Daha önce Hatay ve İzmir'de yapılan, “Üretimin Desteklenmesi, Planlanması ve Ürünlerin Pazarlanması Çalıştayı”nın üçüncüsü İstanbul'da yapıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen kurutlaya, 11 büyükşehir belediyesinden yetkililer de katıldı.
Açılşını Ev Sahibi Küçükçekmece Belediye Başkanının yaptığı toplantıda konuşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“İzmir Büyükşehir Belediye’mizin koordinasyonunda başlayan, daha sonra Hatay’da devam eden, burada da üçüncüsünü yaptığımız bir toplantı bu. Sadece tarım konusunda değil, farklı konularda 11 büyükşehir belediyemizin, Türkiye’ye mutlak yenilikçi birtakım fikirleri, projeleri ya da felsefeleri üretme mecburiyeti olduğunu her yerde ifade ediyoruz. Konuştuğumuz 11 büyükşehir belediyesi, Türkiye’nin neredeyse yarısı. Bu kadar büyük bir nüfusa ve potansiyele sahip kentlerin rutin belediyecilik hizmetleri yapması asla beklenemez. Sorumluluğumuzun büyük olduğunu biliyoruz. Bu manada tarımı, teknolojiyi konuşuyoruz. Ama bilinmelidir ki, eğitimi de konuşmalıyız. Bu kadar insanın kentte yaşadığı bir ortamda, eğitimle ilgili de bizim bir felsefe geliştirmemiz, belediyeler olarak hangi eksiği, hangi açığı kapatabiliriz diye fikirler ortaya koymak, hatta uygulamalar geliştirmek zorunluluğumuz vardır. Türkiye’de konu, merkezi hükümetin konusudur deyip, 2 adım geriye çekilecek büyükşehir belediyeleri asla değiliz ve olamayız. Her konu, bizim konumuz olmalıdır; muhatabıyız. Elimizden geleni de yapmak zorundayız. Benim bakışım bu. Biliyorum ki, diğer belediye başkanlarımızın da bakışı bu yönde.”
Sözlerine devamla; "... “Bugün net olarak tarımda ithalatçı bir ülkeyiz. En temel ürünlerin yoğunlukla ithal edildiği bir duruma geldik. Bu, bizim için çok üzücü. 17 yılda ekim alanlarımızda 30 milyon dönüm, çiftçi kayıt sistemine dahil çiftçi sayısında 700 bin kişi azalma var. Bu, büyük bir sayı. Yurttaşlarımıza, yeteri miktarda sağlıklı gıdayı sağlama konusunda ne kadar iş yapmamız gerektiğinin de önemli bir verisi. Çiftçi sayısının azalmasını, kır-kent dengesinin bozulmasının, ülkemizdeki sağlıksız yapılaşmanın da tetikleyicisi olarak görüyorum. Dengesiz göç, insanların bir tarafta mutsuz olup, diğer tarafa sığınmacı gibi gitmesi, kente o şekilde ulaşması, orada yapılaşmayı da yaşamı da niteliksiz hale getiriyor. Orada, kentteki yoksulluk yaşanmaya başlıyor...” Dedi.
“SAĞLIKLI VE UCUZ GIDA ERİŞİMİNİ SAĞLAMAK NİYETİNDEYİZ”
İmamoğlu; “Bu manada iki kavramımız çok önemli. Hem ‘Halk Marketleri’ni çok önemsiyoruz hem ‘Halk Lokantaları’nı çok önemsiyoruz. Bunu, İstanbul’un 39 ilçesinde yaygınlaştırmanın bir felsefesini oluşturuyoruz. Sağlıklı ve ucuz gıda erişimini sağlamak niyetindeyiz. Başta öğrencilerimizin, asgari ücretle bu kentte geçinmeye çalışan insanlarımızın sağlıklı beslenmesi konusunda da onlara katkı sunan, çok yenilikçi projelerimizi hayata geçireceğiz. Titizlikle düşünülmüş, katılımcı bir anlayışla çerçevesi çizilmiş, İstanbul Büyükşehir tarım ve gıda politikalarını sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyoruz. Benzer modelleri, şüphesiz kendi özgünlükleri içinde tüm belediyelerimiz ortak bir anlayışla yaşama geçirdiğinde, bu modelin çalışacağından ve sorunları sistematik biçimde ortadan kaldıracağından eminim.” Sözleriyle konuşmasını bitirdi.