Ya da bir lokma ekmek için kimseye muhtaç olmamak.
Zora, sıkıntıya düşmeden bunun önemini maalesef anlayamıyoruz.
Sınırlar kapandığında ya da tüm dünya bir krize daha girdiğinde, suyun-gıdanın-havanın yokluğunda, gerçeği anlayacağız ama iş işten geçmiş olacak!
AKP iktidar olmadan önce tarımda kendi insanını besleyebilen, aç bırakmayan yedi ülke vardı dünyada. Biz de onlardan biri idik.
Şeker Fabrikalarımız, Et-Balık Kurumumuz, Sağlıklı Yaşamak için alınması gereken önlemlerin tümü demek olan Hıfzıssıhha Enstitümüz, üretici dostu TMO-ÇAYKUR gibi, yüzlerce kurumumuz vardı. Hepsi, iki-üç yıllık karları karşılığında yandaş-paydaşlara peşkeş çekildi. Kimler hangi satışlardan ne kadar pay aldı, önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak.
AKP, küresel efendilerinin planlarına uygun olarak, ithalat ekonomisine ve inşaata öncelik verdi. Üretimi, istihdamı düşünmedi.
“Dışardan daha ucuza almak varken, üretmeye ne gerek var” anlayışıyla, ülke ekonomisini duvara dayadı.
Türk Tarımı da bu yanlış ekonomik politikalardan nasibini aldı.
18 yıldır, 5 ürün dışında her şey ithal edildi.
AKP, Türk çiftçisine vermediği desteği yabancı ülke çiftçilerine verdi.
Virüs salgını sebebiyle açıklanan pakette de tarım unutuldu. AKP, tarımı yine yok saydı! Tarım için acil yapılması gereken işler var. Hükümet bu tedbirleri derhal almalıdır. Ya bunlar veya benzerleri yapılacak, ya da AKP sayesinde yıllardır görmediğimiz açlık-kıtlık yaşayacağız.
AKP bunu ne zaman anlar diye sorarsanız, söyleyelim; Açlık-Kıtlık Saraya ulaşmadan anlamaz…
-Çiftçinin, T.C Ziraat Bankası- Tarım Kredi Kooperatifleri- Özel Bankalara olan kredi borçları ve vergi-SGK-BAĞKUR-TARSİM ödemeleri en az 1 yıl sonrasına faizsiz ertelenmelidir.
-Ekim-Dikim zamanı olan şu günlerde, çiftçinin fide-tohum-ilaç-gübre gibi ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır.
-Salgın sebebiyle ürünlerini ihraç edemeyenlere devlet destek olmalıdır.
Örnek vermek gerekirse, Kesme Çiçek ürünlerinin %65’i seralarda kaldı.
Mevsimlik çiçek ve saksılı bitkilerin tamamı çiftçilerin elinde kaldı.
Bunlara maddi destek yapılmalıdır.
-2019 yılı süt ve buzağı desteklemeleri derhal ödenmelidir.
Tarımda bu adımlar atılmazsa, yarın çok geç olacaktır…
AKP, tüm bu tedbirleri alabilir mi? Alamaz ama hem hatırlatmak hem de tarihe not düşmek, bizim görevimiz!
Tek Adam sisteminde, her şey bir kişinin ağzına bakıyor.
Bakanlar, sekreter gibi, sorumluluk alanlarıyla ilgili adım atamıyorlar.
Bu düzende bir Bakan, ödenek talebini Cumhurbaşkanına söyleyemez, korkar.
Bırakın Cumhurbaşkanını, damada bile bir Bakanın derdini anlatması mümkün değildir. Çünkü bu ikisi kendi kapalı aile ortamında, bir çeşit hayal aleminde yaşamaktalar.
Sağlık Bakanı ile Bilim Kurulunun durumu her şeyi açıklamıyor mu?
AKP, geldiği yere demokratik yollarla gönderilmeden, hiçbir probleme çözüm bulamayız.
Tefecinin eline düşmüş borçlu gibi debelenir dururuz.