlara sahip olabilirler. Ancak demokrasilerdeki liderler, bu uygulamalarından paçayı
sıyırmak için daha zor anlar yaşarlar. İyi işleyen bir “kontrol ve denge sistemi”, resmi istatistiklerin
siyasi muhalifler, adli kurumlar, haber medyası ve genel olarak kamuoyu tarafından incelenmesine
olanak tanır. Ayrıca “şeffaflık” ve “temel sivil özgürlüklerin korunması” prensipleri, yanlış
raporlamaya ilişkin kanıtların kamuoyuna duyurulmasını kolaylaştırır.
Bilginin daha fazla kontrol edilmesine izin veren ve manipüle edilmesini engelleyen bu kurumsal
kısıtlamalar, otoriter rejimlerde büyük ölçüde yoktur. Zaten bilgiyi manipüle etme arzusu ve
kapasitesi, günümüz otokratlarının tanımlayıcı özelliğidir. Örneğin, Sovyet hükümeti başlangıçta
Çernobil'deki feci nükleer kazayı yalanladı ve ancak engellenemez boyuta geldiğinde kabul etti.
Son örnekler olarak, Venezuela ve Türkiye’deki yönetimlerin, ülkelerindeki tüm haber medyasını sıkı
bir şekilde çevrelediğini; Rusya Devlet Başkanı’nın, 2022'de Ukrayna'yı işgaliyle ilgili büyük bir yanlış
bilgilendirme kampanyası yürüttüğünü söyleyebiliriz.
Ersin Dedekoca 3 Temmuz 2023
1 Luis R. Martínez, “How Much Should We Trust the Dictator’s GDP Growth Estimates?”,The University of
Chicagp Press Journal, Ekim 2022, Volume 130, nr.10, https://www.journals.uchicago.edu/doi/10.1086/720458
2 “A study of lights at night suggests dictators lie about economic growth”, The Economist, 29.09.2022,
https://www.economist.com/graphic-detail/2022/09/29/a-study-of-lights-at-night-suggests-dictators-lie-
about-economic-growth
3 Martinez, agm. s.24
4 The Economist, agm.
5 “Xi Jinping, Explore Foreign Affairs’ coverage of President Xi Jinping's rise to power and his handling of China's
domestic policies”, Foreign Affairs, Kasım-Aralık