PARTİLERİN GRUP TOPLANTILARI
Şahabettin Küçükyazıcı
Denetim, yönetimin temel fonksiyonlarından birisidir. Yönetimin sağlıklı bir şekilde işlemesi için denetim kaçınılmazdır. Kamunun en yüksek yönetim organı olan parlamentonun da, hükümet ve kendi partilerinin yönetimi üzerinde denetim sistemi oluşturması genel kabul görmüş bir uygulamadır.
Türkiye’de, Anayasa gereği Meclisin bilgi edinmesi ve hükümeti denetlemesi, “soru”, “meclis araştırması”, “genel görüşme”, “gensoru” ve “meclis soruşturması” yolları ile yapılmaktadır. Bundan başka, partilerin “grup toplantıları” da bize göre partili milletvekillerinin, parti politikaları hakkında bilgi sahibi olmaları, parti yönetimini denetlemeleri, partinin belirli konularda ortak kararlarının alınması maksadıyla oluşturulan kurullardır.
Doğal olarak, yönetimin ilk hedefi amaçlara ulaşmaktır. Ancak, yalnızca amaçların gerçekleştirilmiş olması, köprü yapılması, yol yapılması yeterlimidir?
Bu sorunun cevabını, denetimle olması gereken ile olan arasındaki karşılaştırmayı yaparak vermek mümkündür. Hükümetin ve parti yönetiminin çalışmalarının gözetim ve denetim altında tutulması gerekir. Milletvekillerinin yanı sıra, parti örgütünün de çalışmaları sürekli olarak sürekli olarak denetim altında tutması, kaynakların yerinde kullanılıp kullanılmadığının, parti ve hükümet çalışmalarının etkin ve verimliliğinin artmasını sağlayacak tedbirlerin alınması zorunludur.
Bu açıdan bakıldığında, partilerin grup toplantıları hayati bir öneme sahiptir. Bu sayede, yönetimler katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir şekilde yollarına devam edebileceklerdir. Bu şekilde etkili bir denetim, yolsuzlukların oluşumunu engelleyen bir set işlevi görecektir. Belli bir amaca ulaşmak her halde mümkün olan bir durumdur. Ama amaçlara ulaşmak tek başına yeterli değildir. Gereğinden fazla emek, para, malzeme, zaman harcanmışsa, yapılan iş verimli ve etken değildir. Dolayısıyla denetimle ilgili ikinci öğe verimliliktir. Son öğe de zamandır. Belli bir amaca etken bir çalışma ile ama mutlaka zamanında ulaşmak gereklidir. Eski Mısır, Yunan ve Roma Medeniyetlerinde de kamusal hesapların kontrolü için bazı yöntemler başvurulduğunu belirleyen kanıtlara ulunmuş, Islam’ın 7. yüzyıldan 13. Yüzyıla kadar olan döneminde etkin biri kamu denetimi bulunduğu, halifelerin muhasebe ve denetim birimleri kurduğuna dair yazılı kanıtlar bulunmuştur.
Partili milletvekillerinden oluşan siyasi partilerin grupları, yasama faaliyetini yürüten meclis ve yürütmeyi gerçekleştiren hükümet üzerinde milletvekillerinin denetim yapabileceği önemli bir organdır. Zira, siyasi mülahazalarla, parlamento faaliyeti sırasında milletvekillerinin denetim görevini yerine getirmesinde bazı sınırlamalar olabileceği düşünülmektedir.
Aynı şekilde,Belediye Meclisinin, Encümen ve Başkan için, İl Genel Meclislerinin, Daimi Encümen ve Vali için denetim görevini yerine getirebileceği organ, grup toplantıları ve genel kurullardır.
Bundan başka bilindiği gibi, Yargı, Danıştay, Sayıştay denetimleri de Anayasamızda yerini bulan önemli denetim görevlerini yerine getirmektedir.
Gizlilik kavramı, uzun yıllar boyunca bütün ülkelerde egemen bir anlayış ve yönetim politikası olarak kullanılmıştır. Ancak demokratikleşme ve yönetimde etkinlik gibi ihtiyaçlar zamanla açıklığı ön plana çıkarmıştır. İletişim araçlarının, eğitim-kültür düzeyinin gelişmesi sonrasında da yönetim anlayışı yeniden şekillenmiş, yönetenlerin görev ve sorumlulukları yeniden değerlendirilerek kamu hizmetlerinin, halkın denetim ve gözetimi altında yürütülmesi bir gereklilik olmuştur. Kamu yönetiminin, rakiplerine karşı iktidarını güçlendirmek amacıyla gizliliği önemli bir politika aracı olarak kullanma eğilimi ve kaynakların rasyonel kullanımının sağlanması etkili bir denetimle sağlanabilecektir.
Halbuki, özellikle son yıllarda siyasi partilerin grup toplantıları, böyle bir denetime olanak sağlamaktan uzak biçimde gerçekleştirilmektedir. Grup toplantıları, büyük ölçüde partilerin militan kadrolarının salonda yer aldığı, genel başkanların, parlamento çalışmaları ve parti yönetimi konusunda bilgi verip, milletvekillerinin görüşlerini aldığı toplantılar olmaktan uzak, bir tür örgüt toplantısı şeklinde yapılmaktadır.
Bütün siyasi partilerin başvurduğu bu yöntem yerine, grup toplantılarının, partili milletvekillerinin görüş, düşünce ve eleştirilerini rahatça yapabilecekleri bir ortamda yapılması, halk temsilcilerinin denetim görevini yerine getirebilecekleri gibi, kamu yönetiminin de etkili ve verimli çalışabilmesine olanak sağlayacaktır.