Çinliler barış içinde yaşamaya karar verdiklerinde büyük Çin Seddi’ni inşa ettiler. Yüksekliğinden dolayı hiç kimselerin tırmanamayacaklarını düşündüler...
Fakat, inşasından sonraki 100 yılda Çinliler 3 misli daha fazla işgale uğradılar.
Düşman piyade askerlerinin, hiçbir zaman duvara tırmanma ya da duvara dahletmeye ihtiyaçları olmadı.
Çünkü, her zaman muhafızlara rüşvet verdiler ve kapılardan girdiler.
Çinliler yüksek ve kalın duvar inşa etmişlerdi; fakat duvar muhafızlarının karakterlerini inşa edememişlerdi.
Netice olarak, insan karakterini inşa etmek farklı ve önemli...
Her şeyin inşasından önce gelir.
Yeni neslin bugünkü ihtiyacı işte budur.
Bir oryantalistin dediği gibi; “Eğer bir milletin medeniyetini tahrip etmek istiyorsanız 3 yol var;
* Aile yapısını tahrip edin.
* Eğitim sistemini tahrip edin.
* Rol modellerini ve referanslarını küçümseyin, alçaltın.”
Aileyi tahrip etmek için; anneliği küçümseyin ve alçaltın.
Eğitim sistemini tahrip etmek için; eğitimcilere, öğretmenlere önem vermeyin ve toplumdaki itibarlarını düşürün ki, öğrencileri onları hakir görsün, küçümsesin.
Rol modellerin itibarını küçültün.
Alimlerin ve bilim insanlarının sinsice mahvına çalışın, ta ki onlardan şüphe duyulsun, kimse onları dinlemesin ya da takip etmesin...
Bilinçli anne kaybolduğunda, adanmış öğretmenler kaybolduğunda ve rol modeller itibarsızlaştırıldığında kim gençlere İNSANÎ DEĞERLERİ öğretecek?