dakika dakika tekirdağ çorlu haberleri

gazete tekirdağ
ANA SAYFA   |  HAKKIMIZDA   |  GÜNDEM   |   POLİTİKA    |   EKONOMİ    |   SPOR   |     İLETİŞİM  

ŞUUR ALTI YÖNETİMİ

Anonim 

 Jack, her gece evdeki gaz lambasını bir önceki güne göre giderek daha fazla kısar.

   Karısı Bella ışığı onun kıstığını bilmez ve devamlı kocasına sorar:
   Primis Player Placeholder
*“Gaz lambası giderek daha mı az ışık veriyor.?”*
   Jack ona sinirlenir, *“Sana öyle geliyor”* der.
   Bella ne olduğunu anlayamaz.
   Işığın her gün biraz daha azaldığından emindir ama kocasının tepkisi yüzünden ışığın azalmadığına inanır.
   Kendisinden şüphe duymaya başlar...
   Bu şekilde karısını delirtmeye çalışan Jack’in uyguladığı bu yöntemi ,
*Gaslight* isimli bir tiyatro oyununda izleriz. Oradan bir filme aktarılır. Ve nihayetinde *psikiyatride bir terime* evrilir.
   *Gaslighting*, ikili ilişkilerde bir tarafın diğer tarafa uyguladığı psikolojik şiddeti tarif eden bir terim.    
   Karşısındakini çeşitli hileli tavırlar ve ithamlarla güçsüz, muhtaç, sorunlu ve hatalı olduğuna inandıran taraf, onu bu yöntemle yönetir, özgüvenini zedeler ve kendine bağımlı hale getirir.
   Aslen bir egemen ve mağdur ilişkisinin tanımıdır.
   Kadın erkek ilişkisinde sıkça rastlanır.
   Aynı zamanda dini ve sivil tüm iktidarların en güçlü silahı da budur.
   Devletler de halklara gaslighting uygular.
   En iyi devlet de en kötü devlet de bu yöntemi sever.
   Otoritelerin hepsi, karşılarındaki bireyleri tek başlarına değersiz, hatalı, tehlikeli, günahkâr olduklarına ve başlarında güçlü bir kontrol mekanizması olmazsa felakete sürükleneceklerine inandırırlar.
   Kendinden şüphe duyan insan, o yüzden devlete kayıtsız şartsız güvenir ve güçlü olmakla kötü olmak arasındaki ayrımı yapamaz hale gelir.
   Mevcut devletten memnun olmadığı durumlarda bile bir benzerinin daha iyi olabileceğine ikna olur. 
   O yüzden yıkar, yıkar ve yerine hep bir benzerini kurar.✓
   İnsanlar devletsiz bir toplum hayal edemezler. Lidersiz bir hareket, babasız bir aile, kırbaçsız bir mutluluk... düşünemezler.✓
    Otoritenin toplumda düzeni sağladığına, dünyayı daha yaşanır kıldığına ve olmadığı takdirde büyük bir kaosun ortasında bir başına kalacağına kanarlar.✓
   Böylece babadan devlete, iktidarların baskıcılığını sorgulamaz, saldırganlığından şüphelenmez, yargılama ve cezalandırma yöntemlerini eleştirmezler.✓
   Devlet ya da baba şiddetiyle yüzleşmek bile onları uyandırmaz.✓
   Işığı, otorite kısar onlar ışığın kısıldığını zannettiklerini sanırlar.✓
   İnsanlar, iktidarların zulmünde bile suçu hep kendilerinde ararlar.✓
   İkili ilişkilerden toplumsal ilişkilere kadar irili ufaklı iktidarların çeşitli manipülasyonlarına kolayca kurban giden insan aklı;
   Korkularla ve çaresizlikle donatıldığı bireysel hapishanesinden kurtulmak için, ya hırçınlaşıp büyük bir savaşı ölümüne göze alması gerektiğini ya da her şeyden vazgeçip erkenden kendi mezarına kendi kendine girmesi gerektiğini zannedecek kadar aklını kaybeder.
   Oysa yapması gereken tek şey vardır.
  * Oturduğu yerden kalkması...
  * Gaz lambasının düğmesini yoklaması...
  * Gerçekten kısılmış mı yoksa tamamen açık mı bakması...
   Hepsi bu kadar.
Yapılan Yorumlar
BACAKLARINIZI GÜÇLÜ TUTUN